Mayıs 15, 2010

Bitmeyen Çile Aurelio.

Getiremediler bir geri şu adamı. Gittiğinden beri Galatasaray'a getiriyorlardı, şimdi Beşiktaş'a. Fink gidecek yerine Aurelio gelecek. Tabi Galatasaray da istiyor deniyor haberde. Bu haberleri yaptıran, Aurelio'nun menajeri muhtemelen. Ama bu haberi görüp Beşiktaş yönetimi 'Aaaa istiyormuşuz alalım madem' mi diyecekler?
İşleri güçleri olmayan adamların, oturup bütün gün uydurduğu haberlere hiç bir kulüp yönetimi dur demeyecek mi? Web sitesinden yalanlama yetmiyor bunlara işte. Kulüpler artık kendi isim haklarına sahip. Gazetelerin anlamsız şekilde yalan haber uydurarak, kulüp isimlerini kullanmalarına dur deme hakları var. Niye denmiyor anlamıyorum arkadaş.
Bir de bu adamlar, dünyanın parasını alıyor. Blogları toparlayalım, kuralım biz de çakma bir spor gazetesi, en kötü ihtimal 200 bin satarız. TV programlarını da elimize geçiririz.

Futbolun Bittiği An #13


Pembe daha çok yakışmıştı.

Bu Takım Bu Sene Süper Lig'e Çıkacak

Siz inanın yeter... Mutlaka izleyin...

BU TAKIM BU SENE SÜPER LİGE ÇIKACAK! from ksklord on Vimeo.

Senin Yerin Ayrı.



Önce Atanalırspor'da.

Atanalırspor'dan Fotomaç çalımı:) 1 sene önce söylemiştik, Chamakh'ın Arsenal'e gideceğini. Rötarlı da olsa gidiyor bonservisi elinde. Adebayor'un boşluğunu doldurmaması Wenger'in şampiyonluğuna mal oldu belki ama yeni transferini bedavaya getirdi. Adebayor'un yerini ne kadar dolduracağını göreceğiz C.Ronaldo çakmasının. 1-2 sene sonra satar Wenger, fazla tutmaz elinde.
Biz evladiyelik (Gökhan Zan-Kewell-Mustafa Sarp vs.) bedava transfer yaparken, elin oğlu bedavaya takım kurup satıyor milyonlara. Serdar Özkan ve Ali Turan GS'ye gelir, 1-2 sene sonra milyon Eurolar getirirlerse takıma yalarım bütün tükürdüklerimi. Free Transferi çok geç keşfettik vesselam. Çok çalışmak lazım çok.
Sadece blogları bile okusa yöneticiler, sene sonu sözleşmesi bitecek oyunculardan haberleri olabilir. Cacau'sundan, Hamit'ine bangır bangır yazılıyor bloglarda, ama €8m'dan aşağısı kurtarmıyor. Free olunca yıldız sayılmıyor malum.

Mayıs 14, 2010

Banko, Sürpriz, Plase.


Seçime 2 hafta kala Euro2016 adaylık raporları açıklandı. Fransa alırsa Platini forsu ile, İtalya alırsa Euro2012'yi kaybetmenin sonrası UEFA'ya politik olmaması konusundaki çağrısı ile, biz kazanırsak Euro2012'de Ukrayna-Polonya ile alınan riskin tekrarı ile.
Türkiye'ye çok getirecek turnuvanın en büyük dezavantajları Ramazan'a denk gelecek olması ve stadların yetişip yetişmeyeceği. İtalya ve Fransa'ya stadlar konusunda dikkat çekilmiş olsa da geçmiş turnuvalarda yetiştirdikleri stadlar bizim için dezavantaj. Ulaşım da ayrı bir risk. İtalya ve Fransa otoban ve tren konusunda bizden çok önde.
Yine de rapor çok anlamsız geldi. Böyle durumlarda raporlara bakılacağını hiç tahmin etmiyorum. Üyeler ne derse o. Dünya Kupası elemelerinde Platini etkisi net bir şekilde görüldü. İtalyanlar da 2012'den dolayı ziyadesiyle kızgın UEFA'ya. Biz plase durumundayız bence. Biz çok çok iyi raporlardan sonra neler kaybettik şimdiye kadar. 3-4 senedir devletin yaptıramadığı Seyrantepe'yi öne sürmüş olabilir rakipler. Sonuçta finansman devletten bu inşaatlar için de.
Bakalım UEFA ne kadar objektif olacak? Şenes Erzik'in etkisi de görülecek. Raporlar NTVSpor'da.

Müdür N'aptın? #10

Pek Çok Giden Döndü Seferinden.

Mehmet Topal'ın Valencia'ya transferi, eski defterleri açtırdı bize. İlk aklıma gelen Nihat oldu. Diğerleri hiç gitmiş gibi gelmedi, zira hepsi döndü Türkiye'ye. Massimo da değinmiş benden önce konuya ama ben de farklı açıdan giriyorum şimdi olaya. Uyum sorunu, yurtdışına gidip dönen herkes için söylenen laf. Ama neredeyse giden herkesin dönmesi bu sorunun uyumdan fazlası olduğunu gösteriyor.
Misal ben zannetmiyorum ki, yurtdışına gönderdiğimiz futbolcuların yabancı dil bildiğini. Tabi yabancı dilden kastımız, sadece lisan değil, ayrıca kültür. Hem dilleri, hem dinleri farklı olunca zaten İstanbul'a ayak uyduramayanların yurtdışına ayak uydurması bir hayli zor. Onun için tabir-i caizse biraz fırlama olmak gerek.

Son 20 yılda Türkiye'de yetişip, yurtdışına demir atabilen bir Tugay var. Tuncay her ne kadar kastırsa da görünüre göre onun da işi zor. Bu yüzdendir ki, Almanya ya da diğer Avrupa ülke menşei futbolcularımız daha rahat oynuyor Avrupa'da. Tayfun, Erol Bulut gibi örnekler var. Yalnız onlarında çoğu Türkiye'ye gelip, buradaki rahatlığa alıştıktan sonra, gitseler bile dönüyorlar. Ersen Martin ya da yine Tayfun buna örnek olabilir.
Türkiye'de yetişip giden Rüştü'nün yabancı sınırına takılmasını ve Nihat'ın sakatlığını bahane etsek de, diğer giden tüm oyuncular 1 sezon oynayıp döndüler. Çoğu 1 sezonu bile tam oynamadan, birkaç maç sonra dönüverdi.
Tüm bu sorunlarına aslında eklenmesi gereken bir de 'tembellik skill'imiz var milletçe ama ona hiç girmeyeceğim. Çalışmak yerine, İstinye Park'a, Kanyon'a gitmek varken:)

Aşağıda gidenlerin oynadığı maçlar var. Herşey açık. Bilgileri wikipedia'dan aldım 3-5 maç fark oluyor bazen gerçeklerle.

Diame & N'Zogbia



Özer, Topuz, Elano, Tabata, Güiza'ya verilen paraları kıyaslayınca bedava sayılabilecek 2'li. Diame, uzun bacaklı Vieira modeli ön libero, N'Zogbia da Premier League'in iyi kanat oyuncularından sayabileceklerimizden. Diame 23, N'Zogbia 24 yaşında.
Bu sene 3 kez 4, 2 kez 5, 1 kez 8 ve 9 yiyip, küme düşmeyen bir takımın oyuncuları olmaları fiyat konusunda da yardımcı olabilir.
Diame, Rayo zamanı Arsenal tarafından izlenmiş ama yolu Wigan'a düşmüş. Genelde fark yedikleri maçlarda görsek de 2-0'dan döndürdükleri Arsenal maçında özellikle son 15 dakikadaki oyunu kalitesini direk belli etmişti. €3 milyon fiyat biçiliyor. İlle de siyahi ön libero diyorsanız, Türkiye Ligi'ne biçilmiş kaftan.
N'Zogbia Fransa'da altyapıda iken Newcastle'a sadece 250.000 pound'a gelmiş. 6 milyon'a da Wigan'a. Şimdi 6-7 milyon €'dan bahsediliyor. Hem sağ hem de sol kanatta oynuyor. Wigan'da genelde free role gibi oynuyor. Arsenal maçında Wigan'ın 3.golünü göstere göstere atması da çok şıktı.
Şimdi, 2sini birden alırsak muhtemelen €9-10 milyon arasına bağlarız. Topuz €12m, Özer €8m, Elano €8,5m, Tabata €8m, Güiza €14m ise bu 2 oyuncu için verilecek €10m bedavadır. Zira Premier League'e 2 katı paraya geri dönmeleri de mümkündür.
Galatasaray'da Topal ve belki de Kewell'dan boşalacak yere cuk otururlar. Fener'de Emre'nin yanına ve bulunamayan sol açık yerine de aynı şekilde. Ya da vizyonu geniş bir Anadolu takımına iyi giderler. Premier League'den aldıkları teknik Süper Lig'e yeter de artar bile.
Burada da Skysports scouting raporu Diame için;
Shooting: 7 out of 10
Passing: 8 out of 10
Tackling: 8 out of 10
Heading: 9 out of 10
Pace: 8 out of 10
Vision: 7 out of 10
Current ability: 7 out of 10
Potential ability: 9 out of 10
OVERALL SCOUT RATING: 63/80
Current value: £4million
Potential value: £22million

Bu scout raporlarını anca biz buluruz. Kulüplerimiz kankalık mertebesine eriştikleri menejerler ne derse onu yapar. Yönetimlerin yaşlarının, hayatlarında bir kez cm bile oynamalarına izin vermemiş olması ve interneti sadece kulaktan dolma google, facebook ya da e-mail alıp vermek zannetmelerine sebep olması büyük şanssızlık. Bu işlerden anlayan bizim neslin ki, artık 30+'dan bahsediyoruz, 10 yıl sürecek en az, tabi o da izin verirlerse. Biz gelene kadar kulüpler forma satmanın, kart satmanın başarı olduğunu zannetmeye devam edecekler. Ve hala Ajax modeline geçmeye çalışıyoruz diyor olacaklar. Ne modelmiş 20 yıldır geçilemedi, hatta model patladı yenileri çıktı ama...

Harry Kewell


El-Hadji Diouf's Cars



Mayıs 13, 2010

Müdür N'aptın? #9

Futbolun Bittiği An #12

Kan Kaybediyoruz.



Benzema ve Nasri de Dünya Kupası'nda yok. Henry'nin eline güveniyor Domenech muhtemelen, ama Platini mıntıkasından çıktılar artık.
Ronaldinho'suz, Benzema'sız, Totti'siz turnuvada kimi izleyeceğiz ki biz. Bir de 30 kişilik kadrolardan elenecekler var. Piyango kimlere çıkacak bakalım. Sakatlar yetmiyor gibi bir de teknik direktörler baltalıyorlar kupayı. Zaten Çekler, Hırvatlar, Biz de yokuz. Nasıl eğleneceğiz? En iğrenç kupaya doğru gidiyoruz. Sıcak, seyircisizlik, vuvuzela, defansif oyunlar ve muhtemel organizasyon bozuklukları. Capello alacak kupayı bu gidişle.

17 Maç 5 Galibiyet Ve Kupa!


Atletico'nun bu sezonki Avrupa karnesi. Tarih kupa sahibi olarak yazacak ama belki de en başarısız kupa şampiyonu olarak da ekleyecek. 17 maç 5G 8B 4M AG19 YG23. CL ön elemede Panathinakos'u maçta da yendi. Apoel'le 2 beraberlik sayesinde grup 3.olarak Galatasaray'ın karşısına çıktı. Bundan sonrasında 2 galibiyet 5 beraberlik ve 1 yenilgi ile finale geldi. Avrupa'da 3 turu beraberlikle geçti.(2 El+1 CL).
UEFA finalleri tad vermemeye devam etti. Bu takımlarla bu kadar. Bugünkü finalde de normal süre berabere bitti ancak Atletico kalite farkını uzatmalarda belli etti. Ve yorulan Fulham, Forlan'a dayanamadı. Ben İspanya'dan oyuncu almam diyenlere selam olsun.
Atletico, 1961-62 sezonundan sonra ilk kez Avrupa'da bir kupa alıyor. 61/62 Kupa Galipleri Kupası şampiyonu, 1974 Kıtalararası Kupa Şampiyonu (Bayern Cl'yi kazanmış ancak Kıtalarası kupaya katılmamış) ve 2009/10 Europa League Şampiyonu. Bizi eleyen takımın kupayı alması gibi züğürt tesellimiz de oldu yıllar sonra. Bizim maçta hakemin penaltıyı vermemesi normalmiş, Atletico taraftarı gibi her maça gidiyor Rocchi. Bugün de 4.hakemdi:)
Maç boyu İlker Yasin'in taraf değiştirmesi de pek tanıdık. Gole kadar Fulham'lı, sonra Atletico'lu, sonra tekrar Fulham ve en son Atletico'lu olarak maçı bitirdi.

Mayıs 12, 2010

Mehmet Topal Valencia'da.

Yıllar sonra ilk ihraç. Başarılar diliyoruz Mehmet Topal'a. Hasan Kabze'den sonra Avrupa'ya ilk ihracımız. Ondan önce 2002'de Bülent Akın Bolton'a gitmişti. UEFA kadrosundan da Fatih, Okan, Emre, Hakan Ünsal, Arif, Hakan Şükür, Ümit Davala gitmişti. Emre-Fatih hariç hepsi Galatasaray'a geri döndü. Tek başarılı lejyonerimiz Tugay oldu. Orada bırakıp geldi. Mehmet'e de orda bırakmak nasip olur inşallah.
Özleyenlere de Galatasaray'daki Son Golü. Dinamo 0-3 Galatasaray.

Her Eve Lazım.



Futbolun Bittiği An #11

Serdar Ali Çelikler #2




Az önceki post için Serdar Ali Çelikler'den özür dilemem gerek. İspanyol Ligi gerçekten Premier League'den yumuşak. Ama İngilizler de kötü değil.

Beşiktaş 1995/96



Serdar Ali Çelikler'den Sezonun Son Bombası.


Serdar Ali Çelikler, Türkiye Ligi bittiğinden olsa gerek, İspanya Ligi'ne b.k atmış. Messi Türkiye'de olsa 32 gol atamaz mottosuyla bir yazı yazmış. İspanya Ligi yumuşakmış da, Messi, Güiza, Nihat o sayede o kadar gol atmışlar da, ben olsam oradan hayatta oyuncu almam falan ve de filan da. Asıl amaç Guti'nin Türkiye'de oynayamayacağı üzerine tabi. Çamur at izi kalsın.
İlk okuduğunuzda mantıklı gelse de, verdiği örnekler Del Bosque, Güiza, Nihat, Juanfran ve Aragones tutarlı olsa da, biraz futbolla ilgileniyorsanız, hafızanızı kurcaladığınızda vatandaşın ne kadar futbol bildiği ortaya çıkıyor.
İngiltere ve Almanya'nın sert ligler olduğunudan bahsederken, Torres'in, Xabi Alonso'nun, Benitez'in, Robben'in, Van Gaal'in yumuşak İspanya Ligi'nden sonra sert liglerde nasıl başarılı olduklarını unutmuş olabilir mi?. Ya da Hagi, Popescu, Roberto Carlos'un İspanya'dan geldiklerini? Yorumcu olarak 'Barça 4 Arsenal 1' adlı futbol dersini de izlememiş mi?
İkinci önermesi de Türkiye Ligi'nin, İspanya ve Fransa'dan çok daha iyi olduğu. O yüzden bu sene İspanyol 10.suna ve Fransa 3.cüsüne elendik zaten. Real ve Barca'yla karşılaşmayalı çok oldu tabi, unutmuştur zaar.
Ama fazla üstüne gitmemek gerek, zamanında kapakların kralını almış Hıncal Uluç'tan. Yazının 2005/06 sezonu bitmeden yazıldığına dikkat edelim.
Guti'ye gelince, ne işi var 33 yaşında adamın bizde diye düşünüyorum. İş yapar mı bilemem ama hiç gelmesin bizde de bu sorunun cevabı hiç bilinemesin. Gerçi pek de inanmıyorum haberlere. Rafa Marquez'i de getirmişlerdi İspanyollar geçen sene bize, adam yeni kontrat yaptı Barça'yla. Guti'yi severim ama turist olarak gelirse daha bir memnun olurum. Arap yarımadası daha iyi karşılar Guti'yi zannımca.

Mayıs 11, 2010

Bir Efsane Bitiriliyor Mu?


Alkolden intikam böyle mi alınmalı? Kanun çıkarsa, Türkiye'nin ilk ve tek Avrupa Kupalı Basketbol Takımı yalan olacak. Final-Four görmüş takım yok olacak. Belki başka bir isimle devam edecek ama aynı tadı vermeyecek. Türk Basketbol'una en büyük yatırımı yapmış, basketbolu Türkiye'ye sevdirmiş ve inanılmaz bir altyapı ile basketçi yetiştiren kulübe, ki isminde alkol markası olan başka bir takım yok, bir vefa gösterilemez mi? Kanunun çıkıp çıkmayacağı belli değil ama eğer çıkarsa Efes Pilsen satışları katlanacak ama takımı bir daha maç kazanamayacak.

O An #50


USA1994. Almanya kupaya veda ederken.

10 Yıl Neler Getirmiş.



Play-Off Fikstürü Belli Oldu


Karşıyaka ilk maçını Altay'la yapıyor, son maçını da Adana ile. Fikstürün tamamı şöyle:


17 Mayıs Pazartesi 20:00
  • Karşıyaka - Altay (Olimpiyat Std)
  • Adanaspor - Konyaspor (Ali Sami Yen)

20 Mayıs Perşembe 20:00

  • Karşıyaka - Konyaspor (Ali Sami Yen)
  • Altay - Adanaspor (Olimpiyat Std)

23 Mayıs Pazar 20:00

  • Karşıyaka - Adanaspor (Ali Sami Yen)
  • Konyaspor - Altay (Olimpiyat Std)

Mayıs 10, 2010

Nereye Baksam Ronaldo.










UEFA Cup Winners' Cup (1): Barcelona (1996/97)
UEFA Cup (1): Inter (1997/98)
Intercontinental Cup (1): Real Madrid (2002)
UEFA Super Cup (1): Real Madrid (2002)
Primera Division (1): Real Madrid (2002/03;2006/07)
Campeonato Paulista (1): Corinthians (2008/09)
Campeonato Minerio (1): Cruzeiro (1994/95)
Copa Del Rey (1): Barcelona (1996/97)
KNVB Cup (1): PSV (1995/96)
Copa Do Brasil (2) : Cruzeiro (1992/93) ; Corinthians (2008/09)
Supercopa de Espana (2): Barcelona (1996); Real Madrid (2003)
FIFA World Cup (2): 1994;2002
Copa America (2): 1997;1999
Confederation Cup (1): 1997
Related Posts with Thumbnails