İşler iyiye gidecek dedik sene başı ama bakıyoruz ki aynı senaryo devam ediyor. Neredeyse bir değişiklik yok. Galatasaray ve Fenerbahçe bir kaç puan fazla alırken, Beşiktaş aynı puanda yine bu sene. 2008/09 sezonunda 24.hafta lideri yine bir Anadolu takımı Sivasspor, bu sene de Diyarbakırspor maçından gelecek 3 puanla Bursaspor lider.
Rijkaard'ın takıma katkısı sadece 6 puan, Daum'un 4 puan. Denizli ise geçen seneki grafiğin aynısını çizdirmiş Beşiktaş'a bu sene de. Puan kayıplarında da çok ciddi ortak noktalar var. Puan kayıpları ortak olduğundan kazanılan maçlar da birbirine benziyor otomatikman.
Hakem hataları, istikrarsızlıklar, bir Anadolu takımı şampiyon olacak nidaları ve Beşiktaş teknik kadro ve yönetiminin beyanatları da birebir aynen devam ediyor.
Galatasaray'ın Türkiye Kupası'ndan Şubat ayında elenmesi, Fenerbahçe'nin elenmemesi, Avrupa'ya erken vedalar (GS 1 tur erken veda etti bu sene) aynı. Tek büyük fark Beşiktaş'ın kupaya veda etmesi aslında.
Galatasaray
Rijkaard'ın takıma katkısı sadece 6 puan, Daum'un 4 puan. Denizli ise geçen seneki grafiğin aynısını çizdirmiş Beşiktaş'a bu sene de. Puan kayıplarında da çok ciddi ortak noktalar var. Puan kayıpları ortak olduğundan kazanılan maçlar da birbirine benziyor otomatikman.
Hakem hataları, istikrarsızlıklar, bir Anadolu takımı şampiyon olacak nidaları ve Beşiktaş teknik kadro ve yönetiminin beyanatları da birebir aynen devam ediyor.
Galatasaray'ın Türkiye Kupası'ndan Şubat ayında elenmesi, Fenerbahçe'nin elenmemesi, Avrupa'ya erken vedalar (GS 1 tur erken veda etti bu sene) aynı. Tek büyük fark Beşiktaş'ın kupaya veda etmesi aslında.
Galatasaray
Fenerbahçe
Beşiktaş
Tabi herşeyiyle aynı değil ama benzer. Beşiktaş'ın benzer olması aynı hoca ve neredeyse aynı oyuncular olduğundan daha normal karşılanabilir. Diğerlerin değişim dedikleri ise pek bir değişim gibi gözükmüyor şimdilik. Sene sonunda farklı olması temennimiz elbet ama pek parlak gözükmüyor işler. Yine her deplasmandan korkmaya devam edeceğiz, sakatlıklardan korkacağız, hakemlerden çekeceğiz, Güiza'ya kızacağız, hocaları tenkit edeceğiz, Denizli'nin kehanetlerini bekleyeceğiz. Geçen sene Bülent Uygun'u dinlerken, 1-2 hafta içinde Ertuğrul'u dinlemeye başlayacağız tahminen.
Yorumcular geçen sene Bülent'i pohpohlarken, şimdiden Ertuğrul'a gaz vermeye başladılar. Çünkü emin olun onlarda Anadolu takımının şampiyonluğunu istemiyorlar ve bence kesinlikle geçen sene Sivasspor'u germe çalışmaları bu sene Bursa üzerine oynanıyor. Bursaspor'un fikstür avantajından bahsederken, sinirlerine hakim olması gerektiğini salık veriyorlar. Çok tanıdık. Bu oyunla herkesi yenebileceklerinden bahsederken, hala yorumlarına 3 büyüklerle başlıyorlar. Bursaspor'un konuşulması gerek deyip, zaten çok konuşacağız bu gidişle diye devam edip, 3-5 cümleyle geçiştiriyorlar.
Beni 3 büyüklerin ilk 2de olmasından başka birşey olması pek bağlamıyor. İlk 2de Galatasaray olursa elbet daha çok mutlu olurum, ama bir Anadolu takımının CL'ye gitmesini istemiyorum. 3 büyükler dediklerimiz bile Avrupa'da başarılı olamazken, diğerlerinin başarılı olmasını beklemiyoruz. Bu sene bir örneğini yaşadık zaten. Bırakın Cl'yi UEFA'da bile gruplara kalamadılar. UEFA'da tecrübelenmeden de CL'ye bulaşmasınlar, zaten 2 kontenjanımız var onu da 1e indirmesinler. Ki onlar olmadan da bunu 1e indirebilecek büyük takımlarımız var. Ama CL'de sıkıntıya düşeceklerine UEFA'da birşeyler yapmaya odaklansalar daha başarılı olacaklardır. CL'de gruplara çıkma ihtimalleri %5 ise UEFA'da gruplara kalma ihtimalleri %20dir bana göre.
Bekleyip göreceğiz her zamanki gibi. Sihirli değneğe ihtiyacı olan 3 büyük takımımızın neler yapabileceği, seneye TT Arena'da CL maçı izleyip izleyemeceğimizi öğrenmemize 10 hafta kaldı. Geçen sene de ha oldu ha olacak dedik ama olmadı, bu sene olur diye ümit ediyorum artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder