Ağustos 14, 2010
Süper Lig'de Sponsor Krizi.
Turkcell'in kulüplere verdiği $600k'lık sponsorluktan bu sene vazgeçmesi birçok kulübe sıkıntı yaratmış gözüküyor. 4 büyükler, Es-Es, Karabük ve Manisa hariç 11 takım ana sponsorsuz şu sıralar. Antalyaspor'un Medical Park olarak çıkacağını düşünürsek 10 takım. $500k gibi bir rakam istemesine rağmen takımların sponsor bulamaması ligin marka değerini anlatıyor bizlere. Spor-Toto'nun isim hakkı için verdiği $25m rakamından sonra TFF, kendine pay çıkarmış olsa da arif olan çok şey anlar bu işten. Spor-Toto bir güzellik yapar belki sponsorsuz takımlara. Bu arada Turkcell'in verdiği sponsorluk desteğini neden çektiği ile ilgili bir açıklamaya rastlamadım ama cevap Turkcell'in ÇEKİM gücü olabilir mi acep?
Geçen seneye ait liste burada var. İlerleyen haftalarda yeni bir liste yaparız elbet ama şimdilik liste boş. Enteresan.
Geçen seneye ait liste burada var. İlerleyen haftalarda yeni bir liste yaparız elbet ama şimdilik liste boş. Enteresan.
Kataloğu Kes.
Geçen sezon hazırladığı forma kataloğuyla bizleri şaşırtan TFF, bu kez 'güzel herşeyin sonu gelir' felsefesine müteakkip kataloğu Paint ile hazırlamayı uygun görmüş. Turkcell'den Spor-Toto'ya geçiş ağır olmuş herhal. Geçen sene kırmızı formayı orada görmüştük ilk kez ve aynen piyasaya çıkmıştı amenna. Ama biri bu sene Fener'in 4.formasının yeşil olmayacağını ve piyasaya gazetelerin eskiden verdiği Ayşecik kıyafeti gibi kartondan olmadığını bi açıklasın.
Buyrun burdan bakın;
2009/10 Katalog
2010/11 Katalog
Buyrun burdan bakın;
2009/10 Katalog
2010/11 Katalog
Etiketler:
TFF
Ağustos 13, 2010
Serkan-A.Gücü-F.Bahçe Üçgeni
Ben mi çok fesatım yoksa olayın tarafları mı beni buraya itiyor bilmiyorum. Açıkcası duman çıkmadan da yazmak istemedim...
Haftabaşı Ankaragücü Yönetim Kurulu ani bir kararla Serkan Kırıntılı'nın kontratını feshetti. Burda hazımsızlık başladı bende işte. Aynı Ankaragücü, bundan sadece 10 gün önce Karşıyaka ile Haziran ayında sözleşme imzalyan Özden'in aklını kamp sırasında çelmiş, Özden'in ve menajerinin Karşıyaka'dan aldığı paraları geri ödemiş ve hatta 100 bin TL de bonservis ücreti ödemişti.
İşte aklıma dönüp dolaşıp bu takılıyor. Ortada fol yok yumurta yokken Ankaragücü'nün 32 yaşındaki Özden'e 100 bin TL bonservis ödeyip Serkan Kırıntılı'yı bedelsiz serbest bırakması. Benim nazarımda, eğer biraz bu ligin piyasasını kestirmişsem Serkan -bu mevsimde bile- akşam pazarı 700-800 bin TL'den az paraya alıcı bulmaz. Yeni ihaleden sonra hele lige yeni çıkan takımlar dahi rahat rahat talip olup bu bedeli ödeyebilir...
Artık zaten lekesiz halleri kalmayan Gökçek Hanedanı'nın A.Gücü'nden gönderilen Serkan ile Fenerbahçe'nin adı anılmaya başlayınca ise taşlar yerine oturmaya başlıyor. "Fenerbahçe Serkan'a o bonservisi vermek yerine, Gökçek ailesine 250 bin TL açıktan para ödemiş olabilir mi?" diye sorsanız bana, cevabım net olarak "hayır" olamıyor. Bu teklifin F.Bahçe tarafından geldiğine inanmıyorum kesinlikle ama bir tarafı olmak da yeterince sevimsiz duruyor.
Benim anlamadığım, medya mı aşırı parselli de bu sorular hiç dönmüyor, yoksa ben mi yeterince takip edemiyorum? Geçen sene etik transfer dersi veren F.bahçe ve Kayserispor geçen sene Beşiktaş'ı suçladıkları şekilde bir transfer üzerindeler ve bunu gururla basınla paylaşırken, kimse mi sormuyor "Agalar nasıl olacak bu iş?" diye. Bu kadar mı balık hafızalıyız ki Aziz Yıldırım'ın geçen sene yaptığı transfer şovunu bu sene de Niang için beklemiyoruz. Mesafe uzak diye mi adamlarıyla alıp getirmiyor, Jipiyle şoförlük yapmıyor???
Umarım benim ki sıcakların yoğunluğundan oluşan bir "kolay nem kapma sendromu"dur da bir sene daha lig başlamadan kirlenmeye bir fiil şahit olmuyoruzdur...
edit: Pedro sağolsun Gökhan Emreciksin transferini hatırlattı ve bir Bolulu olarak şahit olduklarını şöyle özetledi : "abi aynı olay gökhan emreciksindede olmuştu. ama o sırada bolusporun transferden pay almaması adına (%40 sonraki transferden pay vericelekti boluya.) adına gökhan emreciksinin sözleşmesi fesh edilmişti. sonra bolu şikayet edincede hemen şükrü saraçoğlunda hazırlık maçı tertip edildi ve 2 adet otobüs ikram edildi. Bolulu olduğumdan biliyorum."
*Yalnız Gökhan transferinde sanırım Gökçekler henüz ele geçirmemişti A.Gücü'nü...
Ağustos 12, 2010
Yıllar Sonra Favori Beşiktaş.
Milneli senelerden sonra, şampiyon olduğu seneler dahil ilk kez Beşiktaş bu kadar favori başlıyor sezona. Lucescu'lu 100.yılda dahi, Fatih Terim'in GS'ye geri dönüşünden mütevellit favori değildi Beşiktaş. Tabi sezona başlamazdan evvel için bu durum. Daha sonra kaç kez değişir favori bilinmez.
Internette birçok sitede kim şampiyon olur anketlerinde ciddi farkla ilerliyor Beşiktaş. Peki nedir sebebi? Quaresma ve Guti. Schuster onlar olmadan gelse bu kadar fark yaratamazdı diye düşünüyorum. Quaresma'dan İnönü ve derbi maçları dışında pek ümitli değilim açıkçası. Guti için durum farklı. Geçen sene bile yedekten gelip Real'i toparlamışlığı var Guti'nin. Bu sene hem de Türkiye'de neler yapabileceğini tahmin etmek pek de zor değil.
Biraz bilinçli bakarsak konuya, sadece 1 kanat oyuncusu ve oyun kurucu ile bu kadar değişmez dengeler. Sonuçta Sivok-Ferrari ikilisi bir müddet yok. Bekler aynı. Nobre burada, Fink burada, Nihat burada. Geçen sene yaşanan sıkıntıların sebebi gol atamamaktı, 2 yaratıcı oyuncu bu sorunu çözecek ve şampiyonluk gelecek mi, onu zaman gösterecek. Schuster'in elindeki malzemeyi Denizli'den iyi kullanabilecek mi sorusu da var. Sezonun çok erken açılması ileride sıkıntı yaratır mı diye düşünen de pek yok bu aralar. Diğer takımlara bakarsak kesin favori Beşiktaş bana göre ama çok erken mi konuşuyoruz onu bilemedim.
Madem öyle diğer takımlara da bir bakalım. Kendimle çelişiyorum aslında yukarıda. Geçen sene Rijkaard geldi diye direk favori yaptık Galatasaray'ı. İşler kötü gitmeye başlayınca da sistem farklı anca alışır takım diye de kıvırttık. Madem sistem farklı idi, o zaman takım alışmış olmalı ve en azından benim favorimin Galatasaray olması gerekirdi bu sezon için. Ama olmadı. Son 2 senede yaşadıklarımız ve sadece gidenlerin yerinin doldurulması kesmedi beni de. Topal'ın yeri doldu ama Çana'nın yanında hala Ayhan var Barış var Sarp var. Defans yine bomba. Kaleci yine ortalama. Baros'un 2 korumayla oynaması gerekiyor maçları bu senede. Aklımı tek kurcalayan şey, ipleri yeniden Adnan Sezgin'in ele alması. 1993/94, 1994/95, 2007/08 şampiyonluklarında olduğu gibi. Üstünel'den tek iyi yanı tecrübesi olsa gerek.
Fener'e gelince. Aykut Kocaman'dan ümitliyim ama Fener'den ümitli değilim. Bu yönetim olduğu sürece de başarı beklemek artık hayal. Aykut'a dayanabileceğini de hiç sanmıyorum camianın. Aykut ne kadar iyi bir hocadır o tartışılabilir ama ben olası PAOK elenmesi sonunda Fenerbahçe'deki İrlandalıların ipleri eline alacağından, gazetelerin de muhtemel yeni hocaları yazmaya başlayacağından eminim.
Internette birçok sitede kim şampiyon olur anketlerinde ciddi farkla ilerliyor Beşiktaş. Peki nedir sebebi? Quaresma ve Guti. Schuster onlar olmadan gelse bu kadar fark yaratamazdı diye düşünüyorum. Quaresma'dan İnönü ve derbi maçları dışında pek ümitli değilim açıkçası. Guti için durum farklı. Geçen sene bile yedekten gelip Real'i toparlamışlığı var Guti'nin. Bu sene hem de Türkiye'de neler yapabileceğini tahmin etmek pek de zor değil.
Biraz bilinçli bakarsak konuya, sadece 1 kanat oyuncusu ve oyun kurucu ile bu kadar değişmez dengeler. Sonuçta Sivok-Ferrari ikilisi bir müddet yok. Bekler aynı. Nobre burada, Fink burada, Nihat burada. Geçen sene yaşanan sıkıntıların sebebi gol atamamaktı, 2 yaratıcı oyuncu bu sorunu çözecek ve şampiyonluk gelecek mi, onu zaman gösterecek. Schuster'in elindeki malzemeyi Denizli'den iyi kullanabilecek mi sorusu da var. Sezonun çok erken açılması ileride sıkıntı yaratır mı diye düşünen de pek yok bu aralar. Diğer takımlara bakarsak kesin favori Beşiktaş bana göre ama çok erken mi konuşuyoruz onu bilemedim.
Madem öyle diğer takımlara da bir bakalım. Kendimle çelişiyorum aslında yukarıda. Geçen sene Rijkaard geldi diye direk favori yaptık Galatasaray'ı. İşler kötü gitmeye başlayınca da sistem farklı anca alışır takım diye de kıvırttık. Madem sistem farklı idi, o zaman takım alışmış olmalı ve en azından benim favorimin Galatasaray olması gerekirdi bu sezon için. Ama olmadı. Son 2 senede yaşadıklarımız ve sadece gidenlerin yerinin doldurulması kesmedi beni de. Topal'ın yeri doldu ama Çana'nın yanında hala Ayhan var Barış var Sarp var. Defans yine bomba. Kaleci yine ortalama. Baros'un 2 korumayla oynaması gerekiyor maçları bu senede. Aklımı tek kurcalayan şey, ipleri yeniden Adnan Sezgin'in ele alması. 1993/94, 1994/95, 2007/08 şampiyonluklarında olduğu gibi. Üstünel'den tek iyi yanı tecrübesi olsa gerek.
Fener'e gelince. Aykut Kocaman'dan ümitliyim ama Fener'den ümitli değilim. Bu yönetim olduğu sürece de başarı beklemek artık hayal. Aykut'a dayanabileceğini de hiç sanmıyorum camianın. Aykut ne kadar iyi bir hocadır o tartışılabilir ama ben olası PAOK elenmesi sonunda Fenerbahçe'deki İrlandalıların ipleri eline alacağından, gazetelerin de muhtemel yeni hocaları yazmaya başlayacağından eminim.
Etiketler:
Süper Lig
Hoşgeldin Ya Şehr-i Ramazan.
Bu kez Liverpool'dan geliyor kutlama. Türk takımlarının web sitelerinde bir cümle bile göremeyip, Liverpool'un resmi Facebook sayfasında 'Best Wishes' görmek enteresan. Tamam burası Türkiye, zaten herkes Ramazan'ı biliyor ama bir cümle bir resim koymaya bakar ana sayfaya. Gerçi 19 Mayıs'ı bile pas geçen büyüklerimiz var güzel memleketimde.
Etiketler:
Internet,
Premier League
Ağustos 11, 2010
Opsiyon
Futbolda son moda kelimemiz. Satın alma opsiyonu, 2+1 opsiyonlu kontrat derken şimdi de stad sözleşmesine girmiş opsiyon. Antalyaspor Mardan Oteli Stad'ını otelden 5 yılı opsiyonlu 10 yıllığına kiralamış. Küme düşme ya da olası CL şampiyonluğu durumunda mı kullanılmayacakmış acaba opsiyon? Öteki stadın durumu kötü, bu stad da atıl duruyor, yap 10 yıllık sözleşmeni, yuvarla gitsin. Zaten Otelin sahibi klübün Yönetim Kurulu'nda, sizi mi kıracak adam.
Etiketler:
Süper Lig
Ağustos 10, 2010
Ağustos 08, 2010
Deco Fluminense'de.
2 senedir Türkiye'ye ha geldi ha gelecek denilen Deco da memleketine dönen Brezilyalılar kervanına katıldı. Rijkaard kontenjanından gelen Marquez, Bojan, Gudjohnsen ve Hleb'den sonra Deco'nun da spor sayfalarının ne kadar iyi nokta atış yaptığını gözler önüne serdi yine.
Scolari ile birlikte gelmişti ama Scolari'nin hızlı ayrılışı sonrası gözden düştü otomatikman. Bundan sonrası Lincoln veya Luciano gibi Brezilya'da atacağı gollere, paslara bakarak, alacağı ödülleri sayarak tüh demek. İngiltere'de böyle bir sistem gelişmemişse, gelişmesine ön ayak olmak.
Scolari ile birlikte gelmişti ama Scolari'nin hızlı ayrılışı sonrası gözden düştü otomatikman. Bundan sonrası Lincoln veya Luciano gibi Brezilya'da atacağı gollere, paslara bakarak, alacağı ödülleri sayarak tüh demek. İngiltere'de böyle bir sistem gelişmemişse, gelişmesine ön ayak olmak.
Etiketler:
Medya,
Premier League,
transfer
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)