Mart 26, 2010

Şampiyon Olmadan Abdullah Hoca'ya Danış.

Geçen sene Sivasspor'a Sivas'ta attığı çelme şampiyonluktan etmişti Sivasspor'u. Bugün de bekleneni yapıyor ve Bursaspor'un 3 puanını elinden alıyor, hem de stadı dolduran binlerce Bursalının önünde. 4 Büyüklerden birinin başına geçse ve biraz zaman tanınsa muhtemelen derbileri kaybetmeden şampiyon olacak Avcı. 3 büyüklerden son dönemde en çok puan alan takım.
Taraftarsız olmasına rağmen her sene birer birer tırmanıyor basamakları Avcı. Taraftarsızlık özellikle hakemlerin aleyhlerine hata yaptığı maçlarda oyundan hemen kopardığı maçlarda göze çarpıyor, maç 6'lık oluveriyor hemen. Geçen sene Eskişehir ve bu sene Bursaspor maçlarında olduğu gibi.
Ama Avcı hala aynı yerde sayıyor. Belediye dışında her hangi bir Anadolu takımına gitse, kimse bu kadar süre tanımayacak belki de her sene takım değiştirenlerden olacak o da. O da belki aynı yerde bu yüzden duruyor. U-17lerle başarıları göz ardı ediliyor büyükler tarafından ama elbet bir gün birinde göreceğiz gibi geliyor Avcı'yı.
3 büyüklerle maçları ;

Ziya Doğan Yeniden Konyaspor'da.

Diyarbakır macerasından sonra, bir dönem çalıştırdığı Konyaspor ile anlaştı Ziya Doğan. Böylece kariyerindeki 7.takıma ulaştı. Açık ara lider Yılmaz Vural'a yetişmek zor olsa da kendine her sene en az 1 takım değiştiren hocalar arasında yer buluyor O da. Sorun hocalarda diye düşünsek de aslında bana göre, hocalara istikrar sağlaması gereken zamanın verilmemesi yönetimi suçlu hale getirir. Fatih Terim Sami Yen'de 4-0'lık Fenerbahçe maçı sonrası gönderilse, bunlardan biri olabilirdi.
Tabi siz her gittiğiniz takıma aynı adamları (Ziya Doğan'ın kadrosu Ayman, Celaleddin vs. vs.,Hikmet Karaman-Ceyhun) getirirseniz zaten sonucu belli olan bir işe girmişsiniz demektir. O oyuncuların gittiği takımlara bakması yöneticilerin sene başından takımlarının kaçıncı olabileceğini tahmin etmesini bile sağlayabilir.
Tabi Ziya Doğan tek değil. Bizde çok var onlardan. Kabaca kurcaladım ve sonuç muhteşem.
Yılmaz Vural 17, Samet Aybaba 12, Hikmet Karaman 9, Giray Bulak, Fuat Yaman 8, Erdoğan Arıca, Ziya Doğan 7, Rıza, Mesut Bakkal, Reha Kapsal, Nurullah Sağlam 6 ayrı takımda çalışmışlar. Bazı takımlarla 2 hatta 3 kez anlaşmışlar ayrı dönemlerde. Genele baktığımızda çoğu her sezon ayrı bir takım yönetmiş. Ama takımlarında en ufak bir ilerleme olmamış. Ziya Doğan Trabzon'da biraz birşeyler yaptı ama deplasmanda kazandığı turu evinde teslim ederek CL'ye çıkamadı. Yılmaz Vural bu sene iyi dedik ama Kasımpaşa düşmese bile yine oralara yaklaştı son haftalarda. Bülent Korkmaz bile 5 rakamına ulaştı kısa olan teknik direktörlük hayatında.
Peki bile bile aynı hocaları getiren yönetimler ne bekliyolar acaba? Ertuğrul'a güvenen Samsuınspor gibi yapabilirler ya da madem bu hocaları getirdiler, zaten her yıl aşaı yukarı aynı sonuçları alıyorlar, bu hocalara daha uzun süre şans veremezler mi? Bu hocaların çoğunun hatta hepsinin bir büyük takım çalıştırma şansı olmadığına göre en azından istikrara oynasınlar. İlk sene olmazsa 2-3 sene sonra istikrara kavuşabilir hatta durumlarını düzeltebilirler diye düşünüyorum.

Yüklen Başkan.

Alması gereken herkes nasibini aldı bugün Aziz Yıldırım'dan. TFF, Mahmut Özgener, PFDK. Geç kalınmış bi toplantı da olsa belki işe yarayabilir. Diğer klüplerde feyz alıp başlasa şu işe, şu aptal hakemlere, eyyama, marka değeri geyiğine, çifte standarda takılmış federasyona bir değişiklik daha hızlı gerçekleşir.Şov amaçlı da olsa iyi bir hareket olduğunu düşünüyorum. 
Ana tema, Hasan Doğan olmasa zor otururdun o koltuğa idi. Rahmetli olsa fark eder miydi bu seviyesiz futbol ortamında onu da hiç öğrenemeyeceğiz.
Toplantının en anlamı lafı, haftanın 3 günü İstanbul'a gelerek futbol yönetilmez lafıdır Aziz Yıldırım'ın. Ayrıca 3 sene söz verdiniz, bu sene olmazsa bırakacak mısınız sorusuna da, daha 2 sene buradayım rahat olun cevabını yapıştırmıştır.
Eğer doğruysa AZ Alkmaar maçında, Fener taraftarları arasında çıkan yaralamalı kavgaya, Mahmut Özgener' ceza vermedik demiştir. Ancak o maç UEFA maçı olduğundan zaten TFF'nin maç hakkında en ufak bir tasarrufu yoktur. Doğruysa Özgener'i tebrik etmek gerekir. Biraz futbol hukuku okumasında fayda var.
2.Ligde bir kulübün 4 kez başkanlığını yapmış ama Süper Lig'e bile çıkaramamış, yani kısaca diğerlerinden farkı olmamış birinin tüm futbolu yönetmesi zaten saçmadır. Eski basketbolcudan futbol yöneticiliği ayrı bir saçmadır. Basketbol Federasyonu'na almadılar, o zaman futbola takılıyım modelidir.
Ülkedeki futbol hatta spor taraftarlarının %90-%95'ini elinde tutan 3 büyük kulübün bu hale gelmesi de içler acısıdır.

En Gariban Lider


Avrupa'nın önde gelen liglerinde lider takımlar arasındaki en ucuz olan Bursaspor. Sadece Cristiano Ronaldo 2 Bursaspor ediyor. Sıralama ise şu şekilde:

İspanya La Liga - Real Madrid (473.500.000 €)


İngiltere Premier - Manchester United (376.750.000 €)


İtalya Serie A - İnter (354.250.000 €)


Almanya Bundesliga - Bayern Münih (243.850.000 €)


Fransa Ligue 1 - Bordeaux (139.600.000 €)


Portekiz Liga Bwin - Benfica (124.050.000 €)


Rusya Premier Lig - Rubin Kazan (82.250.000 €)


Hollanda Eredivisie Ligi - Twente (53.050.000 €)


Turkcell Süper Ligi - Bursaspor (34.800.000 €)

Biraz Ertuğrul Sağlam

Ertuğrul'un teknik direktörlük kariyeri. Aslında oranlara baktığımızda aşırı kötü değil ama mağlubiyetler yanlış maçlarda gelmiş. Büyük maçlardaki en başarılı dönemi bu sezon. Bundan öncesi parlak değil. Bu sene de İstanbul'daki 3-2'lik 2 galibiyet de son 5 dakikada geldi. Takımın kondisyonuna neler yaptığı ortada. Ortalama iyi hocalar %65-%70 arası olduğunu düşünürsek Ertuğrul son 2 takımında %60lara ulaşmayı başarmış. Ancak büyük maçlardaki başarısı bu sene ile sınırlı. CL'de 6 maçta 2 galibiyet ve 1 8-0'lık Liverpool maçı ve Beşiktaş'ta 5 derbiden sadece 1'ini kazanması bunlara örnek. Kupada çeyrek finali geçememesi de enteresan. 2 senedir Bursa ile Fenerbahçe'ye eleniyor.  
Görüldüğü üzere bu sene en parlak yılı ve muhtemelen de öyle kalacak. Tabi sene sonuna kadar böyle ilerleyebilir mi onu da göreceğiz. Eğer dediği gibi Bursaspor'da uzun yıllar kalırsa Bursa'ya çok yararı olur, en azından istikrarlı bir Anadolu kulübümüz olur.

Not. Bu sene Ankaraspor ve Diyarbakırspor maçları hesapta yoktur.

Mart 25, 2010

Baba - Oğul


Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı ve Serkan Yazıcı. Biri Türk Futboluna adını yazdırmaya hazırlanıyor diğeri az sayıda uluslarası motorsporları pilotlarımızdan biri. Şu an değil tabi. Bi dönem.

Futbolun Bittiği An #6

15 Mart 1989 Almanya


Şampiyon Kulüpler Kupası Çeyrek Final rövanş maçı. Galatasaray-Monaco. TV'de kadrolar. Prekazi'nin eve döndüğünde eşinden fırça yediği maç. Sen manyak mısın ordan topa vuruyorsun?

Nereden Nereye


UEFA Kupası, Süper Kupa, Dünya 3.lüğü derken adliye koridorları. Gözümüzün önünde kaybolan belki de Türkiye'nin en iyi sağbeklerinden biri. Şike soruşturmasında tutuklama talebiyle mahkeme sevk edilmiş.
Hiçbir kapıyı kapatmayacaksın. O kadrodan giden herkes neredeyse geri geldi, bir Fatih dönemedi. Fenerbahçe'deyken Bülent'e ve Galatasaray'a ettiği küfürler Centilmen Başkan Özhan Canaydın'ı bile kızdırmış, bir daha Florya'dan içeri giremez demişti Fatih için.
Fenerbahçe'den sonra. PAOK, Trabzon, Kasımpaşa, Bochum. Ama eski Fatih olamadı. Ama aynı istikrarı yakalayamadı bir daha. Sonra TV'de de konuştu iyice düştü. Geriden gelip attığı goller 9-10 sene öncesinde kaldı. Şimdi Tepecikspor'dan mahkemelere yolu düştü.
2000lerin başındaki tüm GS ve Milli Takım başarılarında 4 numara hep Fatihindi. Şimdi 4.Blok belki. 80lerde daha çok yaşanan kaybolan yıldız futbolcu teriminin sözlük anlamı son 2-3 yılda Faith oluverdi.

Drogba&Hreidarsson Dans



@Portsmouth v Chelsea.

Benziyorlar


Mirror Football David Maddock - Lugano

Rekabette Görmek İstediğimiz Hareketler


Derbi öncesi, niye stad kapatılmadı sorularının gerginliği, şu fotoğrafta rafa kalkmıştır. Demek ki istenilince sadece ezeli rakip değil, ebedi dost da olunuyormuş. Hatta bu sözde kalmayıp, eyleme bile geçirilebiliyormuş.
Fenerbahçe tüm bayrakları Özhan Canaydın'ın vefatı üzerine yarıya indirmiş. Son dönemde 3 büyüklere ait en güzel resim üstteki olsa gerek.

Mart 24, 2010

Afrika'da Dünya Kupası.


Dünya Kupası'na 11 hafta kala 650.000 bilet hala satılmamış. Muhtemel FIFA bir daha fakir çoğunluğun olduğu ülkeye götüremeyecek kupayı. Eski Fenerli Mosheu, burada insanlar yemek bulamıyor, nasıl gitsin maç izlemeye diye bir açıklama yapmıştı geçenlerde.
Toplam seyircide rekor USA1994'de. 2.sırada son Dünya Kupası var. 15 milyon başvuruya 3,352,605 bilet satılmış.

Tüm liste;

Ezel ve Futbol



En güzel dizi dedik. Bizi canevimizden vurdular. 96 yılında Nike Total90 futbol topu ve 5 yıldızlı Brezilya milli takım formaları. 5.yıldız 2002'de gelmişti Brezilya'ya. Bu arada ROMARIO yerine ROMARİO yazılmasını hiç söylemiyorum bile.

Messi Gelirde De Lider.


France Football 2009 yılının gelir şampiyonlarını açıklamış. Doların düşmesi Beckham'ın gelirini sekteye uğratmış. Messi'de Barça'nın 3 kupalı senesinde primlerle Beckham'ı geçerek liderliğe çıkmış. Beckham'ın gelirinin £4.8m'u reklam ve prim geliri.
Hocalarda Mourinho lider elbette. Hiddink'te listede. Terim gibi maaşına takarlar mı onunda. Bizden o kadar almıyor mu, yoksa fedarasyon özellikle mi düşük gösterdi ya da gerçekten daha az mı alıyor, o da ayrı bir hikaye.
Messi, Tiger Woods, Phil Mickelson ve LeBron James'ın ardından 4.sıraya yerleşti, tüm sporculara bakıldığında. Beckham ise Alonso ve Schumacher'in ardından 7.sırada.

Futbolcular
1. Lionel Messi (Barcelona) £29.6m
2. David Beckham (LA Galaxy/Milan) £27.3m
3. Cristiano Ronaldo (Real Madrid) £27m
4. Kaka (Real Madrid) £16.9m
5. Thierry Henry (Barcelona) £16.1m
6. Ronaldinho (AC Milan) £15.5m
7. Carlos Tevez (Manchester City) £13.8m
8. Zlatan Ibrahimovic (Barcelona) £13m
9. Frank Lampard (Chelsea) £12.8m
10. Samuel Eto’o (Inter Milan) £12.4m

Teknik Direktörler
1. Jose Mourinho (Inter Milan) £11.7m
2. Roberto Mancini (Manchester City) £10.8m
3. Felipe Scolari (FC Bunyodkor) £8.5m
4. Jurgen Klinsmann (ex-Bayern Munich) £8.1m
5. Fabio Capello (England) £7.5m
6. Guus Hiddink (Russia) £7.1m
7. Sir Alex Ferguson (Manchester United) £6.5m
8. Pep Guardiola (Barcelona) £5.8m
9. Arsene Wenger (Arsenal) £5.7m
10. Louis Van Gaal (Bayern Munich) £5.4m

Mart 23, 2010

Russian Basketball Super League Cheerleaders





KSK Çarşı @Ezel

Fenerbahçe 2009/10 İstatistikleri

MAÇLAR
30.07.2009 UEL Fenerbahçe 5-1 Honved
02.08.2009 TSK Beşiktaş 0-2 Fenerbahçe
06.08.2009 UEL Honved 1-1 Fenerbahçe
09.08.2009 TSL Denizlispor 0-2 Fenerbahçe
16.08.2009 TSL Fenerbahçe 3-0 Sivasspor
20.08.2009 UEL Sion 0-2 Fenerbahçe
24.08.2009 TSL Diyarbakırspor 1-3 Fenerbahçe
27.08.2009 UEL Fenerbahçe 2-2 Sion
30.08.2009 TSL Fenerbahçe 2-1 Manisaspor
13.09.2009 TSL Buraspor 0-1 Fenerbahçe
17.09.2009 UEL Fenerbahçe 1-2 Twente
20.09.2009 TSL Fenerbahçe 1-0 Belediye
26.09.2009 TSL Antalyaspor 1-2 Fenerbahçe
01.10.2009 UEL Sheriff 0-1 Fenerbahçe
04.10.2009 TSL Fenerbahçe 3-0 Gençlerbirliği
18.10.2009 TSL Gaziantespor 2-1 Fenerbahçe
22.10.2009 UEL Steaua 0-1 Fenerbahçe
25.10.2009 TSL Fenerbahçe 3-1 Galatasaray
01.11.2009 TSL Kayserispor 1-1 Fenerbahçe
05.11.2009 UEL Fenerbahçe 3-1 Steaua
08.11.2009 TSL Fenerbahçe 3-0 Ankaraspor
21.11.2009 TSL Beşiktaş 3-0 Fenerbahçe
28.11.2009 TSL Fenerbahçe 1-3 Kasımpaşa
02.12.2009 UEL Twente 0-1 Fenerbahçe
05.12.2009 TSL Eskişehirspor 2-1 Fenerbahçe
12.12.2009 TSL Fenerbahçe 3-2 Ankaragücü
17.12.2009 UEL Fenerbahçe 1-0 Sheriff
20.12.2009 TSL Trabzonspor 0-1 Fenerbahçe
23.12.2009 ZTK Fenerbahçe 3-0 Altay
10.01.2010 ZTK Eskişehirspor 0-1 Fenerbahçe
13.01.2010 ZTK Fenerbahçe 3-2 Tokatspor
18.01.2010 ZTK Antalyaspor 4-3 Fenerbahçe
22.01.2010 TSL Fenerbahçe 3-1 Denizlispor
31.01.2010 TSL Sivasspor 1-5 Fenerbahçe
04.02.2010 ZTK Fenerbahçe 3-0 Bursaspor
07.02.2010 TSL Fenerbahçe 1-1 Diyarbakırspor
11.02.2010 ZTK Bursaspor 3-1 Fenerbahçe
14.02.2010 TSL Manisaspor 2-2 Fenerbahçe
18.02.2010 UEL Lille 2-1 Fenerbahçe
22.02.2010 TSL Fenerbahçe 2-3 Bursaspor
25.02.2010 UEL Fenerbahçe 1-1 Lille
28.02.2010 TSL İ.Belediyespor 2-1 Fenerbahçe
07.03.2010 TSL Fenerbahçe 1-0 Antalyaspor
13.03.2010 TSL Gençlerbirliği 0-0 Fenerbahçe
20.03.2010 TSL Fenerbahçe 1-0 Gaziantepspor
24.03.2010 ZTK Fenerbahçe 2-0 Manisaspor
28.03.2010 TSL Galatasaray 0-1 Fenerbahçe
04.04.2010 TSL Fenerbahçe 2-0 Kayserispor
11.04.2010 TSL Ankaraspor 0-3 Fenerbahçe
13.04.2010 ZTK Manisaspor 1-1 Fenerbahçe
18.04.2010 TSL Fenerbahçe 1-0 Beşiktaş
25.04.2010 TSL Kasımpaşa 0-1 Fenerbahçe
01.05.2010 TSL Fenerbahçe 2-0 Eskişehirspor
05.05.2010 ZTK Fenerbahçe 1-3 Trabzonspor
09.05.2010 TSL Ankaragücü 0-3 Fenerbahçe
16.05.2010 TSL Fenerbahçe 1-1 Trabzonspor

MAÇ İSTATİSTİKLERİ
OYUNCU İSTATİSTİKLERİ
*Yedikleri gol.
TÜM MAÇLARDA ALINAN SKORLAR
ATILAN VE YENİLEN GOLLERİN DAKİKALARA GÖRE DAĞILIMI
MAÇLARI YÖNETEN HAKEMLER
NOT: Ankaraspor maçları kayıtlara girmemiştir.

Aranan Adam Bulundu.


Ortega, Riquelme, Tevez derken yıllardır aranan yeni Maradona, Messi formatıyla yüzünü gösterdi. Hep sekteye uğrayan yeni Maradona bu kez gümbür gümbür geldim diyor. Arjantin doğumu, İspanyol eğitimi ile birleşince ortaya bir futbol canavarı çıktı. 2-3 senedir gözle görülür bir biçimde geliyordu ama bu sene artık ben yeni Maradona değilim, Messi'yim diyor resme. Pele ve Maradona'nın yanına Messi'yi de ekleyeceğiz muhtemel.
Dünya Kupasından sonra dünyanın gelmiş geçmiş 3 büyük yıldızından bir olabilir. Tabi Maradona'nın çektikleri çekmeden. Yediği tekmeler cezalandırılacak Messi'nin. Ve o dönemki İtalyan defansına karşı oynamadan alacak bu titri. Ama Arjantin bu veya bundan sonraki Dünya Kupası'nı kaldırırsa, karşılaştırma sona erecek. Ve torunlarımıza 3 isimden bahsedeceğiz. Onlar şanslı olacak Messi'nin attığı tüm golleri, attığı çalımları görebilecekler teknoloji sayesinde. Bizim öyle şansımız canlı yayınlanan maçlarda veya .avi'ye çevrilen video kayıtlarından ibaret. Maradona arşivimiz tam değil. Ama en azından Messi arşivimiz tam olacak.

Mart 22, 2010

Fair-Play Ruhu 1 Kişi Eksildi


Türk spor camiası belki de en beyefendi insanını kaybetti. Büyük bir kulübün başkanlığını yapmış da olsa tüm spor camiası bu kayıp için yas tutatacaktır eminim. Mekanı cennet olsun...

Eski Apaçi Numarası


Ancelotti, Rijkaard ve Daum. Açıklamaları ;

Ancelotti : 'ManU şampiyonluğa en yakın aday.'
Rijkaard : 'Bursaspor en güçlü aday.'
Daum: 'En avantajlı Bursaspor.'

Her sene duymaya alışık olduğumuz açıklamalar. Geride kalanlar, öndekilere strese sokma alt-metinli gaz verme mesajları veriyor. Ama artık bu numaraları kimse yemiyor. En azından Fergie yemez. Mourinho ile baş edebilmiş biri Ancelotti ile de kolaylıkla eder tahminen.
Ama Ertuğrul ve oyuncuları bu beyanatlar olmasa bile zaten yeterince stresli olacaklar. Her ne kadar kadroda büyüklerden gelen oyuncular da bulunsa, takım psikolojisi denen bir durum var. Futbolcuların yaşı ve kalitesi itibariyle zor olacak işleri. Bunu rakip teknik direktörlerin açıklamalarından önce yorumcuların, geçen sene Sivasspor'a yaptıkları gibi, bilerek ya da bilmeyerek fikstür avantajı, puan farkı, mücadele gücü ve savaşçılık gibi söylemleri ile yeterince körüklüyorlar. Bitime 2 hafta kala da, 20.45'te şampiyonuz açıklaması gelecektir. İzlemedeyiz.

Bloglarda Meriç Tunca Esintisi.


Zaten kaybedilmiş maç olmasına rağmen, hakemin hatalarından, eyyamdan bahsediliyor. Bu kadar mı korkuyor Fenerliler Sami Yen'e gelmekten? Yok saha kapatılmalıymış, Sabri atılmalıymış, Caner kart yemeliymiş, Keita karaktersizmiş, hakem Gsyi haftaya hazırlamış.
Galatasaray zaten haftaya maça favori çıkmayacak nedir bu sıkıntı. Takım ortada Sami Yen'de bile garantisi yok bu takımın. Hakem madem Gs'ye eyyam yaptı, neden Caner'in golünü vermedi. Keita karaktersiz, Emre çok mu düzgün. Hakem arkasına dönünce hatta dönmeden yaptıklarını yıllarca gördük. Yedek kulübesinde bile gördük. Sabri'nin pozisyonu bana göre faul olmasa da herkes farklı düşünebilir ona birşey diyemem. Premier League üstüne TSL izleyince faullerde sıkıntı çekiyorum zaten yeterince.
Stad kapatma konusunda Everton örneği yerine, 03.03.09 tarihli Sivas örneği zaten Golsüz Eşitlik'te verildi. Demek ki terazi çok farklı çalışmıyor. Bir sene size bir sene bize, hatta bu iş hafta hafta bile değişiyor son 2 senedir. Bursa'nın alyhine çalınmayan düdükleri bi düşünelim. Bu GS ya da FB'lilerin kapışması için bir sebep değil, birleşip şu iğrenç sistemden kurtulmak için kullanması gereken bir sebep olmalı. Ama yönetimler geleceği düşünmek yerine işlerine geldiği gibi davranma eğilimde olduğundan bu iş biraz zor.
Sonuçta maç haftaya Ali Sami Yen'de. Sabri'de oynayacak. Caner oynamasa daha iyi olur bana göre ama Hakan Balta yoksa o da orada olacak. Keita da Emre de Volkan da oynayacak. Rijkaard, Daum, Neeskens, Koch'da orada olacak. Hatta Başkanlar bile olabilir. Her sene olduğu gibi yani. Son yıllarda Galatasaray'ın Fener'i Ali Sami Yen'de bile yenemediğini düşünürsek, Fenerli arkadaşlar korkmasınlar o kadar. Ha belki bu sene biz kazanırız ama çok birşey değişmez. Kazanan Bursaspor olacak o maçtan sonra. İnşallah sene sonu biz Galatasaraylılar ya da Fenerli ve Beşiktaşlı arkadaşlar kına yakmak zorunda kalmayız. 5.büyük istemiyorum şahsen ben. Avrupa'da 6-7 maç yapmış takımın ne işi var orada.

Kısmetsiz Keko


Daha 15 gün olmadı Keko acıların en büyüğünü yaşadığından beri. Onu da öyle tanıdık zaten. Depremde annesini ve kardeşini kaybeden Keko Çiçek simgesi olmuştu adeta Elazığ depreminin. Komutan bile Beşiktaşlı yapamamıştı onu ve tek isteği Arda ile sahaya çıkmaktı. Gerçekten kısmetsiz çocukmuş Keko. Cuma günü son idmanda sakatlanınca Arda, Keko'ya düşen de Sabri'nin elini tutmak oldu Trabzon'da. Fotoda biraz keyifsiz dursa da, eminim buna bile sevinmiştir bahtsız Keko...

Mart 21, 2010

Seçime Büyük Darbe


Es-Es ve Trabzon maçları Adnan Polat'ın en önemli dayanaklarından birine büyük darbe vurdu. 5 kupa sözünden sadece 2ye düştü ama o da riske girdi son 2 deplasmanda. Yapılan transferler de Ali Sami Yen'de iş yapsalarda deplasmanlarda fark yaratamadılar. Hala gol yiyoruz ve atamıyoruz.
Sene başı basketbol krizi, 2 senedir ligde yapılan ciddi harcama ve transferlere rağmen bir türlü başarılı olamamak da Adnan Polat'ı zorluyor olsa gerek. 10 maçı kazanırsak şampiyonuz lafı, yarın Bursa puan kaybetmezse tarihe gömülecek. O zaman 9 maçı kazanıp, Bursa'nın puan kaybetmesi beklenecek.
Üyeler, geleceğe yönelik atılan adımları ne kadar ciddiye alacak o da cumartesi belli olacak. Ancak geçen sene yaşanan sıkıntıların futbolda hala devam ediyor olması ve yeni borçlanmalar yönetimin değişme ihtimalini ortaya çıkarıyor. Şu son 2 deplasman Polat'ın son dayanağını sıkıntıya soktu bence. Seçilemeyeceğini düşünmüyorum ama eski başkan ve oyuncuların Adnan Öztürk etrafında toplanması da ayrı bir handikap olsa gerek.

Dimyat'a Pirince Giderken...


Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak, şu an Karşıyaka'nın yüzyüze olduğu durum... 2 hafta önce 5. sıradaki yeşil-kırmızı en yakın play-off rakibinden 7 puan öndeyken, bugün Orduspor'a deplasmanda 1-0 yenilip, 7. Bolu'nun 1, 8. Giresun'un sadece 2 puan önünde.

5 haftadır hocasız ( yardımcı hocayı sayanlardan değilim) oynayan Karşıyaka, 3 hafta önce ilk 2 hesapları yapıyordu kimilerine göre. Gerçeği görenler o zaman da play-off'un bile tehlikede olduğunu söylüyordu ama yetkili merciler hep 3 maymunu oynuyordu.

22 haftada 2 hoca kovanlar, Hüseyin Hamamcı gibi camia içinden çıkan biri gelmeye hazırken ali-cengiz oyunları düzenleyenler, bu camianın geleceğiyle oynayanlar, bilsinler ki 98 yıllık çınarın milyonu aşkın sevdalısı beddualarıyla rahat uyutmayacak kendilerini.

Yarattığınız ve kaçıp gittiğiniz eserinizle gurur duyun...

Not: Bugün TS-GS maçında beni gururlandıran "Karşıyakalı" Recep Onur Kıvrak'a bir tebrik de benden. (Başka bir postta onun Trabzon'a nasıl ucuza peşkeş çekildiğini yazarız)

Trabzonspor 1-0 Galatasaray


Arda'nın değerini anlamış olduk sanırım. Onur'u kahraman yaptılar. Bu kadar kaçar mı diyorum. Şu Trabzon'u yenememek de nedir? Bence onlarda kötüydü bana göre. Çok kaçırdılar. Emre de yağ sürdü üstüne. Bu arada Trabzon da Umut ve Burak'ın kaçırdıklarına da akıl sır erdiremedim ben. Şenol Güneş'e Allah kolaylık versin.
Deplasmanda kazanamamak ve Elano'nun oyundan çıkması Rijkaard klasiği olarak sürüyor. Diyecek birşey yok. Bursa'nın saçmalamasını bekliyoruz artık 3 büyükler olarak.

Avrupa Ligleri'nde Türk Etkisi.


Bayern üstüne Leverkusen, Inter üstüne de Milan. Liderlikler el değiştirecek derken, Türk etkisi ortaya çıktı ve geri gelemedi kimse. Aklımdan geçti ilk maçlar bittiğinde ama Leverkusen'e ihtimal vermemiştim, Milan'ın kaybetmesi muhtemel gözüyle bakmıştım. 2si de kazanamadı, işler karıştı.
Demek ki sadece bizde değil tüm Avrupa'da stres, baskı böyle sonuçlar doğuruyor. Futbolcular eskiye göre daha yetersiz. Bütün babaları 3-5 klüp toplayınca herkes toplama takım yapıyor. Sonuçta kaçınılmaz oluyor.

Gerrard Yazın Bodrum'da.


Gerrard ve Heskey, Gümüşlük civarından ev almış. Dünya Kupası'ndan sonra imza-forma almak için gidilebilir. Aegean Hills sitenin adı. Ama öncelikle ilk gelişlerinde birer transfer haberi yazılmasına...

Güiza'dan 4 gol 9 puan.


Denizlispor, Trabzonspor ve dün gece Gaziantep maçlarında atılan 4 gol de Güiza'ya ait. Kazandırdığı net puan 9. Bir de maçtaki farkı oluşturan golleri var. Manisa maçı ve Ankaragücü maçları. Kupada son dakika da gelen yarı-finale çıkaran gol de onun ayağından.
Antep ve Trabzons maçlarında O atmasa sanki başkası da gol atamayacak gibi maçlardı. Aslında çok da kötü değilmiş Güiza, bu açıdan bakınca. Ama €14m eder mi derseniz, şu haline kimse vermez o parayı.
Geçen sene Denizlispor maçında yine tek gol ona ait. 2 Beşiktaş maçında, Kocaelispor maçında, Konyaspor, Trabzonspor ve Eskişehirspor maçlarında fark yaratan goller ona ait. Tabi o maçlarda diğer golleri atanların da hakkını yememek lazım.
Bi de çapkın bu adam. ekstra bilgi.

Maç Fotoğrafçılığı


Güiza süper gol attı dün ama vuruş anının hiçbir yerde resmi yok. Gol sonrası sevinç var fotoğraflarda. Atletico maçında da verilmeyen penaltının da fotoğrafı yok. Gettyimages'a baktığınızda herhangi bir CL maçı 2500 fotoğraf oluyor. İspanya'da herhangi bir pozisyonla ilgili bir ton resim çıkıyor internete. Bizde webe düşen 15-50 arası fotoğrafı kullanıyor herkes. Nereye baksanız onları görüyorsunuz.
Bence Güiza'nın dün vurduğu sırada çekilmiş bir resim olsa senenin spor fotoğraflarından biri olur. Nihat'ın Çeklere attığı 3.gol öncesi destek ayağının halini, o fotoğraflarda farketmiştik. Zaten resimleri de biz çekmemiştik.
Marka değerine bir de buradan yaklaşalım. Maç fotoğrafçılık da sınıfta kaldı. Ama futbolcuların barlarda sevgilileriyle olan her fotoğraf hemen düşüyor medyaya.
Related Posts with Thumbnails