Ocak 20, 2011

Yekta ve Stancu Galatasaray'da.


Orta sahayı yurt dışında aramak yerine iyi seçim. Hasta Galatasaraylı olduğunu biliyoruz, oynarken de öyle kalmasını da temenni ediyoruz. Geçen sene yükselen Kasımpaşa'daki oyununu geliştiribilirse bu takımda kalıcı kalır hemşerim.

Galatasaray'dan resmi açıklama gelmedi ama gün içinde bekleniyor. Bonservisi €5m olarak açıklamıştı Kasımpaşa ama net açıklama gelmedi. Takas olması muhtemel. Zamanlama ise harikulade, anlayana.

Stancu ise imzaya gelmiş. 3 senede 32 gol atmış Steaua'da. Baros'un yedeği olacaktır ama genç olması ilerisi için avantaj olabilir. Bekleyip göreceğiz ne kadar kalıcı olacak bu transferler. Sonunda ikinci bir forvetimiz oldu, şimdilik kağıt üzerinde. Stancu'nun lakabı Mart Kedisi imiş. Bonservis için €5.6m+gelecek transferden %30 pay deniyor.

Ocak 19, 2011

Fransa Nike 2011/12




40 yıllık Adidas formalarından sonra en az 7 yıl Nike giyecek Fransızlar. Formanın mavisini güzel ama biraz İtalyan bulmuş Laurent Blanc.

Anlaşmanın maliyeti senelik €42m. NBA ve MLS'in acısını çıkarmaya çalışıyor Nike.

Ocak 18, 2011

Sabri Reyiz Ve Mesaj


Sabri sahanın her yerinde çalışıyor, Servet'in ise formasında Galatasaray arması yok, bu bir mesaj olabilir mi?

Şaka bir yana ki, aslında her şey şakadan ibaret gibi gelmeye başladı, Erdoğan Arıkan ve dün de Güntekin Onay'ın çok istediği olmadı, o gol bir türlü gelmedi ve Galatasaray çeyrek finale çıktı. Bu kadar Antalyasporlu olduğunu da öğrenmiş olduk. Dostu düşmanı bilmek gerek.

Ocak 16, 2011

Emre Çolak Is The Next Aydın Yılmaz.


Protestoları bir yana bırakıp maçı düşünecek olursak, ki bu neredeyse imkansız, hala kendi tuttuğunu varsaydığı takımın 106 yıllık tarihini, kültürünü, gururunu, her ne kisvesi altında olursa olsun, yerlere sermesini nasıl hazmedeceğiz Büyük Galatasaray Camia'sı olarak, ben oradayım.

Cevabı kendi içinde görmek istiyorum. Galatasaray varsa umut daima vardır.

Neyse Emre'ye gelelim. Geçen sene kupada Denizli Belediye maçıyla girdi hayatıma bu yeni Emre. Bir frikik bir de penaltı golüyle, Rijkaard'ın kurmak istediği sisteme bir orta saha yetiştiriyor diye günlerce konuştuk. Ama Emre de aslında Aydın'dan, Ferhat'tan, Uğur'dan, farkı olmadığını dün net bir şekilde gösterdi saolsun.

Aydın'ın Konya'daki golden sonra hala o golde yaşadığını ve 5 senedir zerre kadar kendini geliştirmediğini zaman zaman konuşuyoruz ama Emre'nin Aydın'dan farklı olacağını düşünmüştüm, yanılmışım. Kendisi dün gece yapamadığı olumlu hareketler ve bunun yanında hiç olmayan gücü-kondisyonu ile tipik bir Galatasaray'dan çıkıp, Anadolu'da bir yerlerde arasıra parlayan hikaye olacağını gösterdi. Böyle devam ederse, ki edeceğine inanıyorum, bu hikaye gelecekte önümüze serilecek.

Tabi Anıl'ı da unutmamak gerek. 2.yarıda oyuncu değişiklikleriyle bozulan konsantrasyon ve alamadığı pasları da göz önüne alarak, dün kaleyi bile tutturamadığı net gol pozisyonunu şimdilik es geçip en az bir Emre Çolak kadar şans vermek istiyorum. Bir maçla kaybettiğimiz gençler kervanına katılmamasını kendisinden bekliyoruz.

Tüm Galatasaraylı oyunculardan da, boş vakitlerinde Barcelona, Real Madrid ve Premier League maçları izleyip, 'adamlar nasıl oynuyor ya' sorusu yerine 'biz neden böyle oynayamıyoruz' sorusunu kendilerine sormalarını bekliyoruz. Beypazarı'na 3 atmakla bir şey çözülmüyor.

Bir de maçla ilgili anektod. Anonsu yapan arkadaşın, Ajaxlı oyuncuları soyadı yerine isimleriyle takdim etmesi ve skorbordlarda isimlerin son değiştirilen oyuncuya kadar yazılmaması, ulan Ajax gençlerle mi oynuyor dedirtti. Van der Wiel'i önümde görünce olayı farkettim ama kim girdi kim çıktı görmeden çözemedim. Böyle bir amatörlük olabilir mi? İlk gün acemiliği demek istiyorum. Daha çok var böyle acemilik, dua edelim olaya çabuk adapte olsunlar.

Abdürrahim Albayrak


Sen yapmasaydın bari güzel insan. Roma'da futbolcuların önüne atlaman dün gece unutulmuştur.
Related Posts with Thumbnails