Şanssızlık mı, Uğursuzluk mu?

Dün Avrupa kupalarındaki 221.maçına çıktı Galatasaray. Bu 221.maç sonunda 82 galibiyeti 83 mağlubiyeti var Galatasaray'ın. Yani haftaya Maccabi Netanya'yı yenerse 83-83 olacak ki bu durum en son 2003/04 sezonu Şampiyonlar Ligi ilk maçı için Delle Alpi'ye çıkmadan önceydi.O gün 2-1 kaybedilen maçtan sonra 5 sezondur galibiyet mağlubiyet sayısı eşitlenemedi Avrupa'da Galatasaray'ın.

O maçtan sonra aynı sezonda 3 kez galibiyetler mağlubiyeti yakalama şansına erişti ama hep mağlup olundu ve fark 2'ye çıktı. Ta ki geçen sezon Metalist maçına kadar. O maçtan önce de sayılar 80-81'di ancak Ali Sami Yen'deki o maçta kaybedilerek hem fark tekrar 2'ye çıktı, hem de Türk takımlarının milli ve klüpler seviyesinde herhangi bir resmi organizasyonda grupların 1. olarak bir üst tura çıkma şansı kaybedildi. Daha sonra Bordeaux galibiyeti ile fark 1'e indi, yine Ali Sami Yen'de Hamburg maçında 60. dakikadan sonra maç döndü ve fark 2'ye çıktı, tura veda edildi. Burada bahsettiğim 7 eşitleme şansının dördünde maçlar Ali Sami Yen'de idi ve bu 4 maçta 3 mağlubiyet 1 beraberlik alındı. 3 deplasmanda da Hamburg'la berabere kalındı, Villareal ve Olympiakos'a yenilindi. Şimdi yine eşitlenme şansı var, rakip Netanya. Kağıt üstünde hallolur bu iş ama bir sürprizde süpriz sayılmaz yukarıya bakınca.

2002/03 sezonunda 2.Fatih Terim dönemi başında Galatasaray'ın galibiyet sayısı 64,mağlubiyet sayısı 63'tü. Lokomotiv galibiyeti ile fark 2'ye çıktı, daha sonraki 5 maçın 4'ü kaybedilince mağlubiyet sayısı galibiyete 2 fark attı. Bir sonraki sezon ön elemede CSKA Sofya'yı iki maçta da 3-0 yenince eşitlendi sayılar. Ve bir daha da eşitlenemedi.

Bu arada bu kadar inceleyince bir şey daha gözüme çarptı. 1996'da Fatih Terim göreve geldiğinde 30 G 44 M varken, 4 sezon sonra Lucescu'ya 49 G 54 M bırakmış. Lucescu'da ona 2 sene sonra 64 G 63 M devretmiş.

Dün akşam ki maç itibariyle de UEFA Kupası'nda 53 maçta 21 galibiyet 15 beraberlik ve 19 mağlubiyeti bulunuyor Galatasaray'ın. Attığı ve yediği gol sayısı da eşit.76. Netanya maçlarından sonra tüm eşitliklerin lehimize bozulmasını ümit ediyoruz artık. Ah be nerde Real Madrid,Leeds,Arsenal maçları nerde Tromso,Hamburg,Tobol maçları. Özlettin kendini be Avrupa Fatihi.

Galatasaray 2-0 Tobol

Maçın tamamını izleyemedik ama özetlerden anladığımız kadarıyla geçen maça göre daha iyi oynamış Galatasaray. Arda'nın şutları ilgi çekiciydi, kendini o bölgeye adapte etmiş gibi duruyor tabi daha çok erken. Geçen sezon gibi sakatlıklar başlarsa yandık ki ne yandık. Kewell,Arda,Baros,Keita'dan biri bile sakatlansa çok zora düşer gs. Ayrıca D-smart'a bir teşekkürde muhteşem spikerleri için. Ses kötü,anlatım kötü. Üst turlarda bir de İlker Yasin çıktı mı sahneye sessizde izlenir bu kupa.

Futbolcu Fiyatına Takım

Arnavut Taçı Oil'in sahibi Rezart Taçı, 20 milyon Euro'ya Bologna FC'nin %80'ini satın aldı. Serie A'yı geçen sezon 17. sırada tamamlayan Bologna'nın 1964'e kadar 7 Serie A şampiyonluğu bulunuyor.

Rezart Taçı AC Milan'ı KF Tirana ile hazırlık maçı için Arnavutluk'a getirmişti.M

Zapo Bursa'ya

Ertuğrul Sağlam, sağlam adımlarla geliyor bu sene. Geçen sene Beşiktaş-Bursaspor görevleriyle en başarılı antrenördü toplamda. Şimdi Zapotocny'yi istiyormuş Bursaspor. Kendi getirmişti zaten Beşiktaş'a. Zapo Bursa'ya iyi gider. Bursaspor ilk 5'te olur bu sene gibi geliyor. Batalla,Zapo,Hüseyin,Kemal,Volkan. Bir de Sercan iyice göze batıyor artık. Bursa'da kalması daha iyi oldu. Ertuğrul bir Kayserispor daha yaratır bu sene.

Miras değil, alın Terry

Karala bi çek ordan 1 milyonluk. Ama patron. O Kadarrr.

Araplar Terry'ye aylık £1m önereceklermiş. Haftalık £200.000 alan Ronaldo'dan da fazla. Allah bereket versin. City de olmasa bu sene Premier League de transfer çok zevksiz olacaktı. Arap yağı bol bulunca hikayesi.

Her Christoph Daum

Başkan'ın seçimde verdiği söz sonrasında riske girmemek adına getirdiği Herr Christoph Daum, öncelikli hedeflerinin lig şampiyonluğu olduğunu, Avrupa Kupalarının da önemli olduğunu, ancak kendileri için ikinci planda bulunduğunu kaydetti. Zaten bu kadroyla HER Christoph Daum Türkiye Liginde 1 ya da 2 olur be HERR Christoph Daum. Ben zaten Avrupa'da hiç başarılı olamadım, benden fazla bir şey beklemeyin deseydin daha delikanlı bir açıklama olurdu.

Medeniyeti Görmek: Atatürk 1937

Atatürk, 1937’de geometri kitabı yazmıştı

Müsellesin, zaviyetan-ı dahiletan mecmu’ü 180 derece ve müselles-i mütesaviyü’l-adla, zaviyeleri biribirine müsavi müselles demektir.” yerine Üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir ve eşkenar üçgen, açıları birbirine eşit üçgen demektir. dememizi Atatürk’e borçluyuz.

“Müsellesin, zaviyetan-ı dahiletan mecmu’ü 180 derece ve müselles-i mütesaviyü’l-adla, zaviyeleri biribirine müsavi müselles demektir.”

Osmanlıca bilmeyenlerimizin bu cümleyi anlayacağını sanmıyoruz. Bugün kullandığımız Türkçe ile yukardaki cümle şu anlama geliyor: “Üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir ve eşkenar üçgen, açıları birbirine eşit üçgen demektir.”1937 yılından önce öğrenciler metamatiği Osmanlıca terimlerle öğreniyorlardı. Daha doğrusu öğrenmiyorlar, ezberliyorlardı. Ta ki, Atatürk’ün bizzat yazdığı Geometri kitabında yeni matematik terimler geliştirilene kadar.



Atatürk’ün geometri kitabı

Bilimsel terimlerin Türkçeleştirilmesinde karşımıza çıkan ilk adım yine, Atatürk’ün 1936-37 kış aylarında kendisinin yazdığı ve geometri öğretiminde yol gösterici olarak tasarlanan 44 sayfalık bir geometri kitabı. Kitap, 1937’de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yazar adı konmadan yayınlanmış, 1971 yılında da ikinci bir baskısı Türk Dil Kurumu tarafından çıkarılmış. Kitapta yer alan, günümüzde de kullanılmakta olan pek çok terim, Atatürk tarafından türetilmiş. Atatürk’ün türettiği sözcükler ile daha önce kullanılan Osmanlıca sözcükler karşılaştırıldığında yapılan işin önemi ortaya çıkıyor. Tablodan da görülebileceği gibi bugün kullandığımız matematik terimlerinin hemen hemen tamamı Atatürk tarafından türetilmiş, başka bir ifadeyle bu sözcüklerin büyük çoğunluğu tutmuş. Atatürk’ün önerdiklerinden sadece “varsayı, pürüzma, dikey üçgen, dikey açı, tümey açı, imsiy, ökül, yüre” terimleri yerine, bugün sırasıyla “varsayım, prizma, dik üçgen, dik açı, tümler açı, benzerlik, tüm/bütün, küre” terimleri kullanılıyor.

Osmanlıcası- Atatürk’ün önerdiği

Bu’ud - boyut

mekan - uzay

satıh - yüzey

kutur - çap

nısf-ı kutur - yarıçap

kavis yay

muhit-i daire - çember mümâs - teğet

zâviye - açı

re’sen mütekabil zâviyeler - ters açılar

zâviyetan’ı mütabâdiletân-ı dâhiletan - iç ters açılar

kaaide - taban

ufkî - yatay

şâkulî - düşey

amûd - dikey

zâviyetân-ı mütevâfıkatân - yöndeş açılar

va’zîyet - konum

mustatîl - dikdörtgen

muhammes - beşgen

müselles-i mütesâviyü’l-adlâ’ - eşkenar üçgen

müselles-i mütesâviyü’ssâkeyn -

ikizkenar üçgen şibh-i

münharif - yamuk

mecmû - toplam

nisbet - oran

tenasüb - orantı

mesâha-i sathiyye - alan

müştak - türev

müsavi - eşit

mahrut - koni

faraziye - varsayı

hat - çizgi

mukavves - eğri

seviye - düzey

dılı - kenar

muvazi - paralel-koşut

menşur - pürüzma

hattı mail - eğik

veter - kiriş

re’s - köşe

zaviyei hadde - dar açı

hattı munassıf - açıortay

muhit - çevre

kaim zaviyeli müselles - dikey üçgen

tamamlıyan zaviye - tümey açı

murabba - kare

Lincoln perte çıktı.

Galatasaray Lincoln sorununu çözdü en sonunda. Federasyon sözleşmenin feshini kabul etmiş. Şimdi FIFA'ya gider ordan da birşeyler kopartır gibi geliyor.

IFK Göteborg

90'ların başında Şampiyonlar Ligi'nin ilk yıllardında gediklisiydi grupların İsveç takımı. Sahasında Alman takımları hariç kimseye kolay kolay yenilmezlerdi hava muhalefeti sayesinde. Yurtdışına gitmeden uğrardı neredeyse tüm soyadı -son'la biten futbolcular, ya da yurtdışından döndüklerinde uğradıkları yerdi. Blomqvist, Patrik Andersson, Magnus Erlingmark, Stefan Rehn, kaleci Thomas Ravelli ve eski Fenerbahçeli Kennet Andersson. Biz onları Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi grubuna düşünce daha iyi tanıdık 94'de. 2 maçta da 1-0 yenmişlerdi Galatasaray'ı, hatta Ali Sami Yen'de Gs'nin 20 küsür kornerine karşılık 86'da tek korner ve gol Erlingmark'tan.


Ama yabancı sınırının kalkmasından en çok etkilenen kluplerden biri oldu. Toplam 18 şampiyonluğu olan takımın 96'dan sonra bir şampiyonluğu var 2007'de. Şimdilerde UEFA Europa League'de 3.önelemeden 26.sırada dahil oluyor kupaya, hem de Makedon,Sırp,İsrail klüplerinden daha az bir puanla. Doğal olarak seribaşlığı bile kalmamış 1982 ve 1987 UEFA Kupası sahibinin.

Deli raporu olduğu söylenirdi Thomas Ravelli'nin.

Tribünler ve Lig TV

Bizim tribünler böyle olsa Lig TV'de maç izleyemeyiz. Zaten izlemeyelim de.

Ah Şu Yöneticiler

İyi transfer Fener'in 2 Brezilyalısı ama şişirmezsek olmaz tabi. Andre Santos zaten milli takımda da, Christian'da gelecek 1 ayda milli takıma çağrılmaya en büyük adaymış, Cihan Kamer'in deyimiyle. Dunga mı söyledi acaba? Santos 1 sezonda 69 maç yapmış, Christian son 5 senede o kadar oynamamış nerdeyse. Ki Santos'da Konfederasyon Kupasından sonra bir daha çağrılırmı milli takıma o bile belli olmaz. Bir de Avrupa klüpleri peşindeymiş bu arkadaşların,O yaşa kadar bırakırlar mı onları orda. Yapmayın,etmeyin. Bazı yöneticilere konuşma yasağı koymaları lazım. Hep ofsayt, hep ofsayt.

Güzel Adam Bari Sen Etme

Seninle iki kadehin belini kırabildim ya, o bile onurdu benim için. Mekanın cennet olsun.

Etme

İlgili aramalar: yılmaz erdoğan - etme - mevlana

duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
başka bir yâr, başka bir dosta meylediyorsun, etme.

ey ay! felek harab olmuş, ziyan olmuş senin için
bizi öyle harab, öyle ziyan ediyorsun, etme.

ey makamı var ile yokun üstünde olan,
sen varlık sahasını terk ediyorsun, etme.

sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
sen ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.

şekerliğinin içinde zehir olsa dokunmaz bize
sen zehiri şeker*, şekeri zehrediyorsun, etme.

harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı,
ey hırsızlığa da değen, hırsızlık ediyorsun, etme.

aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme.

isyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil,
aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme.


Mevlana Celaleddin Rumi