Bu başlığın piridir aslında Tarık. Herkes de aşağı yukarı tüm hikayeyi bilir. 1995'in Mayıs'ında Ali Şen yönetimi tarafından kaçırılarak, Şadan Kalkavan'ın Heybeliada'daki villasında saklanır. İmza dönemi geldiğinde kulübe getirilir imzalar atılır ve Tarık Fenerbahçeli olur.
Bu transfer karşılığında o dönemin parası 123 milyar lira, takribi $4m Gençlerbirliği'ne bonservis olarak ödenir. Gazetelerin yazdığına göre, o parayı repo ve yüksek faizle değerlendiren İlhan Cavcav, kendi adını taşıyan tesislerin temelini atıp, tamamlar. O dönemden hatırladığım en net şey, Gençlerbirliği Teknik Direktörü Metin Türel'in 'Tarık en az 1 sene daha burada kalmalıydı' açıklamasıdır.
İstanbul'a gelmeden önce hiçbir Cuma Namazı'nı kaçırmayan Tarık, her gece alemlere akmaya başlar. Antrenmanlara uykulu hatta akşamdan kalma gelir. Kendi deyimiyle kredisi sınırsız olduğundan kimse de birşey söylemez O'na. Yeteneği ve genç yaşı sebebiyle, yaptıklarına göz yumulur. Çalıştığı 4 hocayla da yıldızı barışmaz. En son Otto Bariç tarafından bileti kesilir.
Fenerbahçe'den her biri en fazla bir sene olmak üzere birçok kulübe gider. 2005'te Yozgatspor'da oynarken doping kontrolünde esrarla yakalanır. 2 yıl men cezası alır. Bu arada Kıbrıs'ta Yenicamispor'a gittiği haberi yayılır. Arada 1 aylığına Çin macerası vardır. Askere gider, dönüşte 3.Lig'de Bingölspor'la anlaşır. Orada da futbolu bırakır. Bir dönem Plaj Futbolu Turnuvalarında Prekazi, Simoviç ve Savaş'la oynar. 2008'de Antalya'da UEFA'nın Teknik Direktörlük Kursu sırasında Galatasaraylı Vedat'la gazeteci döver.
Acun Ilıcalı'nın Devler Ligi'ne de katılır.En son Gençlerbirliği A2 Takımı'nın başına getirilir.İstanbul'a çok erken gelmesinin yanında, aşırı ödünler verilmesi hayatının dönüm noktasıdır. Tüm suçu Fenerbahçe'ye atmak da saçma geliyor, Fener'den sonra da toparlayamamıştır ama Fenerbahçe'nin harcadığı yetenek olarak etiketlenmiştir.
Enteresan anektodlardan biri de, adaya saklandığı dönemde, Milli Takım'a çağrılır. Tarık'ın Milli Takım'a katılacağı Fenerbahçe Yönetimi tarafından açıklanmak zorunda kalır. Haziran 1995'te 2 maçtada görev alır Tarık ancak bir daha Milli Takım'a çağrılmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder