Ocak 23, 2010
Gamst Pedersen Fener'e İddiası.
İngiliz Medyası'ndan son dedikodu. Yıl sonu kontratı biten Blackburn'lu Gamst Pedersen için Fenerbahçe sezon sonunu beklemeyip 1m pound'a devre arasında işi bitirmek istiyor yazılmış.
Ocak 22, 2010
Güle Güle Linderoth
Galatasaray, sözleşmesini tek taraflı fesh etti. Şanssız mıydı, yoksa sakat mı geldi? Bir türlü istediğimiz gibi göremedik, yararlanamadık. Tek faydası Mehmet Topal'ın onun yokluğunda yerini doldurup geri vermemesi oldu.
2007/08 11 maç 1 gol 940 dk.
2008/09 2 maç 120 dk.
2009/10 8 maç 235 dk.
Etiketler:
Galatasaray
3D Maç Yayını Geliyor.
Sky, sene sonuna doğru Premier League maçlarının 3D olarak izlenebileceğini duyurdu. Son Arsenal-Bolton maçında yapılan 3D deneme başarıyla sonuçlanmış. Nereye gidiyor bu teknoloji?
ESPN'de 2010 Dünya Kupası'nda 25 maçı 3D yayınlayacağını duyurmuştu geçtiğimiz haftalarda. Ayrıca 2012 Londra Olimpiyatları komple 3D yayınlanabilecek.
Etiketler:
Medya
Vizyon.
Kim gelse onun adını söylüyor. O'nunla çalışacağım için çok mutluyum lafını duyuyoruz herkesten. İlk Kader Keita söylemişti. Rijkaard olmasa gelmezdim diye. Şimdi hepsi onunla çalışmaktan bahsediyor.
Kimi transfer ederse etsin Galatasaray Yönetimi, ben hala en iyi transfer Rijkaard ve ekibi diyorum. A planı B planı hikaye, 1-2 kez maç yapmaya geldiğin bir ülkede, 5 senedir enkaz halinde olan bir takıma gelip, oynadığı sistemi, bambaşka bir sisteme çeviriyor aynı futbolcularla.
Haldun Üstünel'in en büyük başarısıdır Rijkaard. Bir takıma ancak böyle vizyon kazandırılır. Feldkamp ve Skibbe'yle hayali hedeflere inandırılmaya çalışılan taraftarın artık gerçek hedefleri var. Gerçek ligimize dönmenin zamanı geldi artık. Hani şu ilk 10 senesinde 7 kez, son 8 senesinde 2 kez katılabildiğimiz lige.
Etiketler:
Galatasaray
Futbol Hayatım Bitecekti.
Uğur, Linderoth, Alpaslan, Serkan Çakır, Baros, Kewell, Servet, Mehmet Topal. Bir sakatlandılar, pir sakatlandılar. Peki sorun bu futbolcularda mıydı, yoksa iyi çalışmayan kulüp doktor sistemi miydi?
Biri sakatlandı mı dönmek bilmiyor sahalara. Başlık Gençlerbirliği'ne giden Alpaslan Erdem'in ağzından. Ve şöyle devam etmiş.
'Galatasaray'da yaklaşık 4-5 ay sakatlık dönemim oldu. Ancak kulüp doktorları bu sakatlığımın nedenini bir türlü bulamadılar. Bu süre içerisinde maçlara, şiddetli ağrılarım nedeniyle iğne ve ilaçla çıkmak zorunda kaldım. Futbolcularda sıkça rastlanan stres kırığını, Galatasaray gibi büyük bir kulübün doktorlarının nasıl tespit edemediğini bir türlü aklım almıyor. Galatasaray'ın doktorlarının yanlış teşhis ve tedavileri, neredeyse futbol hayatımın bitmesine neden olacaktı.Emin hocamı tanımamış olsam ve Gençlerbirliği'ne transferim gündeme gelmemiş olsa, yani bu teşhis ve tedavide 1-2 hafta geç kalsam futbol hayatım bitebilirdi'
Emin Hoca Gençlerbirliği doktoru bu arada.
Geçen hafta Kırmızı Çizgi'de Baros'un sakatlığına değinen Hıncal Uluç, Baros'un Almanya'da platin taktırmasına söyle bir yorum yaptı. 'Oradaki doktor Wolfhart dünyanın en iyi spor doktorlarından biri, o yapmışsa doğrudur.' Ve ekledi. 'Florya'da Burhan Uslu döneminde bir mini hastane vardı ve diğer takım futbolcuları dahil o tesise gelip tedavi olurdu. Ne oldu o tesise?'
Dr.Burhan Uslu 1991-2001 yılları arasında Galatasaray'ın kulüp doktoruydu. Ancak sonra kendisi ile yollar ayrıldı. Bu ayrılmanın denk geldiği dönem kimin diye düşününce zaten herşey ortaya çıkıyor. Bize en çok eziyet çektirilen dönem.
Yönetim transferlerle iyi işler yaparken, işin arka tarafına da özen göstersinler. Burhan Uslu döneminde hatırladığım Okan var bir tek uzun sakat. Onun da ayağı kırılmıştı. En son da Uğur var ayağı kırılan. Peki ya diğerleri. Hepsinin mi ayağı kırıldı?
Kim sakatlansa uzun sürüyor. Bu sorun düzeltilmeli hemen. UEFA'ya giden yolda senede 50 maçın üzerinde maç yapıldı, 1-2 haftadan fazla takımdan uzak kalan olmadı neredeyse.
Etiketler:
Galatasaray
Zico Korkmuş.
Kavala deplasmanından beraberlikle dönünce bileti kesilmişti Zico'nun. Yunanistan'da yaşadıkları ile şöyle bir açıklama yapmış.
'Böyle bir durumla karşı karşıya kalacağımı hayal bile etmezdim. Karşılama öncesinde vandallar saha ve tribünlerdeki herşeye zarar verdiler. Polise ve diğer taraftarlara saldırdılar. Soyunma odasına kilitlendik. Gürültüyü duyuyor daha kötüsünden korkuyorduk. Her oyuncu bir hedef teşkil ediyordu. Ben şanslıydım, bir oyuncu başından darbe aldı.'
Tribün ve sahaya zarar vermek Balkan geleneğidir, Yunanlılarında bizden pek farkı yoktur ama Olympiakos'a karşı bu hareketlerin yapılacağını sanmıyorum. Ezeli düşman AEK ve Panathinaikos bile rakip futbolculara ya da teknik direktörlere saldırmıyorlar. Biraz fazla sallamış gibi geldi bana.
Resimdeki görüntüler Panathinaikos-Olympiakos maçından. Normal olan budur ama soyunma odası kitleme falan abartı geldi bana.
Etiketler:
Avrupa
Ocak 21, 2010
Barcelona'dan Sonra Manchester UTD.
THY Barcelona'dan sonra Manchester UTD'a da sponsor oldu. 3,5 yıllık anlaşma yapılmış. Air Asia'nın yerini almış THY. Detaylar daha açıklanmamış.
Kaynak : BBC
Etiketler:
Ekonomi,
Premier League
Jo Geldi, Hoş Geldi.
Elano'nun City'den, Neill'in Everton'dan takım arkadaşı. Sezon sonuna kadar kiralık. Ama şu Avrupa'da oynayamama durumu ne olacak acep. Kiralık olması bir istisna olabilir mi? Atladılar mı bu detayı. Atlamadılarsa bir yerli forvet mi alacaklar?
Etiketler:
Galatasaray,
transfer
Türk Olmak...
Tenis maçını dahi futbol maçına çevirebilmektir. Avustralya Açık'ta Marsel İlhan'ı destekleyen Türk fanatikler rakip taraftarların üstüne meşale atmış. Sessizlik diye bir şey kalmamış maçta. Eurosport yayını yarıda kesip başka maçı vermeye başlamış. Tanıtım fırsatını iyi kullanamamışız.
Medyamız da bundan kompleks duyması ayrı bir sıkıntı. Biz böyleyiz. Siz de öylesiniz. Tenis maçında olay çıkaranları kınayanlar, derbi maçta hiç mi olaylara karışmadılar acaba? Ayrıca Eurosport Sırpların, Rumların karıştırdığı maçlarda yayını kesmiş mi? Kesmemiştir muhtemel. Zaten dünya barbar diyor bize, tenis maçını pas geçsek değişecek mi yargıları. Hayır tabi ki. Zaten 1 tane tenisçimiz var onun maçında da yıkılıversin ortalık. İlk kez 2.tura çıkmışız. Bir anısı olsun bu da. Rakibin her hatasını alkışlayarak bir ilk gerçekleştirmişler. Yeni bir ekol olur mu acaba?
Bir de başka yerinden bakalım. Bence daha eğlenceli olmuştur izlemesi maçı bu şekilde. Direk tribün modeli. Ses, feryat, figan. Susup, kafayı sağa sola çevirmektense böyle bir sistem ayrı bir renk katmıştır olaya.
Edit: Ben kompleks yazmıştım, Stereo Cipolla kompleksin kasti olduğuna dair bir link vermiş. Buyrun.
Etiketler:
Futbol Olmasa
Ocak 20, 2010
Meet The Spartans.
Aslen 300'ü ti'ye alan bir film ama önce bunu izlerseniz hata ile, 300'ü izleme şansınız kalmıyor. Çok dandik bir film ama bütün film gülüyorum neredeyse. 300, American Idol, Britney, Paris Hilton, Lindsay Lohan, Ugly Betty, Var mısın Yok musun ve hatta GTA San Andreas bile var filmde. Kadro da iyi değil tabi normal olarak. IMDB puanı 2,4. Ama Amerikan 'loser' temalı komedi filmlerinden çok daha komik geldi bana.
Etiketler:
Sinema
Bülent Yıldırım vs Karşıyaka
Bu adam gerçekten takmış Karşıyaka'ya. Maçı katlettiği, küfür ettiği bir yana, bugüne kadar yönettiği maçlarda tek bir Karşıyaka galibiyeti yok. 37 sarı 3 kırmızı kart da hediyesi.Buyrun liste:
- UŞAKSPOR 1 – 0 KARŞIYAKA 9 Aralık 2001 Hakem Lig B Klasman
- KARŞIYAKA 0 – 0 UŞAKSPOR 25 Mayıs 2003 Hakem Lig B Klasman
- MERSİN i.y 1 – 0 KARŞIYAKA 24 Ağustos 2003 Lig A
- B.ŞEHR BLD 1 – 1 KARŞIYAKA 14 Mart 2004 Lig A
- ANTALYASPOR. 3 – 1 KARŞIYAKA 30 Ocak 2005 H Lig A
- ELAZIĞSPOR 2 – 1 KARŞIYAKA 1 Mayıs 2005 Hakem Türk Telekom Lig A
- ANTALYASPOR 2 – 2 KARŞIYAKA 24 Mart 2008 Hakem Bank Asya 1. Lig
- KARŞIYAKA 1 – 1 ADANASPOR 17 Ocak 2010 Hakem Bank Asya 1.Lig
Büyük Kulüp Olma Yolunda.
100.yılda şampiyonluk bir yana dursun Google'da Ankaragücü resmi sitesi 2.sırada çıkıyor. O da çalışmıyor. Vizyon çok sağlam maşaallah.
Eskileri toplayarak nereye kadar. Geremi gelmiş, Appiah ve Tomas için uğraşıyorlamış. Baki Mercimek de gönderilmiş. Bu gidişle bir destek daha gerekecek ileride. Hayal satmak meslek olmuş.
Etiketler:
Anadolu
Kaptan Köşkü
Sir'ün tahtını sarsamaya çalışıyorlar ama esnek ve dayanıklı gözüküyor. Kendi istemezse zor indirirler gibi geliyor.
Etiketler:
Premier League
Boca Juniors 105.Yıl Forması
İsveç bayrağı gibi olmuş. Mavinin de tonu biraz açılmış gibi. Yukarıdan inen sarı çizginin bir anlamı var mı acaba? Normalde Nike'in haç şeklinde formaları var Parma ve Inter giyiyor bazen ama o tam ortadan iniyor. Burda biraz sola kaydırılmış. Yine de normal sezon formaları daha güzel. Ya da alıştık bu biraz garip geldi.
Etiketler:
Forma
Gerekirse Kaleye Bile Geçerim.
Topuz ne kadar Fenerli çıktı böyle. Daha 1 sene olmadı siyah-beyaz formayı çıkaralı. Şu futbolculara bir basın danışmanı falan bulsunlar, konuşmadan önce danışsınlar. Yemiyor artık kimse bunları. Geldiğinden beri ne yaptığı ortada, Gökhan'ın gelmesi pozitif etki yapacaktır ama oynarsa tabi.
Özer'e, Mehmet Topuz'a, Tabata'ya verilen o paralara acıyorum her türlü ama Özer oynadığı 2-3 maçta diğerlerinden fazla iş yapmıştır bana göre. Seneye rakamlar daha da artacak. Digiturk, 3 büyüklere daha çok para verecek, onlar da 100 yıldır, 1 transfer ekibi kuramadıkları için o paraları saçıp güzel oynamayı ya da Avrupa'da başarı bekleyecekler. Basit bir mantıkla Mehmet Topuz 10 tane Kranjar parasına mal olmuş ya da 2,5 Benzema 1 Topuz. Gerçi Topuz'a ödenenin gerçek rakam olup olmadığı da ayrı hikaye ama eğer öyleyse 2.ligden bir takım satın alıp altyapısına yatırım yapmak gerek. Sadece büyükler yeter. Yabancı sınırı olduğu sürece işler yürür.
Bu arada 1 not düşeyim. Topuz'a kıllığım ile Fener'in alakası yok. Forma olayındayım ben hala. Asıl problem neye dayanarak bu kadar para verdiler. Forma satışından kazanamazsın, 1-2 maçtan fazla da kazandıramaz 1 senede. Sadece yabancı olmasın diye mi verildi? Christian+Mehmet Topuz parasına 1 adam alırdın ama 2sinin toplamından daha faydalı olurdu o kesin. Seneye transfer edilecek pek Türk de kalmadı. Bir Sercan var. Kime verecekler bu paraları kim bilir.
Etiketler:
FB
Otunda Boncuk
Vassell Ordu'da alaturka tuvalete yapamamış. Bu da haber olmuş. Yuh artık. Pavarotti gibi yapsın kendi tuvaletini, kendi tuvalet kağıtlarını getirtsin memleketten. Bir de sorsunlar bakalım taharet musluğuna alışabildi mi diye? Maçlar başlasın boşa sarmaya başladı gazeteler.
Etiketler:
Medya
Ocak 19, 2010
Gozza Mı?
Gozza, Göztepe'nin lisanslı ürünleri satılan mağazasının adı ama kullandıkları manken bile vazgeçmiş anlaşılan... Ezeli rekabetin küfür, kavga yerine bu şekilde devam etmesi çok daha güzel değil mi???
Taraftar Güme Gitti.
12 numara Lucas Neill'in. 12 numara taraftar için kullanılmıyor mu diyordum, maşaallah son 3 seneye kadar hep doluymuş 12 numara. Mehmet Bölükbaşı, Bülent Akın, Abel Xavier ve Aykut Erçetin. Mondragon gidince Aykut 1 numarayı almış.
Demek ki bizde bu numara emekli değilmiş, bunu da öğrenmiş olduk. Wikipedia her zaman doğru söylemiyormuş. Beşiktaş 9, Fenerbahçe 8 senedir kullanmıyor 12 numarayı. Ondan öncede kalecilerdeymiş zaten 12 numara. Fenerium'da Taraftar 12 diye bir ürün serisi bile var.
Gerçi biz 10 numarayı emekli edip hemen akabinde kullanmaya başlamıştık,o da ayrı. Hakan'ın, Bülent'in ve Hagi'nin formaları emekli kalmalıydı bence. Ayrı bir hava verirdi. Hasan Şaş ve Hakan Ünsal kesin kızardı bu olaya ama her numara da emekli edilmez ki.
Etiketler:
Forma
Adidas 2-0 Nike
Adidas NBA'den sonra MLS'inde forma tedarikçisi. Nike'ın anavatanında Adidas şov yapıyor. Futbol'da Nike Avrupa'da bazı takımları giydiriyor ama ManU, Barça, Juve, Inter, Arsenal zaten uzun yıllardır Adidas giymemişlerdi. Kappa ve Umbro kullanıyorlardı. Umbro'yu da Nike alınca direk kendine çevirdi takımları. Nike futbola yükleniyor belki ama Adidas'ın futboldaki hegamonyasını zor yıkacak gibi görünüyor. Bir de NBA'de olmaması da basket açısından da handikap.
Gerçi Nike spor ayakkabıya yüklenme gibi bir strateji benimsemiş de olabilir. Adidas'ın da spor ayakkabıda Nike'a yetişmesi zor kanımca. Formada 3 çizgi, spor ayakkabıda da Nike tikini tercih ederim her türlü. Neden 2sini de aynı seçmiyorum, onu ben de çözemedim.
Etiketler:
Forma
Zico Yine Boşta.
Tek ciddi başarısı Fenerbahçe olarak kalacak. Onda da Daum'un bıraktıklarına dua etsin. Zaten Japonlar boşuna sevinmemişti gönderirken. 2 senede 3. takımıda bırakıyor. Bunyodkor'u saymazsak, CSKA ve Olympiakos hiç iyi anmayacak Zico'yu. Kalsaydı bizde hiç iyi anmayacaktık bana göre.
Fenerden kalan mirasıyla yine Doğu Avrupa sularında takılır muhtemel. Korkum o miras bizim milli takımın başına getirmesin onu. Brezilya'ya karşı çizgi defans oynatmıştı Japonya'ya. Bizim gözüpek federasyonumuz böyle radikal bir karar almaz umarım.
Etiketler:
Teknik Direktörler
Lucas Neill'in İlk Röportajı
Neill Galatasaray ailesine hoşgeldin diyoruz. Havaalanına inişinden itibaren neler hissettin ?
Galatasaray gibi büyük camiaya katıldığım için, onun futbolcusu olduğum için çok mutluyum. Gelmeden önce zaten söylentiler vardı. Bizim taraftarlarımızın yeni gelen futbolcuları nasıl karşıladıklarına dair. Tam tersi fazlasıyla gördüm bu ilgiyi. Bu bir futbolcuyu çok mutlu eder. Onu özel hissettirir. Bana gösterilen ilgi çok özel olduğumu ve Galatasaray’ın çok özel kulüp olduğunu hissettirdi.
Devamı Galatasaray.org'da
Etiketler:
Galatasaray
Devrim.
Gerçekleştirilemeyen devrim. Filmini izlemeye bile dayanamıyorum. Nasıl olurda rafa kalkar bu proje? Hesabını nasıl verilir?
Toyota aynı sene Corolla'yı çıkarmış ve şu anda Toyota'nın hali ortada. Belki Toyota olamazdık ama en azından bir Skoda ya da Dacia'mız olurdu. Gerçi o da özelliştirilirdi çoktan ama birçok kişi otomobil fabrikasından emekli olmuş yenileri çalışıyor olurdu.
Şimdilerde Türk fabrikalarındaki CEO'lar Türk otomobili imkansız diyorlar. O zaman daha mı imkanlıydı? Asıl şimdi daha çok yetenek, bilgi ve bilgiye çabuk ulaşma imkanı ama yapmak istemedikten sonra kıvırır durursun.
40küsür yıldır hiç kullanılmayan otomobili sokağa çıkarıp test etmişti Saffet Üçüncü, göstergeler Türkçe, isim Türkçe, daha ne istersin.
Uçak yapıp Japonlara 2.Dünya Savaşı için 2 tane satıp, yeni sipariş gelmesine rağmen fabrikayı kapatabilen bir zihniyetiz. 15 sene daha yaşasaymış.
Etiketler:
Ride
Erman Hoca'ya Yol Göründü.
14 yıllık efsane sona erdi. Erman Hoca artık Digitürk'te değil. Başka bir kanalda ahkam kesmeye devam edecek zannımca. Fiyatı da yükselir tahminen. AB grubunu LigTv'ye çekmek için alınan bir karar deniyor, ancak kulüpler birliği toplantısının etkisi var gibi geliyor. Hayırlısı.
Hıncal Uluç'un söylediklerini de gerçekleştirirse o paranın hakkını vermiş olur Digitürk. Daha etkin spikerler, daha iyi görüntüler, daha iyi yorumcular. Yıllık $400m etmiyor oynanan futbol ama hayırlısı. Biraz da yönetimler nasibini alsa şu rakam artışından fena olmayacak.
Etiketler:
Medya
Ocak 18, 2010
Yalnız Kaf Kaf'ın Büyün Öyküsü - İ.Badem
İttirmez kendini, hiç kaktırmaz. Hele hele oraya buraya çekiştiremezsin! O kendi kendine yeter! Çünkü o adına çoktan koymuştur. “35.5 KARŞIYAKA” Köy desen, değil, kasaba hiç değil. İlçe milçe anlamaz! Varsa yoksa Karşıyaka” Zaferlere programlanmış bir ruhu vardır. Ne olursa olsun, ilk ve son olarak hep Karşıyaka gelir. Daha Karşıyaka köprüsünün üstünden geçtiğinde, motor ya da, gemi iskeleye yaklaşırken, güneş bir başka parlar, mehtap bir başka güler, rüzgarı bile başka eser. Burası kendine has bir dünyadır. Sevdiklerine sıkı sıkı sarılır, sevdiği için canını bile verir. Bu dünyanın bir numaralı yıldızı “Basketboldur” yediden yetmişe aşıktır, parkelerde seken topun çemberden geçişine. KAF-KAF ya da, doğrusu “KAF-SİN-KAF”. Herkes bu slogan için bir çok laf eder. Hatta ayıba yoran vardır. Hayıııır! Bin kere hayır. Arapçada K.S.K’nın karşılığı, KAF – SİN – KAF olduğu için böyle söylendiğini Türkiye’de Karşıyakalılar dışında kimse bilmez, hep belden aşağı şeylere yorar! Birçoğunun bilmediği bir şeyi daha hatırlatıp diğer konulara yatay geçiş yapayım. Karşıyaka amblemini bilir misiniz? İşte 1912 Karşıyaka ambleminde, Türk bayrağı var. Oysa Türk bayrağını her kulüp kullanamaz. Ama ATATÜRK Karşıyaka ambleminde Türk Bayrağını kullanması için özel izin vermiştir. Yıllarca, deniz aşırı Alsancak’ta ki, salona taşındılar. İki şampiyonluğu orada yaşadılar ama, orası asla onlardan değil di! Her 35.5 lunun gönlünde kendi salonu yatardı. Nihayet yıllar sonra salonlarına kavuştular. Yönetim mükemmele yakın ve ödemelerde titizlikle davranarak basketbolu eski günlerinde ki, EFSANE KAF – KAF’ı yaratmaya karar verdiler. A takımının başına Dr. Hakan Demir ve Alt yapıya Mete Babaoğlu ve Nihat Mala el ele verince mucizelere avuçlarının içinde hissetmeye başladılar. Beşiktaş’ı ya da başka bir takımı yenmek değil, “geleceğe merhaba” dediler. İsterseniz gelin bakın neler oldu:
1991 doğumlu Furkan Aldemir 2.07 boyunda müthiş bir oyuncu. Alt yapıda son senesi. 1992 doğumlu Orhun Güngören alt yapıdan yeni çıktı. Basketbolumuzun yeni isimdaş, Orhun Ene’si olabilecek kadar iyi oyun kurucu. 1993 doğumlu alt yapıdan Onur Çalban 2.09 boyunda geleceğin yıldız oyuncularından. 1991 doğumlu Serkan Menteşe alt yapıdan, gümbür gümbür geliyor. Birkan ve Alper genç yaşta transfer. Şimdi her takıma posta koyan, doğduğuna pişman eden Kaf-Kaf başka takımlar milyon dolarları yabancılara sunarken bakın kaçar dolar vermiş?
Davıd 70 bin dolar, Andre 75 bin dolar, Tolson 80 bin dolar. Brıan 80 bin dolar ve en pahalısı Wesson 200 bin dolar. İnanmak mümkün değil. (Türkiye’de her sene yabancılara ne kadar para veriliyor? Karşıyaka’da tüm yabancılara verilen, bir çok takımın bir yabancısının aldığı paradan az! En kısa zamanda yeni bir dosya açacağım. İlk önce Beşiktaş, bakalım Kartal’da senelerdir neler oluyor?” Bu arada unutmadan hemen söylemeliyim. Adını ve parasını hiç esirgemeden yıllar boyu veren en baba Karşıyaka’lı Selçuk Yaşar ve şirketlerine buralardan sonsuz selam ve saygılarımı göndermek isterim. “HEP DESTEK, TAM DESTEK”
Yıllardır Karşıyaka adına böyle yazılar pek görmezsiniz. Pek değil, hiç görmezsiniz. Sadece netice istatistik ve iki satır yazı! Fanatik Basket varken Allah için haklarını verirdik ama, artık FANATİK BASKET yok ama ilk göz ağrım BASKET DERGİSİ var. Kısmet buradan KAF – SİN – KAF öyküsünü anlatmak varmış. İstanbul medyası sevmez, ya da, hiçbir zaman Karşıyaka umurunda olmaz. Şampiyon oldukları iki sene de, maç sonrası iki satırla geçiştirmiştir. Hiçbir köşe yazarı Kaf-Kaf’ın galibiyetlerinde, ya da o muhteşem salon ve seyirciyi hep pas geçer. Umurunda bile olmaz! Ama benim umurumda. İşte Türkiye Basketbolu bu. Her şehirde böyle olmalı. Efes Pilsen önümüzde ki, sene eğer basketbola devam etmeye kararlı ise mutlaka Kayseri’ye taşınmalı. İstanbul’da otobüslerle taşınan seyirci yerine tıklım tıklım, gerçek seyirci ve taraftar ile oynamanın keyfine varır. Efes Pilsen! Gördünüz mü, Türkiye’de şu anda başka böylesine tribünlerini kendi yöneticilerden almadan, parasını vererek dolduran taraftar var mı?... hani bir slogan var “DELİKANLI TARAFTAR AYAĞA KALKSIN” Onlar, Kaf-Kaf’a gönül verenler parası ve sevgisi ile hep ayakta. Bu mucize, sponsorun. Yönetimin. Teknik ve idari kadronun ama en önemlisi, kulüpleri büyük yapan tek bir şey vardır o da taraftarı. KAF- SİN……….KAF-SİN……..KAF
Son söz: Karşıyaka bir basketbol mucizesidir.
1991 doğumlu Furkan Aldemir 2.07 boyunda müthiş bir oyuncu. Alt yapıda son senesi. 1992 doğumlu Orhun Güngören alt yapıdan yeni çıktı. Basketbolumuzun yeni isimdaş, Orhun Ene’si olabilecek kadar iyi oyun kurucu. 1993 doğumlu alt yapıdan Onur Çalban 2.09 boyunda geleceğin yıldız oyuncularından. 1991 doğumlu Serkan Menteşe alt yapıdan, gümbür gümbür geliyor. Birkan ve Alper genç yaşta transfer. Şimdi her takıma posta koyan, doğduğuna pişman eden Kaf-Kaf başka takımlar milyon dolarları yabancılara sunarken bakın kaçar dolar vermiş?
Davıd 70 bin dolar, Andre 75 bin dolar, Tolson 80 bin dolar. Brıan 80 bin dolar ve en pahalısı Wesson 200 bin dolar. İnanmak mümkün değil. (Türkiye’de her sene yabancılara ne kadar para veriliyor? Karşıyaka’da tüm yabancılara verilen, bir çok takımın bir yabancısının aldığı paradan az! En kısa zamanda yeni bir dosya açacağım. İlk önce Beşiktaş, bakalım Kartal’da senelerdir neler oluyor?” Bu arada unutmadan hemen söylemeliyim. Adını ve parasını hiç esirgemeden yıllar boyu veren en baba Karşıyaka’lı Selçuk Yaşar ve şirketlerine buralardan sonsuz selam ve saygılarımı göndermek isterim. “HEP DESTEK, TAM DESTEK”
Yıllardır Karşıyaka adına böyle yazılar pek görmezsiniz. Pek değil, hiç görmezsiniz. Sadece netice istatistik ve iki satır yazı! Fanatik Basket varken Allah için haklarını verirdik ama, artık FANATİK BASKET yok ama ilk göz ağrım BASKET DERGİSİ var. Kısmet buradan KAF – SİN – KAF öyküsünü anlatmak varmış. İstanbul medyası sevmez, ya da, hiçbir zaman Karşıyaka umurunda olmaz. Şampiyon oldukları iki sene de, maç sonrası iki satırla geçiştirmiştir. Hiçbir köşe yazarı Kaf-Kaf’ın galibiyetlerinde, ya da o muhteşem salon ve seyirciyi hep pas geçer. Umurunda bile olmaz! Ama benim umurumda. İşte Türkiye Basketbolu bu. Her şehirde böyle olmalı. Efes Pilsen önümüzde ki, sene eğer basketbola devam etmeye kararlı ise mutlaka Kayseri’ye taşınmalı. İstanbul’da otobüslerle taşınan seyirci yerine tıklım tıklım, gerçek seyirci ve taraftar ile oynamanın keyfine varır. Efes Pilsen! Gördünüz mü, Türkiye’de şu anda başka böylesine tribünlerini kendi yöneticilerden almadan, parasını vererek dolduran taraftar var mı?... hani bir slogan var “DELİKANLI TARAFTAR AYAĞA KALKSIN” Onlar, Kaf-Kaf’a gönül verenler parası ve sevgisi ile hep ayakta. Bu mucize, sponsorun. Yönetimin. Teknik ve idari kadronun ama en önemlisi, kulüpleri büyük yapan tek bir şey vardır o da taraftarı. KAF- SİN……….KAF-SİN……..KAF
Son söz: Karşıyaka bir basketbol mucizesidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)