Kasım 15, 2008
Axel Witsel
Microsoft'un Boku Çıktı
microsoft araştırma ekibi tarafından geliştirilen "boku", kendinize özgü oyunlar yaratmanız için kullanabileceğiniz yeni bir görsel programlama dili.
"Boku" yetişkinlere nazaran daha çok çocuklar hedef alınarak hazırlanan yazılım, xbox oyun konsolu için geliştirilmiş. kendinize özgü yeni oyunlarınızı tasarlamanızı ve onlarla oynamanızı sağlayacak olan boku, ayarlanabilen ve icon temelli bir kullanıcı arayüzüne ve de basit bir kullanıma sahip...
Hadi hayırlısı daha neler çıkacak bakalım...
Kasım 14, 2008
Milano mu Bordeaux mu?
Size (aslında herkese) bu bir basamak inme gibi gözükse de Gourcuff'un keyfi Stade Chaban-Delmas'da yerinde.Ancelotti ve zihniyeti orada kaldıkça Milan'a dönmem gibisinden resti bile çekmiş fransız.2012 ye kadar Milan'ın kontratlı futbolcusu olan Yoann bu hafta, tapusuna elinde tutan takımlara rest çeken 3. genç. Bakınız burda diğer ikisinden bahsetmiştik ama Gourcuff'un ki biraz farklı onlardan.
Ronaldinho'nuın da gelmesiyle onun bölgesine olan yığılma gerekli mesajı almasını sağlamış olabilir.Milan ile Bordeaux arasındaki kira kontratında Fransızlar'ın satınalma önceliği karşısında €15m yazıyor L'equipe'e göre.Bordeaux bonservisi bırakır gibi değil ama rakam da Fransız bir kulüp için çok yüksek. Kendisi de artık diyor ki; "Ben Yeni Zidane değilim Yoan Gourcuff'um."Hadi bakalım...
Yine Sabri!..
Kasım 13, 2008
Şu Çılgın Türkler @ Italya
Kasım 12, 2008
Kediler
Kasım 11, 2008
Trabzonspor 1 - 2 Beşiktaş
Mastika Ali
1952 doğumluyum.
- Karşıyaka ile ilk tanışmanı anlatabilir misin? 80 yılına kadar oynadığın takımları da anlatabilir misin?
Ben ordayken Gode geldi, bizim Karşıyaka için Parsa ile hazırlık maçı ayarlandı. Parsa kalesindeyim, çok güzel maç çıkardım. Bir de Vaskoviç'in penaltısını kurtardım, ama son dakikaydı takım havaya girsin yensin diye tekrarlattılar penaltıyı, onu yedim. Ama beni izlediler, tekrar beğendiler.Arkamda Adnan Süvari oturuyormuş, kim bu çocuk? demiş Gode'ye. Gode demiş “bu çocuk bize geldi ama biz bıraktık.”Alın bu çocuğu hemen demiş. O akşam saat 8'de Ali Ulvi Kiremitçiler'in şoförü Şakir abi beni aldı, Parsa'ya gittik. 2 kulüp mutabakat imzaladı, para verdiler top verdiler beni Karşıyaka'ya aldılar. Herşey o gün başladı.
Amatör takım, genç takım, A takım. 73 senesine kadar hepsinde oynadım Karşıyaka'da.Cevat Gök antrenördü, Erdem abi kadro dışı kaldı. Beni takıma koydular ilk defa. O sene ilk devre ben oynamadım, Ekrem abi Ekrem Güçsav kaledeydi, ben yedeğiydim. Ekrem abi çok kötü goller yedi ilk devre. Sivas maçı oynayacaktık, Erol Baş bana dedi ki: "Sen bu maç oynama hava yağmur, saha çamur, hatalı gol yersin baştan bitersin" dedi.Ekrem kornerden bi gol yedi hakikaten o gün çok hatalı. Bırak dedi kornerden geldi top, bacak arasından girdi. Sivas 2-0 yendi. Pertev başkanla kavga ettiler.
Sonraki maç ben kaleye geçtim. İçerde Aydın maçı. Elim ayağım titriyor, takım küme düşüyor.Çok güzel maç çıkardım, karşı karşıya toplar aldım. Bir daha kaleden çıkmadım.Sezon bitti, Kasım ayında askere gittim Ankara'ya. Maaşımı yollamadılar, unuttular aramadılar askerde.Ankara Demirspor'la anlaştım askerken, para falan almadım maaş ve prim verdiler.Balıkesir birinci, biz ikinci olduk o sene. Şekerspor vardı, Gençlerbirliği vardı, lig çok güçlüydü.Askerlik bitti 1975'te, hemen Karşıyaka'ya yine imza attım, 3.ligde. 100 bin liraya. Evlendim fuarda, bir de ev aldım o parayla çok şükür.
Sonra milli takıma gidiyordum, Mustafa Özkula vardı Doğan Hoca vardı. Beni içki içerken görmüşler, söylemişler ondan milli takımdan çıkarttılar.
Sonra Altınordu istedi beni, Gündüz Kılıç beni gazeteye yazmıştı: “Trende unutulan çanta, kaleci Ali” diye başlık atmıştı.Sonra Fener istedi. Tomakoloviç dedi 1 yıl yedek oturacaksın ama sonra Türkiye'nin bir numaralı kalecisi olacaksın, 10 sene milli takımın kalecisi olacaksın dedi. Ama ben oynamam lazım dedim.76 yılında Altınordu'da oynadım, 77'de Kayseri aldı beni 250 bin liraya. Kayseri'de 3 yıl oynadım, Kayseri'yi şampiyon yaptık. 80'de Karşıyaka'ya geri geldim 85'e kadar.
- 80 senesindeki o çıkamadığımız binlerce kişinin ağladığı kahrolduğu Bandırma'yı anlatabilir misin?
O maç hepimizin yaşamını etkiledi. Bir hafta evvel çıktık gözüylebakmaya başlamıştık. Bence hatamız buydu. Kayseri'den gelen çok iyi adam Yılmazoynamadı, orta sahada Naim'i oynattı, Naim kesici top yapamaz. Biz nasıl olsakazanırız diye bakarak zemin hazırladık.
O maçta girmedi mi girmiyor, kaleci terse uçtu ayağına çarptı, boş kalelere kaçtı.
Göztepe beraberliğinden sonra şampiyon gibi gittik oraya. Ama olmadı mı olmuyor, yenemedik. Maç bitti, inanamadık. Taraftar ağlıyor, biz ağlıyoruz.
Saha ortasına toplandık Öbür maçı 4 dk geç başlatmışlar, Göztepe maçını radyodan dinledik, 1 farkla kazandılar, kahrolduk. Son dakika çok tartışmalı bir gol attılar. Bütün senenin emeği gitti.
- 80bin kişilik Göztepe maçında kaleciydin, Bandırma maçı öncesi, nasıl bir maçtı? Neler hissettin?
80 bin kişi inanılamazdı ama onu bırak. Elinde çantalar Tepecik’te meyhaneye parayla gelmişler. Yanıma gelemediler, 5 milyon para, çok büyük para arkadaşlara haber etmişler. Beni bilirlerdi, ben içerdim gezerdim ama maç satmam, alnım açıktı. O yüzden benim yanıma yanaşamazlardı, arkadaşlarıma yanaşırlardı, onlara söylerlerdi. Gereken cevabı aldılar gittiler. Çok kızdım, gol yemeyeceğim bunlardan dedim. Bizden 1-2 topçuyla anlaşmışlar diye duyumlar çıktı, isimleri sonradan çıktı zaten piyasaya. Erol ağabey uyandı olayı, mahkemeye başvurdular Gode'yle onlar için.Pazarlık yapılmış, anlaşma yapılmış beni de sonra aynı yemek masasına çağırmışlar. Ben gittim, olay bitmiş anlaşılmış konuşulmuş. Haberim yok, yedik içtik kalktık. Ama masada ben de varım sonuçta tezgahı görüyor musunuz? Nasıl anlatırsın, ne diyebilirsin insanlara? Sıradan bir yemek masası sanıyorum. Gol yesem kaybetsek benim hayatım boyunca o leke kalacak suçsuz olmama rağmen.
Ama Allah büyük, tam sahaya çıkıyorum rahmetli Gode yanıma geldi. "Aslanım koçum Ali, maçı sattı diyorlar ama sen satmazsın ben seni bilirim" dedi. Kaynar su kafamdan döküldü, sahaya çıkıyorum, düşünsenize titriyorum. Gol yesem 7 sülaleme kadar gider, bırak o şerefsizi derler adım geçince. Bu çok büyük bir olay, gol yememem lazımdı ve yemedim.
Ama Göztepe takımı geliyor, ben duvarım. Gol yemezsem cevabı vermiş olacağım dedim. Top duvardan dönüyor yarı sahadan yine geri geliyor bir daha dönüyor. Onlar 1.ligden düşen takım, oyuncuları çok iyi. Kornerden direk dibinden çok zor bir top çıkardım, sonra başka pozisyonda ters köşeye giderken top döndüm refleksle ama top yere çarptı içerigidiyor, stad gol diye ayağa kalktı, son bir gayretle ikinci harekette yaylandım tokatladım. Çok şükür şerefimizi kurtardık. Bende bilmiyorum o Sadullah’ın kafasını nasıl çıkardım, nasıl uçtum ama gerçekten inanılmazdı.
- Soyunma odasını anlatır mısın?
Soyunma odasına girdik kaf kaf çekiyoruz, nasıl seviniyoruz anlatamam. Şampiyon olmuş gibiyiz. Başkan Erol abi, Turgay Meto, Seyfi abi rahmetli, Doğan Hoca, Gode ve takım. Sesimiz kısıldı.
- O yıl takım nasıldı?Kadro çok güçlü değildi aslında sezon başı iddialı başlamamıştık sanki?
Göbek Murat, Erhan, Cihan. Sol bek Meftun, sağ bekBurhan. Yaşlılar gençler karışık. Ondan bizim güçsüzdü kadromuz, gol yemezsek kazanırdık.Ben motive ederdim çocukları, gol atamazsak beraberlik benden derdim. Başkan Erol ağabeyle iddiaya girerdik, sen gol yeme açıktan 20bin lira benden sana derdi. Yemezdim gider alırdım paramı. Antalya maçı, rakip çok güçlü, yine söz verdim Erol abiye. İnanılmaz toplar çıkardım, Antalya ayağa kalktı orada 2-1 kazandık, maç sonrası viskiyi boğazımdan döküyordu, unutulmaz günlerdi.
- 83-84 senesi Eskişehir'e geçildiğimiz seneyi anlatır mısın?
Takım çok iyiydi, ama takımdan yana olmadı problem. İdari yönden hatalar oldu, ondan kaybettik şampiyonluğu. Anlattığım olaylar, oynaması gereken oynamadı, torpilli oynadı.
Paralar ödendi ödenmedi, topçular gruplaştı. O yıl çıkmamız lazımdı. Uzun haftalar liderdik.
- Mastika Ali lakabına gelelim, nerede çıktı?
Roman mahallelerine giderdik eğlenmeye içmeye. Ordan ben duydum şarkıyı ama daha kimse bilmiyordu. Ben maçlarda yapardım gol çıkarınca gol atınca tribüne hoşluk yapardım taraftara. Bütün tribün söylerdi ben oynardım. Hakem başka yere bakarken yapardım.
- Bize unutamadığın tatlı bir anını anlatır mısın?
Gode'ye takılırdım, beni kızdırmak için derdi ki:"Ali ben rahat içebilmek için futbolu erken bıraktım". Ben de derdim, "Gode valla seni öldürürüm bak, çıkarım maça 2 tane gol alırım içeri, sonra Gode al dedi bana derim."
Pertev abi başkan, Gode antrenör. Bir maçta onudelirttim.Kendime güvenim çok, dakika 89, 1-0 öndeyiz. Bıraktım top gidiyor içeri, vallaha gidiyor.Yan hakem bakıyor, seyirci bakıyor. Tam çizgi üstünde aldım topu, maç bitti.Pertev abi dizlerinin üstünde sahaya girmiş, Gode kalbini tutuyor. Kenardan bana nasıl sayıyorlar. Maç sonrasında dedim, "bak uğraşma benimle, kalpten gidersin".
Bir de bizden milli takıma giden Atilla vardı, bana Turgay Şeren milli maçta giydiği eldivenlerini göndermiş Atilla ile. Bu eldivenler ona yakışır demiş. İşte bu eldivenler onlar.
- Kulübe kırgınlıkların nelerdir?
Turgay Meto, Ahmet diye kör bir kaleci getirdi, 8 maç oynadı, Ta ki Site maçına kadar.2-0 aldık. Kaleyi alınca yediğimiz goller çok azaldı. Beni idmanda dışladılar, sinirlendirdiler tahrik ettiler. Ben uymadım, hayvan gibi çalıştım. Candan Hoca gördü, sonra ben yine aldım kaleyi. 84 senesiydi. 25 maç bırakmadım. Takım kafaya oynadı 25 maç.
İdarecilerin tuttuğu topçular vardı, istedikleri oynardı,onlara hoş davranmayan oynamazdı. Eskiden böyleydi, biraz idareciler takımı sabote ederdi.Torpil olurdu, hakkı olan oynamaz idarecinin tuttuğu adam oynardı, para alırdı.Sonradan tanıştığım yeni topçular bana gelir derdi: Sen bu Karşıyaka'ya ne yaptın Ali? Hep senin adın kötü dolaşıyor, derlerdi. Hep dedikodu hep kuyu kazma.
Bana taktı bazı idareciler, yeni hocalar dedikodu duydu istemedi. Malesef bu böyleydi. Kırgınlıklarım bunlardır.
85 senesi, Gencer Koyuncuoğlu beni takımdan uzaklaştırmak istedi, jübile yapalım dedi. Kabul etmedim, futbolu bırakmak istemedim. O zaman 5 milyon para getir bonservisini al dedi. Nerden bulurum 5 milyon? Allah karşıma Duman Ahmet'i çıkardı. Suratım bembeyaz, ne oldu sana dedi? Anlattım beni istemiyorlar dedim. İzmirspor'da Suat Hoca kaleci arıyor dedi.İzmirspor aldı beni. Orada da paraları ödeyemediler, 1 sene oynadım. 86-87 senesinde Menemen'de bıraktım futbolu, küstüm.Sonra 3 sene oynamadım, 90-91 yılında Kayaspor'u amatörde şampiyon yaptım. En son orda oynadım.
- Karşıyaka’nın sana jübile yapmasını, sahip çıkmasını, belki hoca olarak hizmet vermeyi ister miydin?
Tabi. Niye istemeyeyim? Ama olmadı. O güzel formayla yeniden bir kere bile sahada olmak çok özel bir şey olurdu. Kulübümüz maalesef biraz vefasız. Bakın sizin gibi gençler geldi buldu beni. Ben artık iş, para, bilmem ne istemiyorum ki. Ben artık o güzel günleri yaşıyorum.Beni aramanız çok ama çok hoşuma gitti. Sizin gibi vefalı olmadığı için büyükler, birçok kişi KSK den uzak kaldılar. Düşünün bak bir çok isim nerede bilen yok. Yahu kulüpte eski yıllarlın kadrolarına ait resimler bile yok. Birçok kulüpte gidin 30 sene 35 sene evvel ki kadrolar duvarlardadır.Bir arşivi bir müzesi vardır. Bu kulüp yüz yaşına geliyor. Sırf kendim için değil birçok kişi için böyle. Bu kulüpte çok değerli insanlar vardı.Ali Ulvi Kiremitçiler, Tahir Türetken, Gode Cengiz. Bunlar gibileri çok zor bulunur. Gode bize gençken yol parası verirdi. Unutulur mu hiç? Gode babamızdı. Babalık yaptı. İdmana gelmemizi kulüp değil Gode sağlardı. Sıradan bir kulüp olsa neyse diyeceğim ama bu kulübe Atatürk gelmiş. Kendine has şarkısı var. Karşıyakalı dedi mi ülke bilir. Farklı olmalıydı.
Takımı takip ediyorum. Reha çok iyi bir hoca. Ama komple teslim edeceksin ona takımı. Tüm sorumluluk onda olacak. Karışmayacaksın.Sadece bir menejer olacak camia içinden, yönetimle futbolcu arasında ağabeylik yapacak, safkan olacak. O zaman başarı gelir. Bir de kadro hep aynı kalacak. Genç takımla başlayacaksın, 7-8 sene devam edeceksin.
Kerem iyi kaleci, benim gibi yapılı. Ama kalecilikte en önemli şey çalışmak ve oyun takibi. Oyunu takip edeceksin, oyunun içinde olacaksın.
- Taraftara söyleyeceğin son şeyler neler?
Onlara söylenecek şey yok. Onlar hep aynılar. Karşıyaka’da en iyi şey taraftarıdır. Ancak şunu herkes bilsin ki Tepecikte yıllarca “ Karşıyakalı Ali’nin Yeri” diye büfe çalıştırdım. Ben 9 yıl bu takımın formasını giydim, daima Karşıyakalıydım ve öyle kalacağım. Mahallemdekikahvenin önüne KSK yazdırdım. Orada bir Karşıyakalı var, bilsinler..
Trabzonspor - Beşiktaş
TRABZONSPOR
Sylva, Cale, Egemen, Song, Serkan, Selçuk, Hüseyin, Yattara, Colman, İsaac (Umut), Gökhan
BEŞİKTAŞ
Hakan, İbrahim Ü., Gökhan Z., Zapotocny, İbrahim T., Tello, Uğur, Serdar Özkan, Ekrem, Holosko, Bobo
Saat: 20.00
Stat: Avni Aker
Yayın: Lig TV
Hakem: Bünyamin Gezer
Köpeği Isıran Adam
Bu iş bu sene zor çözülür hatta çözülür mü o bile muamma.Bu şekilde MKE de Süper Lig'den ayrılır.İnan hiç de üzülmem...
Arda ve Erhan
Kasım 10, 2008
Aynı Senaryo
Kasım 09, 2008
Fenerbahçe 4 - 1 Galatasaray
Maça geçelim.Önce skor yazarlarının gözünden bakalım.Zaten uzun değil onların ağzından yazmak."Fener 4 köşe", "Fener ışıl ışıl", "Fener kaldığı yerden".Altına da bolca şişirilmiş boş cümle.Skor yazarlığı bitti.
Aslında yazmak istediklerimin, kafamdakilerin çoğunu Tarkan yorumlarda yazmış.Derbi dediğinin neredeyse yarısı sinir harbidir.Galatasaray bu kadar (2000 yılından beri ilk defa) favori çıktığı maçta bile bunu avantaja çeviremedi.Hem de maça 1-0 önde başlamasına rağmen.Hem de Fenerbahçe'nin tek yapabildiği sahasını iyi paylaşıp kapatmak olmasına rağmen.Selçuk'un(daha kaç kere denese aynısını atabilir acaba?) şans dozu yüksek golünden sonra yine ayaklar birbirine dolandı, takım arkaya yalandı.Ardından Emre Aşık kendi kalesine atınca ilk yarıda maç bitmiş kadar oldu.
İkinci yarı başı yapılan değişiklikleri anlayan varsa beri gelsin zira ben anlayamadım.Fenerbahçeli arkadaşlar yanılıyorsam eğer düzeltsin ama benim gördüğüm R.Carlos geldiğinden beri ilk defa frikiği sayesinde gole sebep oldu.Carlos'dan çok De Sanctis'in payı da var.Geldiği zaman forumlarda bas bas bağırılan, daha iyi kaleci nerde bulunur diye yazanlar da bu pozisyonu bir değerlendirse ya.11 yaşında başladığım kalecilikte bana ilk öğretilenler cepheden gelen şutları ve kanatlardan gelen ortaları tutamayacaksan tehlike hunisinin dışına uzaklaştırman gerektiğiydi.Bu yaşta hala mı öğrenememiş?
Bu 3 golü üstüste koyunca zaten iş formaliteye döndü.Formaliteye imza atan da Deivid oldu.Ben bu adamı çok seviyorum ve nedendir bilinmez gol atınca mutlu oluyorum.
Bir derbi daha beklendiği gibi olmasa da alışılagelmiş şekilde bitti.Maç öncesi postumda yazdığım beklentilerden güzel futbolu göremedim ama 2 takımı da tutmayan biri olarak hakemin yönetimini beğendim.Maç boyunca hiç öne çıkmadı.Aragones ve Skibbe birbirini bu şekilde dengelemeye devam ettikce yukarısıyla makas açılır ve Trabzon Beşiktaş mücadelesine döner bu lig.Onlarda da pek bir ışık yok ama hersene olduğu gibi kötünün iyisi olan takımlar kafaya oynamaya devam eder, bir sonraki yıl CL ön elemede ecel teri döker ya da evine döner.