Kasım 14, 2009

Hazırlık Maçlarından Tiskiniyorum.

NTVSpor'da Brezilya-İngiltere maçı var ama zerre kadar zevk almıyorum. Şimdi bu maçlar yüzünden mi ben TSL,EPL,La Liga ya da Bundesliga izleyemiyorum. Maçın sonunda hiçbir iddaa yok. İlk yarı neyse de 2.yarı bir ton adam girip çıkacak, ne yaptıklarını onlar bile anlamayacak. Bu yüzden anlamsız geliyor bu maçlar bana. Zaten play-off'larda bile olamamak sıkıyor canımı.
Ama Brezilya futbolu bitiyor. Bir Kaka kaldı spektaküler. Romario, Ronaldo, Bebeto'ların yerini Luis Fabiano almış. Aldair, Dunga, Marcio Santos, Mauro Silva, Rivaldo ve hatta Ronaldinho'nun olmadığı Brezilya milli takımı hiçbir şey ifade etmiyor. Barcelona'nın forveti Brezilya'dan değilse zaten bir sakatlık vardır bu işte. (bkz. Romario-Ronaldo-Rivaldo)
Ayrıca bu haftasonu ne Gerrard'ı, ne Lampard'ı izleyemiyoruz. Bu maçta oynasalarda Stamford Bridge ya da Anfield Road etkisi yapmaz.
Maçın Katar'da olması, klüplerden sonra milli takımların da endüstriyel olmaya başlamasının en önemli göstergesidir herhalde.

Kasım 13, 2009

"Galatasaray Bir İşi De Kendi Yapsın." Meriç Tunca.


Meriç Tunca kimdir hiç tanımam ama Galatasaray'a iyi giydirmiş Hürriyet'te. Ama yazısını Damat Ercan döneminden önce neden yazamamış, zira çoğu eski hikayeler. Bana göre diye başlayım eleştirmeye bende;
-Bizde biliyoruz Ribery hikayesini zaten kendisinin ne kadar karakterli olduğu şu an Marsilya, Bayern, Real ve menejerlerle olan problemlerinde belli. 100 bin dolardan fazla aradaki fark ama görmek istersen.
-2 sene önceki Polat-Demirören yemeğinin bir sonraki versiyonu Aziz Yıldırım-Demirören yemeği de var geçen sene, ama görmek istersen.
-Rakipleri kaybetsin diye dua etmek olayına hiç girmeseymiş daha iyiymiş. Netekim etrafımdaki Fenerlilerin UEFA2000'de Galatasaray her üst tura çıktığında, öbek öbek rakip tarafına geçmelerini ve finalde neredeyse tamamının Arsenalli olmasını hatırlatmak isterim kendisine. Ayrıca geçen sene yine bütün Fenerliler bir kez de Anadolu klübü şampiyon olsun kisvesi altında Sivasspor'u desteklemelerinin altında, Beşiktaş şampiyon olmasın düşüncesinin yattığını şahsi tecrübelerime dayanarak rahatlıkla söyleyebilirim. O dönemde, 200e yakın Fenerli, çoğu mavi-yakalı işçi, 10a yakını da beyaz-yakalı mühendis ve teknik elemanla beraber olduğumda net olarak tecrübe ettim. Hatta Fortis Kupası'nda Altay-Galatasaray maçında, Altay'ın attığı golden sonra yaşanan sevinç birçok Fener maçında bile yaşanmamıştı.
-Hatta buna bir örnekte, ülkedeki tek uluslarası başarıya sadece rakibinde var diye tesadüf demekte var ama hatırlamak istersen.
-Bir diğeri hakem konusunda. Gsliler hakeme saldırıyorlar penaltı versin diye demiş. Son 6 maçını kaybettiğin Efes Pilsen'e doping babında saldırmanın bundan pek bir farkı yok bana göre ama anlayabilirsen.
-Etik değerden bahsetmiş en son. Mehmet Topuz olayında da görüldüğü gibi sanırsam.

Stat konusunda, son Fener maçından sonra yapılan açıklamalarda yazara kesinlikle katılıyorum, onu da belirteyim. Simkart olayında da benzer bir açıklamayı da hatırlıyorum. Bayan basketbol olayını hiç bilmiyorum birşey diyemem.
Yazdıklarının bir kısmı bana göre de doğru, ancak büyüklük olayını bunları yapmamak belirliyor yazarımıza göre. Yani yaptıklarını hatırlamamak ya da görmezden gelmek ve 100 yılda 1 kez Avrupa'da çeyrek finale çıkmak, Saraçoğlu'nda ManU ve Inter'i yenerken rakiplerin 8er eksikle oynadığını görememek, rakibinin formasını giymiş Emre'yi transfer edip, web sitesinde verdiğin bilgide Galatasaray'da geçen senelerini yazmamaksa büyüklük, gerçekten büyük çok büyük bu Fener.

Final.
Mediacat dergisinin son sayılarından birinde bir araştırma vardı. GS,FB,BJK taraftarları ile ilgili. Hangisinin ki daha okumuş, daha zengin, daha genç gibilerinden. Sonuç çok açık. Hepsi aynı. Hatta dergini kapağında başkanlara diğer takımların formaları giydirilmiş. Herkes birbirine kızıyor, ezik diyor vs. vs. vs. Ama sonuçta 3ü de büyük, 3ü de aynı. Ne mezhep ayırıyor, ne politik görüş. E zaten bu durumda aynı olması doğal değil mi.

Kasım 12, 2009

Bokunu Çıkarmak.


Millet olarak en sevdiğimiz şeydir bildiğiniz gibi. Ve blog dünyasına da bu sistemi adapte ederek bekleneni yapmış olduk. Zaten uzun zamandır birbirine küfür etmelerden başlayan iş hacklemeye kadar varmış bugün,az önce öğrendim Golsüz Eşitlik'ten. Hatta üşendim resmi de ordan aldım. Nedir peki problem ya da amaç?
Blog dediğin internet günlüğü denen, kendi fikirlerinizi yazabileceğiniz, yorumlarını yapabileceğiniz bir olgu. İş büyüdü, biz bile açtık. Kafamıza göre takılıyoruz. Hatta bir D-Smart postundan diye düşündüğümüz flaglenme durumumuz bile var. Ama zaten biz buraya yazmaya başlarken, buradan sıçrayıp spor yazarı olmak gibi bir amacımız yoktu. Ya da birileri reklam versin para kazanalım (eğer kazanacaksak az buzda bir rakam olmayacak tabi). Biz amiyane tabirleri kahvede konuşmak yerine buraya yazıyoruz.
Şimdi bu hackleyenlerin, birbirlerine küfür edenlerin, ordan buradan atanların ve atılanların amacı denir? Biz mi normal değiliz, onlar mı ben çözemedim? Daha doğrusu, asıl soru, buradan nasıl bir rant beklentileri olduğudur ki onu bulamadım.

Sinemada Maç Keyfi


Yayıncı kuruluş bu senenin El Classico'sunun sinemalarda yayınlanmasına izin vermiş. Nasıl bir zevktir sinemada maç izlemek. Karşıyaka'da açık hava sinemasında 10 metrelik futbolcular adında bir kampanya ile denenmişti bu sistem ama pek başarılı olmadı herhalde zira sinema kısa bir süre sonra kapanmıştı. Ama Dolby Surround'la sinemada bir derbi maçı izlemek, hatta golü görmek orgazm yaşatır adama.
Bizde bir denesek fena olmaz aslında.

Beşiktaş'a inceleme.


Doğruluğu tartışılır kaynak haberturk.com, İçişleri Bakanlığı'nın BJK incelemesi ile ilgili 1407 sayfalık raporun özetini yayınlamış. Gelir, gider, üyelik gibi kayıtlarda usulsüzlük yakalamış. Demirören ve Yönetim Kurulu üyelerini hapis cezası bekliyormuş. Doğruysa yeni başkanı bellidir Beşiktaş'ın.
Haber burada.

Ankaragücü vs. Hikmet Karaman


Ankaragücü son yıllardaki tek başarılı hocasıdır Hikmet Karaman. Ceyhun Eriş'le beraber iyi işler yapmışlardı 2-3 sene önce, yine yapacaklardı ki takımını çok seven birileri takımı onlardan kurtarmaya karar verdi. Önce Ceyhun, sonra antrenman krizi, Hikmet Karaman. Arada da otel krizi var. Bebbe ve Vassell otellerinden kovulmuşlar paraları ödenmiyor diye.Gözgöre göre kaybediyoruz bir takımı gibi geliyor bana.
Önceden de söylemiştim, yine söylüyorum. Babamız yok ki şöyle bir klübe başkan yapan.

İlker Tahsin Türkiye - Norveç


Blogda bulunsun. Unutulmasın.
İki elimle avuçlarım stadından canlı yayın.

Kasım 11, 2009

Inter-Toto Kupasında Türk Takımları #1 : 2000-01


1999/00 sezonunda ligi 12.sırada tamamlamasına rağmen 3. olan Gaziantepspor'un arkasından kimse bu kupaya gitmek istemeyince Kocaelispor katılıyor kupaya. Maçların Euro2000'in bitmesinden kısa bir süre başlayacak olması bunda etken olmuştur tahminen. Ancak ilk turda penaltılarla Litvanya temsilcisine elenerek kupaya veda ediyor Kocaelispor.

Vikipedia'da Bir Garip Xabi Alonso



Ne garezin var Xabi'ye? İnanmak istemeyenler için Wikipedia Tr/Xabi Alonso.

UEFA Kupasında Türk Takımları #1 ; 2000-01

Yeni bir seriye başlıyorum. Unuttuğumuz yıllarda Avrupa'daki maçlarımız. Türk futbolunun zirve yaptığı yıllar ve devamı. 2000/01 sezonundan itibaren tüm sezonlarda Avrupa kupalarına katılan takımlarımızın maçlarını tüm topladım. O kadar unutulmuş ki goller bile zor bulunuyor. Tabi Anadolu klüpleri için geçerli bu. İşte serinin ilki.

Antalyaspor



Antalyaspor, 1999/00 Türkiye Kupası'nı finalde Diyarbakır Atatürk Stadı'nda Galatasaray'a uzatmalar sonunda 5-3 yenilerek kaybetti ancak Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ne gitmesinden dolayı UEFA'ya ön eleme turunda katıldı. Azerbaycan'ın Gence takımı'ndan sonra ilk turda Werder Bremen'e rakip oldu. İlk maçı İtalyan asıllı Alman Maurizio Gaudino'nun 1 golü ve 1 asistiyle 2-0 kazandı ancak 2.maçta farktan kurtulamadı. O maçta, daha sonra Beşiktaş'a gelen Ailton da hat-trick yaptı. Werder Bremen turnuvanın 3.turunda Bordeaux'a elenerek kupaya veda etti.

Gaziantepspor



1999/00 sezonu Süperlig'de 3.olan Gaziantepspor kupaya ilk turdan dahil oldu. İlk maçta İspanya'da yenilmediği Alaves'e, Antep'te 4-3 yenilince kupaya erken veda etti. Alaves UEFA'da finale kadar çıktı. Finalde Westfalen'de Liverpool'a 117.dakikada yediği altın golle 5-4 mağlup oldu. Takımın bu performansı Cosmin Contra ve Javi Moreno'ya da Milan'ın kapılarını açtı.

Kasım 10, 2009

Enke = Ende



2003-04 sezonunun başında Fenerbahçe'ye transfer olan ve sarı lacivertlilerde sadece İstanbulspor'a 3-0 kaybedilen sezonun ilk maçında forma giydikten sonra gönderilen, Almanya Milli Takımı'nın da kalesini koruyan Hannover 96'lı Robert Enke hayatını kaybetti...

Alman polisinden, Neustadt bölgesindeki bir hemzemin geçitteki tren kazasının ardından 32 yaşındaki kalecinin hayatını kaybettiği açıklanırken, olayın bir kaza mı yoksa intihar vakası mı olduğu sorusu henüz yanıtını bulmadı. Hannover Polisi'nin basın departmanı sorumlusu Stefan Wittke, "Demiryolu geçişinde bir kaza meydana gelmiştir" açıklamasını yaparak olayın bir kaza olduğunu söylese de, 2006 yılında kalbinden rahatsız olan 2 yaşındaki kızını kaybeden tecrübeli file bekçisinin, girdiği bunalımdan çıkamayıp intihar etmiş olabileceğine de inanılıyor...

Not: Eurosport'un Almanya edisyonunda polisin ilk bulgularının bir intihara işaret ettiği belirtildi. ..

Karşıyaka 2 - 0 Bucaspor (Video)

En Sıkı Taraftar


Sen git Nikolay Valuev denen boyutları tarif edilemeyecek adamı indir, kemeri kap, ordan boynuna atkıyı tak Millwall maçına git. E tabi adamlar da *** korkusundan 4-1 kazanmışlar maçı. David Haye -Yeni Dünya Ağır Siklet Boks Şampiyonu - dünyadaki "en sıkı" Millwall taraftarı heralde...

Cerveza de Maradona


Meksikalı girişimciler La Liga Cervecera adı altında futbol biraları üretmeye başlamışlar ve tahmin edin ilk birayı kimin adına çıkarmışlar:... 10 Maradona...

Arsenal Zoo


Muhtemelen kimsesiz çocuklar için düzenlenen bir etkinlikte çekilmiş fotograf. Arshavin köpekbalığı, Walcott aslan, Sagna da baykuş sanırım Cesc ise tam anlaşılmıyor

Torbacı Ted Terry


Soyadı benzerliği değil ta kendisi. John Terry'nin babası Ted Terry dün kokain satarken suçüstü yakalandı. Video için link : http://www.newsoftheworld.co.uk/video/?vxSiteId=4a8b74c3-860e-48f4-a09e-9f2f93e9b1be&vxChannel=News&vxClipId=2160_588211&vxBitrate=300

O An #42


Wes Brown (Chelsea- Man U) Yüzünden nur akıyor maşallah...

Transfer Dediğin


Harbi böyle olur be...

Bir Daha Çık Gel Samsun'dan

Kasım 09, 2009

Dünün Yemeği : OL 5 - 5 OM




Dün bizi futbola ve gole doyuran maçın (O.Lyon 5 -5 O.Marseille) 14 dakikalık özeti

Sadece Deplasman


Kayserispor tribunleri Fener maçında neden dolmadı diye hayretler içinde kalmıştık. Hiç bağırılmamasını ise çekirdekçi seyirci profiline bağlamıştık. Ama Kayserispor'un tribün yapan tek grubu Kapalı Kale içerdeki maçlara gitmeme kararı almış. Yaptıkları açıklama da şöyle:...


Kapalı Kale Grubu olarak ilk günden beri menfaat gözetmeden , hiç bir kişi ya da kurumdan bedava bilet ya da deplasman masrafı gibi taleplerde bulunmadan içerde , dışarda Kayserisporumuzun yanında olduk.

Bu süreç içinde deplasman şehirlerinde görev yapan emniyet güçlerine, bizlere karşı olumlu tavırlarından dolayı teşekkür ediyoruz. Ancak şehrimizde tam tersi bir muameleyle karşılaştığımızı bilmenizi isteriz. Kendi sahamızda oynadığımız her maçta bizlere ceza yazmak için adeta seferber olan bir Kayseri Emniyeti ile karşı karşıyayız.

Ankara’da , Eskişehir’de bulunan polis memurları bizlere “siz” kelimesi ile hitap ederken, Kayseri’de özellikle bazı polis memurları hiç hoş olmayan argo kelimelerle bizlere hitap etmeyi gelenek haline getirmişlerdir. Sadece sözlü değil , sık sık darpa kadar giden itip-kakma vukuları yaşanmaktadır.Yine son Fenerbahçe karşılaşmasında sudan sebeplerle grubumuzun etrafında çevik kuvvet çemberi oluşturulmuş , maç devam ederken tek tek isimlerimiz alınmak istenmiştir. Bu olaylar bizleri oldukça üzmektedir.

Bir başka üzücü olay ise Kayserispor yönetiminin taraftara karşı takındığı bu soğuk , anlayışsız tavırdır.Fenerbahçe maçı, bu tavrın doruk noktaya çıktığının göstergesidir. Büyük Kayserisporumuzun evinde oynadığı bir karşılaşmada rakip takımı bahane edilerek bilet fiyatlarının 4 katına çıkarılması kabul edilemez bir durumdur. Bizler her maç Kayserisporumuz için stadumdayız. A Takımı ve ya B Takımı bizleri ilgilendirmediği gibi , rakip takıma göre bilet fiyatı belirlenmesi saçmalığını da asla kabul etmiyor ve kınıyoruz.

Son haftalarda tavan yapan bu tatsız olayları protesto etmek amacı ile sadece deplasman maçlarında Kayserisporumuzun yanında olacağız. Bir başka deyişle bundan sonra oynanacak iç saha maçlarında Kapalı Kale Grubu yer almayacaktır.

Unutulmamalıdır ki bizler insanız. Vatanını seven , işi gücü olan , içerisinde öğrenciler de olan ; resmi derneği olmamasına rağmen tribünde varolan , biletini alıp maça giren bağımsız bir oluşumuz. Stadyumda yer alan çirkin muameleleri hiç bir Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı hak etmemektedir.

Kapalı Kale Grubu

Superleague Formula'da ilk zafer


2009 sezonunun son gününde koşulan 2.yarışı Galatasaray kazandı. Günün ilk yarışını 16.sırada tamamlayan Galatasaray, 2.yarışı kazanarak SuperLeague Formula tarihindeki ilk zaferini kazanmış oldu.
2008 sezonunda İtalyan pilot Alessandro Pier Guidi ile yarışan Galatasaray 3 kez 3. olarak podyuma çıkmıştı. Sezonu da 277 puanla 7. Porto ile aynı puanda 8. bitimişti, 18 klüp arasından. Yine geçen sezon Milan ile birlikte Scuderia Playteam takımı altında yarışmıştı Galatasaray.
2009'da ise İngiliz Ultimate/Reid Motorsport'ta Al-Ain ve Sevilla ile beraber yarıştı Galatasaray. İl 2 yarışta İngiliz Duncan Tappy, 3. yarışta Scott Mansell ve 4., 5., ve 6. yarışlarda Çinli Ho-Pin Tung'la yarıştı Galatasaray. Son yarışı Ho-Pin Tung kazandı. Bu sene hiç podyum görememiştik, son yarışta 1. olarak 239 puanla 19 takım arasından 11. olduk.
Gelecek sezon format değişecek ve 6 raunttan 12'ye çıkacak şampiyona. 2 Mayıs'ta da İstanbul Park'ta yapılması öngörülüyor organizasyonun.

Kasım 08, 2009

Fenerbahçe 3-0 Ankaraspor


Fenerbahçe rakip kaleye gitmeden 3 golle aldı 3 puanı. Maça ilgi de yok denecek kadar azdı. Oynansaydı muhtemelen bu saatte bitecekti maç. 2 hafta maç yok. Ne yapacağız bu arada belli değil.
Thomas Doll, Almanya ya da İtalya'da puanını silip devam etmesine izin verirlerdi demiş, Ankaraspor. Ayrıca ligden düşürülen ve oyuncularını kaybeden bir takımın neden kupa'da oynatılmasını da anlayamadığını belirtmiş. Ben hiç dikkat etmemiştim, adam kaldı mı ki Ankaraspor'da kupa da maça çıktılar.

Yolun Sonu.


U-17 milli takımı çeyrek finalde 90. dakikada yediği golün ardından penaltılarla 5-3 kaybederek FIFA 2009 U-17 Dünya Kupası'na veda etti. Abdullah Ercan'ın öğrencileri 20. dakika da öne geçti ama 90.dakikada gol yiyerek maçı penaltılara bıraktı. Bizim 1 tanesini kaçırdığımız penaltılarda Kolombiya tüm penaltıları gole çevirerek bizi kupanın dışına itti. 1994 ve 2005 UEFA U-17 Şampiyonu ve 2005 FIFA U-17 4. takımımız bu sefer kupaya erkan veda etti.

The Poppy Appeal



Premier League takımlarının formalarındaki kırmızı çiçeklerin hikayesi. 2.Dünya Savaşı'nda ölen İngiliz askerleri anısına çıkan The Poppy Appeal logosu var çoğu takımda. Poppy, Türkçe'de haşhaş çiçeği anlamına geliyor. 2.Dünya Savaşı'nda ölenler, öldükleri yerlere gömülmüşler ve gömüldükleri yerlerden bilinmeyen bir sebepten haşhaş çiçekleri büyümüş. Bu da o askerlerin anısına çıkmış bu çiçek logolu organizasyon. Bu seneye özel bir anlamı da, Afganistan'da ölen İngiliz askerleri ve aileleri için ülke çapında yapılan kampanyaya ait.

Muhsin Ertuğral


Devre arasından sonra başka bir Sivas gösterir bize. Afrika Kıtası'nın en önemli teknik direktörlerinden. Zaire ile 1 Afrika Kupası çeyrek Finali, Kaizer Chiefs ile 1 Afrika Kupa Galipleri Kupası. Çoğu Türk hocada olmayan uluslarası kupaya sahip kariyerinde.

Neredesin Mehmet Yıldız?


Bu sezon 16. maçında 12. mağlubiyetini aldı Sivasspor bugün. Mehmet Yıldız ve Bilica'sızlık işini epeyce zor soktu Sivasspor'un. Muhsin Ertuğral'ın elinde defans alternatifi olmayınca o ne yapacak. Taraftar bile isyan etti Yasin'e. Maç içinde her top geldiğinde Yuuuhhh! sesleri yükseliyordu maçın son bölümlerinde. 24 şut çekti Sivas ama kaleyi bulan sayı 10. Topu ileride tutan en önemli kalesi Mehmet Yıldız'ın olmaması Sivas'ı çok zorluyor. Erman Kılıç'la çok iş yapabilir Mehmet Yıldız sahalara dönerse. 2 topu direkten döndü Sivas'ın, biri Erman'ın süper frikiği.
Kayseri tarafında geçen haftadan sonra beklenen oldu. Yine çok gol kaçırdılar ama Cangele'nin biraz da canlı yayın etkisi diyebileceğimiz oyunuyla 4 gol attı Sivas'a. 4 asistte Cangele'den. 1 de fantezi yapıp 5. golü kaçırdı. Atsaydı yarın manşetteydi. Gökhan'ın ilk golü de çok şık.
Mehmet Topuz'un gidişi çok bozmamış takımı en azından artık takım oyunu oynayıp pas yapıyorlar, non-stop şut geçen adam yok. Yerine 8.golünü atan Makukula ve Fener mağduru Gökhan var. Bir de Birmingham City'den transfer Semih var Makukula'nın yedeğinde. Avusturya macerası çok yaramış Tolunay'a.
Yine güzel bir Anadolu maçı izledim. dün de dediğim gibi LigTv tüm maçları versin. 4 büyüklerin sıkıntılı maçlarından çok daha eğlenceli.

5te 5 Mustafa Denizli


Trabzonspor maçından sonra Hıncal Uluç muhtemelen Mustafa Denizli balını gündeme getirmiştir yine. Umut Bulut Hakan Arıkan savaşından Hakan'ın galip çıkması maçın tüm seyrini değiştirdi. Umut şanssız mı, beceriksiz mi çözemiyorum.
Bu 5 haftada sadece 7 gol attı Beşiktaş ama yine sadece ve sadece 1 gol yedi. O da Kasımpaşa maçındaki kıytırık penaltı kararından. Gol atmakta bu kadar zorlanan takımın bu kadar puan alması zaten defansta yatıyor.
Bu arada dün gece Bobo 2.kez ağları havalandırdı bu sene. Nobre'nin golü yok daha, Nihat'ın ve Holosko'nun da gol sayıları 1.
Trabzonspor'un işi çok zor yine. Gökhan'ı maç içinde yuhalamaya başlamışlardı. 3 pozisyon verdiler, 2 gol yediler. Kaçan sayısız Umut pozisyonu, Engin'in ve Colman'ın pozisyonları. Broos kolay bırakacak bir tip değil ama ne kadar dayanabilir yerel basına o da meçhul. Zaten 2 seneyi doldurabilse bir hoca Trabzon'da, Trabzon ciddi bir rakip olacak ama daha o kadar dayanan çıkmadı yıllardır.

Belediye Gerçeği.


Son 6 maçta 5 galibiyet aldı İBBelediye. Abdullah Avcı her geçen sene üstüne koyuyor bu takımın. 34 maçını deplasmanda oynayan bir takım için büyük başarı ama taraftarı olursa bu noktadan sonra sapıtabilirler. Zira alışmıştır futbolcular desteksiz oynamaya.
Ama yenildiği 3 maçın 2sinde 6 gol yedi. Gerçi Bursaspor maçında hakem biraz tırpanladı Belediye'yi ama yine de Bursa'nın oyununu çok beğenmişti yorumcular.
Sonuçta bu şartlara rağmen liderin sadece 10 puan gerisinde. Fener'e de 1-0 yenilmişti Saraçoğlu'nda. Arada da 2 kez 6 yiyip o moral bozukluğunu atlatmak, Bursa maçında o kadar cezaya rağmen 2 haftadır kazanıyor olmak da pek kolay iş değil.
Bundan önce orta sıralarda yer alırdı Belediye ama bu sene daha çok can yakacak gibi.
Related Posts with Thumbnails