İstikrar kelimesinin spor camiasında en çok kullanılmaya başlandığı dönem, 4 yılın sonunda kazanılan UEFA Kupası'na denk gelir. Nedir bu istikrar? Başarı için niye şarttır? Galatasaray'da gelen başarı herkesin diline dolamıştır bu kelimeyi. Aynı başkan, aynı hoca, aynı mentalite, aşağı yukarı aynı kadro.
Ancak istikrar kelimesi, spor daha doğrusu futbol camiasına giriş yaparken yanlış anlaşılmıştır. İnsanlar için değildir bu kelime, anlayış, vizyon için geçerli olmalıdır. Yani başarının gelmesi için aynı insanların aynı koltuklarda oturması şart değil, mentalitenin o koltuklardan hiç kalkmamasıdır.
Aziz Yıldırım bu kelimeyi kullanmaya başladığında ve Fener'i Dünya Kulübü yapma vaadleri verirken, Fener yine istikrarsızlıklarla boğuşuyordu hatırlarsanız. Tam ümitlenmiştik ki, rakip eksiltme sistemiyle, belki de Fener'e çok yararı olacak vizyon sahibi kişiler (bkz.Kutlualp), potansiyel başkan adayları olarak görüldüklerinden, istikrarlı bir şekilde yönetimden uzaklaştırılıyorlardı.
Demirören'de de aynı sistem işliyor elbette. Aziz Yıldırım 12 senede 14., Demirören 6 senede 6. teknik direktörüyle çalışıyor. Bu arada takımda gerçekten istikrar sağlayabilecek, bir ekol yaratabilecek Löw, Del Bosque gibi adamlar da harcanıyordu.
Genel anlamda balık hafızasına sahip taraftarlar tarafından aslında istenmeyen bu zihniyet, ara sıra taraftarların ağzına bal çalarak (bkz.Anelka&Quaresma) gemiyi yürütmeye devam ediyorlar.
Elimizde aklı başında olan insanların çok kolay bir şekilde fark edebileceği 2 örnek var görüldüğü üzere. İstikrarı sadece 'Ben bu koltukta oturacağım' zanneden 2 örneğe, 3.de emin adımlarla eşlik edeceğinin sinyallerini veriyor.
Son 3 senede ruhu yok edilmiş, efsane başkana küfür etmiş bile olsa en azından transfer yapmasını bilen muhtemel rakip, takımdan gönderilmiş, tarihinde 2.kez saçma sapan bir takıma elenmiş bir eser var elimizde. Çözüm nedir?
İstikrar elbette. Ben burada kalayım, yardımcım da kalsın, şirket birleşmesi, yeni stad, 1-2 de isim transfer yaparız derken koltuğumda takılayım. Çünkü takımımızın istikrara ihtiyacı var. Yönetimde de bize uymayacakları, uyanlarla değiştirdik mi, değmeyin keyfimize.
Galatasaraylılık Kültürü de, diğerleri gibi koltuğundan kalmak üzere. İstikrar, başkanların başkanlık yaptığı sene anlamında kullanılmaya devam ediliyor. Sportif istikrar nanay.
Çok önemli günler yaşanıyor Galatasaray'da aslında. Ya yeni bir ekolün önü açılacak, ya da yukarıda bahsedilen örnekler Galatasaray'ın kaderi olacak. Ya Rijkaard Türkiye'de herkesin başarabileceği gibi, Barcelona'yı CL Şampiyonu yapan adamlardan biri olarak kalacak, ya da profesyonellik kazanacak ve tecrübelerine önem verilen, ne dediği dinlenen efsaneden öte, yepyeni bir sistemin yaratıcısı olacak. Ya bu utanç verici elenmeler tarihin sayfalarında tekrarlanacakları günü bekleyecek ya da bir dibe vuruş sonrası şahlanmanın mimarı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder