Aralık 31, 2008

Yeni Yılınız Kutlu Olsun


Önce bol sağlık, ardından bol huzur, ve (çok mümkün olmasa da) bol paralı bir yeni yıl dilerim. Ben giymeyeceğim ama kırmızı don giymeyi unutmayın...

Hırsızlık Bile Yaptım


Bugünkü Fanatik'ten devam edelim

Lincoln demiş yukarda başlıkta yazanı.

"Bizim çocukluğumuzda okula giderken hiç paramız olmazdı. Acıktığımızda bakkaldan birşeyler aşırırdık"

Bunu okuyanlar ne diyor şimdi? "Vay be helal olsun. Adam nerelerden nerelere gelmiş. " Böyle diyor değil mi? Ama unutulan birşey var. Bu ülkede müdürünün masasını taşırken üstündeki bir paket fındığı yediği için hapse giren çocuklar var...

Üç Büyük - Yılmaz Özdil


Yılmaz Özdil'in bugünkü Fanatik'te yazdığı yazıya takıldı gözüm sabah. Normalde yazılarını takip ettiğim ve tarzını beğendiğim biri değildir ama arada bir iki vurucu satır yakalayabiliyor insan. Bu yüzden gözucuyla bakıyorum arada. Fanatik'in sitesine düşmemiş yazı o yüzden bir iki alıntı yaparak yazıdan bahsedeyim.

Beşiktaş Başkanı dedi ki: Üç büyükler gerçeği gizleniyor. Zihinlere iki büyük var yalanı yerleştirilmeye çalışılıyor. Ama ben şöyle demesini beklerdim. Üç büyükten biriyiz. Diğerleri Karşıyaka ve Kasımpaşa. Bu gerçeği silemezler.
Evet 3 büyük vardır tarihte. Beşiktaş, Karşıyaka, Kasımpaşa. Çünkü armasında "ay-yıldızı" yani Türk Bayrağı'nı taşıma hakkına ve onuruna sahip olan "üç büyükler" sadece bunlardır.

Kızmaca darılmaca yok. Hasta Göztepeli olarak yazarken içim gidiyor ama, armasında Türk bayrağı taşıma hakkı verilen ilk takımımız Karşıyaka. Kurtuluş Savaşı'nda gösterdikleri kahramanlıklar nedeniyle, bizzat Mustafa Kemal tarafından verilmişti bu hak.

Anlayana...

Aralık 30, 2008

L’Équipe’s All-Star Best XI 2008

Gazetecilerin Seçimi

Online Oylama Sonucu


İmitasyon

orjinali bu değil.ilki beğenilmiş 2 sene 1 ay sonra bunu göndermişler.forvet versiyonu,ama kanında kalecilikte vardır kesin.

Aralık 29, 2008

Prezervatifli Oy


Yüzme Federasyonu'nun önceki gün yapılan genel kurulunda Ahmet Mazhar Bozdoğan 1 oy farkla başkan seçilirken, prezervatifli oy tartışması seçime damgasını vurdu. Ankara Sürmeli Otel'de gerçekleştirilen 2. Olağan Mali ve 1. Olağan Genel Kurulu'nda Ahmet Mazhar Bozdoğan ve Tuğrul Dellaloğlu başkanlık için yarıştılar. Oyların sayımına geçildiğinde, bir zarfın içindeki oy pusulasının yanında bir de prezervatif çıktı. Divan Kurulu bu garip duruma rağmen oyu geçerli sayarken, belki de bu kararın seçimin kaderini etkileyeceğini bilmiyordu. Ancak bu 1 oyla Bozdoğan 86 oy alarak, 85 oy toplayan Dellaloğlu'nu geçerek başkanlığı kazandı.


Güzel memleketim benim...

Aralık 28, 2008

Pin Hani?

Gece gece, zaman zaman çok severek dinlediğim Pinhani'yi list ettim ekranımda.. Albümünü iyice dinleyecektim sağlıklı zaman ayırarak."Seni bana anlatırlar" şarkısını dinleyince sanırım Ozzy Osbourne tıkladım yanlışlıkla diye ekrana döndüm ki yanılmışım.Gerek yoktu buna Pinhani demeden önce acaba ekşide bunun mevzusu olmuş mudur diye düşünüp hemen açtım ki Mestre nickli yazarın meğerse 2 sene önce yazdığını gördüm.Üstüne başka da entry göremedim."Mama I'm Coming Home" bu kadar bilinmez mi sanıldı Pinhani acaba?

El Sakası

Mısır basınına konuşan El Saka, "Aybaba özellikle Araplara ve Müslümanlara karşı idi. Namaz için arkadaşlarımı topladığımda bana kızardı. Kulubün namaz yeri değil antreman yapma yeri olduğunu söylerdi.Bir keresinde İslam'ın selamı olan 'Selamün aleyküm' dedim, benden 'merhaba' dememi istedi" diye konuştu.Ya sürekli medyanın gazı ortalığı kokutuyor ya da al birini vur ötekine düzeninde nereye yetişeceğimizi şaşırıyoruz. Selamün Aleyküm canım kardeşim El Saka..Bu haber doğruysa eğer,sana birşey soracağım;Sen neden namaz için arkadaşlarını topluyorsun ki?Arkadaşların bilmiyor mu ibadete ne zaman nasıl gideceklerini? Sen bu ülkeye futbol oynamaya geldin.Sanmıyorum ki Aybaba veya başka bir insan senin kişisel ibadetine müdahale etsin.Olsa bunca yıllık kariyerinde illa ki bir yerde fire verirdi.Her iki tutuma da inanmak istemiyorum.Ama Aybaba açıklamasını yaptı bitti.TFF Hukuk Kurulu tarafından Disiplin Kuruluna verildi.Toplum vicdanı bu noktalarda mağduru zalimi farkeder genelde.Uzatmanın anlamı yokken olayı inanç hürriyeti noktasına taşıman senin iyiniyetini sorgulatıyor.Ortalıkta suni gerilimler hissediyorum.Gerenk yok.

Aralık 27, 2008

Gemma Atkinson




Bir Kova Süt İçin İnek Beslemek


Bugün sabahtan İstanbulda'ki son işlerimi bitirip yola koyuldum. Bursa'dan sonra başlayan yağmur Balıkesir'de lapa lapa kara dönüştü. Bir iki fotoğraf çekmiştim ama ara kabloyu evinde kaldığım Eray'da unutmuşum. Kalan tüm yol İzmir'e kadar sağanak yağmurdu. Sabuncubeli rampasında Subaru'mun limitlerini test edip sağanak ve yogun sis altında tın tın sağdan viraj tırmanan araçların dışından görmeye değer tırmanmalar gerçekleştirdim. Yokluğumda ise blogda yine kavak yelleri esmiş. Ne iş yaparsınız lan siz? Niye ekledim sizi bu bloga. Mal gibi bakın diye mi? Yazın biraz yazın.

Başlıktaki konuya gelelim. Demirören açıklama yaparken avukatımın ofisindeydim. Ordan seyrettim. Konuşmayı da şöyle özetleyebilirim kısaca


vsvsvsvsvsvsvs........
vsvsvsvsvsvsvsvsvsvsvsvsvsvs........
vsvsvsvsvsvsvs........
vsvsvsvsvsvsvsvsvsvsvs........

Hakkımızı yedirmeyiz (Lan bunu sittin yıldır söylemiyor musun? E hala yiyorlar, ne ayaksın?)

vsvsvsvsvsvsvs........
vsvsvsvsvsvsvsvsvsvsvsvvs........

Önümüzü kesemezler (Bi sktr git çay demle)

vsvsvsvsvsvsvsvsvsvsvsvsvsvs........
vsvsvsvsvsvsvsvsvsvsvs........
vsvsvsvsvsvsvsvsvsvsvs........

MHK Başkanı'nı Klüpler Birliği seçsin


Şu sondaki bir cümle dışında tüm açıklamada yeni olarak niteleyebileceğimiz bir cümle yoktu. Sıkıldık be artık, hakikaten sıkıldık. Sen de bir Feto Hoca'ya git belki birşeyler olur. Ya da sen sorunu kökten çöz eve git bir daha çıkma...


*dip not: Bütün hafta basbas basın toplantısı barkovizyon şov diye bağırıp pozisyonları koca salonda 72 ekran tv'de gösteren (YUMATU'muydu lan o?) bu kendini dahi yönetemeyen yöneticileri ayakta alkışlıyorum...

İstanbul Trafiği ve Trafik Polisleri


Evet bu ne ilk gelişim ne on ne de yüz. 1999 - 2005 arası 6 sene yaşadım bu şehirde. Hergeçen sene üstüne kattı bu şehrin trafiği. Çokça isyan ettim, çokca rekorlar yaşadım. Ama bugünkü başkaydı. Hatırlarım, Cant130'la bir doğum günümden (22 ocak 2004) inanılmaz bir kar yağışı eşliğinde, Mecidiyeköy'den Yeniköy'e 3 saat 45 dakikada ulaşabilmiştik. Ama o kar bile başlı başına Ali Müfit Gürtuna'nın sonunu hazırlamıştı.

Onu bile anlamışken bugün yaşadığım trafiğe gerçekten anlam veremedim. saat 19:00 gibi Unkapanı'ndan çıkıp Eminönü Kabataş istikametine daldım. Amerikan Pazarına yaklaşık 500 metre kalana kadar tek araba bendim ve trafik çok rahattı. Bahsettiğim yerden sonra kilometre sayacına baktım. İnönü Stadına ulaşmam 4.7 km ve 1 saat 25 dakikamı aldı. Aşağı yukarı saatte 3 km ortalama hız demek bu.

Daha acısı ise, bizim verdiğimiz vergilerle (büyük klişe) maaşlarını alan polislerin bu sorunu çözmesi için atanan ünitesi - Trafik Polisleri - Unkapanı Etiler arasında hiç gözükmedi. Özellikle saydım Eminönü - Kabataş arasındaki hafif raylı sistem'in yoluna tecavuz edip, kendince çakallık yapan 79 araba oldu bu sırada, ama hiç polis yoktu. Inonu Stadı önündeki ışıklarda hem Gümüşsuyu istikametinden gelenler, hem de sahilden gelenler, ışığı umursamadan trafiği kilit haline getirirken de bir polis dahi yoktu ortalıkta. Ortalıkta billboard'larda hükümet destekli belediye reklamlarını okumaktan sıkılırken aynı hükümet bu sorunları hiç umursamıyor da benim koyun vatandaşım hala bu şehirde köküne kadar bu parti ve adaylarını destekliyor.
Tebrikler. Aynen devam...

Aralık 26, 2008

Güneşsiz Günler


Aynı çatı altında aşkımız bir yalanmış/Dönüp baktım maziye paylaşacak ne kalmış/Yıllar yorgun ben yorgun/Boşa geçmiş seneler/Bende hicran yarası/Bende bitmez çileler

Sahaya daldığınızda gösterdiğiniz enerjinin yüzde biri yoktu ekranda Sayın Öner, Sayın Demirören.. Ne dediğinizi anlayamadık. Kelimeler birbirine karıştı, tekrarlar, dil sürçmeleri.. Belli ki önemli şeyler anlatıyordunuz. Yıllardır herkesin bildiği şeyleri işaret ediyordunuz. Diğer taraftan camiaya sesleniyordunuz ama kağıttan okuyarak yaptığınız seslenişler formalite prospektüs etkisinden öteye geçemiyordu. Sizden sahte karizma, gereksiz showlar beklemiyoruz. Ama inandırıcılığınız konusunda gidip gelirken gözkapaklarım beni yendi. Forzabeşiktaş'ta yıllardır genç taraftarlar bu detayları deşti durdu. Oradan destek alsanız daha sağlam daha vurucu bir toplantı olurdu.

Özetle; Yıllarca olan oldu, geçmişe mazi, burası Türkiye. "Yönetici"nin görevi bunları göstermek değildir. Bunları hepimiz biliyoruz zaten. Yöneticinin görevi bunlara çözüm bulmaktır. Ben o çözümü işitemedim bugün. Ayrıca özellikle rica ediyoruz "duruş" kavramının içini boşaltmaktan vazgeçin. Belli ki sizden kurtuluş yok bari genç nesillerin kafasını karıştırmayın.

Elleri görelim

Beşiktaş’ın eski yöneticilerinden İhsan Kalkavan’ın yaptığı “G.Saray UEFA Kupası’nı Fethullah Gülen sayesinde kazandı” açıklaması ciddiye alınmaması gereken "komik"bir durum değildir.Eskiden bu tip şeyler dillendirilemezdi bu kadar açık yüreklilikle.Eskiden dediğim de 20 yıl öncesinden bahsetmiyorum.Peki ne değişti?Meczup mantığı Özal döneminden kaynaklı bir bakış açısıydı.Ve o bakış açısı ülkenin biçim ve içeriğinin değişmesi yolunda çok zemin yarattı birilerine.Camiaların bu durumlara çok uyanık olması gerekir ki uyanık olmanın bir yolu da tedirginlik derecesinde hassasiyettir."Futbol sadece futbol değildir"i düşünüp "Sadece Futbol"olana kadar birilerini futboldan uzak tutmaktır.Konumuza dönersek kupayı havaya kaldıran bir elin sahibi kaptan Bülent Korkmaz yerinde açıklama yapmış;"Hepimizin inançları var. Ama o kupanın nasıl kazanıldığını hepimiz biliyoruz. Sadece dua etmek yetmez. Olayları başka yöne çekmenin gereği yok. Takımımızın içerisinde dini İslam olmayanlar da vardı. Biz uluslararası bir takımdık. Uluslararası bir başarı kazandık".Evet sayın Şükür o kupayı tutan diğer el sizin.Söz sizde..

Ötesi Var Mı?

İnsanlar bu kadar da yönlendirilmez ki!

Taklitçi ManU


Resimdede göreceğiniz gibi Manchester United'ın internet sitesi bire bir kopya. Kendine özgün bir site tasarlayamayıp avrupa fatihinin sitesinin tasarımını kopyalayan lamer webmaster'ları kınıyorum!...

Tam Keşke Derken..

"Şampiyon olunur veya olunmaz. Beşiktaş'ın saygınlığı her alanda korunmalıdır. Beşiktaş'ı, Beşiktaş yapan değerleri korumak, kulübün ekonomik yapısını kişilere ya da kurumlara bağlı olmayan hale getirmek lazım."demiş değerli siyaset adamı Hikmet Çetin.Bu çıkışın devamı gelse be Hikmet baba,şöyle bir düşündüm de çok yakışırsın Beşiktaş'ımın başına.Parasıyla ortaya çıkmayacak,çevresi,etkisi,kariyeri büyük,akıllı,efendi,saygın ve becerikli bir insan.Zaten Seba'dan sonra da adı geçmişti.Ama yönetimi arayarak açıklamanın bu şekilde anlaşılmamasını söyleyerek resmi sitede de yayınlatmış.Yine de birileri ikna etse ya.. (foto:medyaspor)

Sen Bana Birini Android

Yıldırım Demirören - Yadigar Ejder



*credit:http://www.bobiler.org/sertach

Aralık 25, 2008

Karşıyaka 2012




Taraftar şimdiden 2012 hazırlıklarına başlamış. Real Madrid'i istemeyen Pennant'ı bünyeye katmaya çalışıyor!..

Aralık 24, 2008

İmparator! Bıraktı


Sinan Engin, Fatih Terim, Oğuz Çetin, daha sayamadığım onlarca imparator geldi geçti bu coğrafyadan. Doyamadık insanlara İmparator lakabı takmaya. Bu da onlardan biri. Süleyman Akdı 56 yaşında jübilesini yaptı. Yaklaşık 1.5 senedir piste çıkmayan Akdı özel bir jübileyle jokeyliği bıraktı. Bunu sanırım sadece ben söylemiyorumdur, ama Türkiye'deki atçılık tarihinin en şaibeli, şike ile adı en fazla geçen jokeyidir. 44 senedir koşuyormuş. İyi ki bırakmış. Darısı Karataş'ın başına. Umarım o da 44 sene koşmaz...

Reyes @ Benfica


Jose Antonio Reyes artık Benfica'nın. Sezon başı kiralık olarak gittiği Benfica'da yaptıkları yeterli olmuş ki kulüp paraya kıymış ve bonservisini almış. 4 yıllık sözleşmeye imza atan Jose "Lizbon'da kendimi evimde gibi hissediyorum" demiş ve Lizbon'a yerleşmiş. Bonservisi için konuşulan rakam £7.5m ...

Arsenal'in Kaptan Sorunsalı


Bilindiği üzere sezona 10 numara giyen savunmacısı narsist Gallas kaptanlığında başlayan Arsenal'de Gallas'ın bulaştığı bir dizi olay (bkz: #1 ) ve yaptığı bir dizi açıklamadan sonra kaptanlık el değiştirmiş ve Fabregas'a verilmişti. Liverpool'la yapılan ve 1-1 biten maçta Xabi Alonso ile girdiği mücadelede diz bağları yırtılan Cesc'in 4 ay sahalardan uzak olacağı açıklandı. Bir nevi sezonu kapayan İspanyol'dan sonra merak konusu orta sahadaki yerini doldurmaktan çok kaptanlıktaki yerini doldurmak şu aralar Londra'da. Cesc'den sonra bando koluna takan Almunia bu işe uzun solukta uygun gözükmüyor, Wenger'in Gallas'a bandı geri vermeyeceği su götürmez bir gerçek. Kim kalıyor geri? Adebayor mu? Van Persie mi? Toure mi?

Alsınlar Delgado'yu çözsünler sorunu...

İlk Yarının Ardından B. Asya 1. Lig

Bank Asya 1. Lig'de ilk yarı, pazartesi oynanan Manisa Ordu (3-1) maçıyla tamamlandı.Ordu beklediğim puanı koparamayınca Manisa'dan Karşıyaka ilk yarıyı 3. tamamladı. Önce ilk yarıyı genel olarak değerlendirelim sonra Karşıyaka'dan istatisklerle bahsedeceğim.

Geçen sezon Süper Lig'den düşen Manisa, Rize ve Kasımpaşa üçlüsü benlendiği gibi ilk yarıyı zirvede tamamladılar. Genel anlamda Süper Lig'deki son sezonlarında maddi açıdan açılmadan düşen takımlar ellerindeki Süper Lig futbolcularını da iyi fiyatlara değerlendirince hem 1. Lig'deki ilk sezonlarında iddialı bir kadro oluşturuyor hem de maddi sıkıntı yaşamıyorlar. Buraya kadar herşey normal gözükse de bu takımların en büyük problemi ilk sene geri dönememesi halinde ortaya çıkıyor. Tribün gelirlerinin zaten düşük olduğu ülkemizde Süper Lig'den uzak kalınan her sene yeni düşen takımları hem maddi hem psikolojik olarak geri dönme potasından uzaklaştırıyor. Rize'nin şehirciliğinin kuvvetli desteğinin diğerlerine oranla daha fazla olduğunu düşünürsek, Kasımpaşa'nın da hem semt olmanın avantajı hem de RTE dopingini sayarsak, bu üçlüden çıkamaması halinde bir sonraki sene en çok etkilenecek takım Manisaspor gözüküyor...

Son 7 sıraya bakacak olursak, bunlardan beşinin (Samsun, Erciyes, Malatya, Adana, Sakarya) yakın geçmişte Süper Lig'de yer alan ancak düştükten sonra çıkamayan, bu yüzden de borç batağına saplanan takımlar olduğunu görebiliriz. Sakarya'da futbolcular kaçıyor, Malatya'da idmana çıkmıyor, Samsun'da eylem yapıyorlar. Bu batak içerisinde zaten %90'ı şehir dışından toplanan oyunculardan amatör ruh ile oynamalarını beklemek açıkcası hayalcilikten öteye de gitmiyor.

Ligin en düşük bütçelerinden birine sahip olan Karşıyaka'daki yükselişin ise aslında incelenirse sistematik olduğu ortaya çıkıyor. Karşıyaka Belediyesi ve Selçuk Yaşar'ın ortak desteğiyle göreve gelen Akif ersezgin ve yönetimi,bir yandan borçları temizlerken bir yandan da takımı ayağa kaldırmaya çalışıyor. Önceki sezonlarda ilk devreyi tamamladığı puanlara bakarsak bu net olarak anlaşılıyor.

2004-05'te 19 puan toplayan Karşıyaka, 2005-06'da 20, 2006-07'de 22, 2007-08'de ise devre bitiminde 24 puan toplamış durumdaydı. Bu sene ise 32 puanla zirvenin ensesinde.Borçlar azaldıkça, mali yapı esneklik kazanıyor, doğru bütçe planlamasıyla da başarı yaklaşıyor. Bu yönetimi yıllarca acımadan büyük harflerle eleştirenler ise şu anda laflarını yutup takımı desteklemek zorunda kalıyor.

Rize maçının postunda yazdığım gibi, eğer ikinci yarı finans sıkıntısı oluşmaz, devre arası ahengi bozmayacak iki nokta transfer yapılırsa bu takımın ilk 2 içinde çıkmaması için hiçbir sebep görmüyorum çünkü bu sene "Bu Yaka Bu İşe Çok İnandı"

İlk yarının gol krallığına göz atacak olursak sıralama şu şekilde:


  1. Bruno (Orduspor) 15 gol
  2. Emrah Bozkurt (D.bakır) 11 gol
  3. Sezer Öztürk (Manisa) 10 gol
  4. Riberio (Ç.Rize) 9 gol
  5. Özgürcan (Sakarya) 8 gol

Yabancı konusunda en karavana atan takım olan Karşıyaka'nın tek yabancısı Seni Camara sadece bir maçta oyuna sonradan girip 21 dakika oynarak ilk yarının en az oynayan yabancısı ünvanını kazanırken, Ordu'dan Bruno ve Adana'dan M'Bamba ise 16'şar maçla en çok forma giyen yabancılar oldu.


17 maç sonunda 25,6 yaş ortalamasıyla oynayan Karşıyaka'da, teknik direktör Reha Kapsal, 9. haftadaki Kayseri Erciyesspor maçında 25 yaş ortalamaya sahip takımı sahaya sürdü. Bu takım yeşil kırmızılıların ilk yarıdaki en genç kadrosu olurken, son haftadaki Çaykur Rizespor maçındaki 26,62 yaş ortalamasına sahip takım da takımın en yaşlı kadrosu oldu.

Karşıyaka'da, en istikrarlı futbolcular Kerem İnan, Cihan Yılmaz ve Fuat Erarslan oldu. Kerem İnan, Cihan Yılmaz ve Fuat Eraslan ligin ilk yarısındaki 17 maçta da görev yaptı. Bu üç futbolcunun dışında Ahmet Burak Solakel ve Timuçin Aşçıgil 16, Yunus Altun ve Zafer Demiray da 15 maçta forma giydi. Futbolcuların takımda yer aldıkları toplam süre açısından da Kaleci Kerem, Cihan Yılmaz ve Fuat Eraslan 1530 dakika ile ilk sırada yer aldı. Bu oyuncuları Ahmet Burak Solakel 1440, Taha Yalçıner 1260 ve Aydın Yıldırım da 1119 dakika ile takip etti. Karşıyaka'da 94 dakika forma şansı bulan Ramazan, 21 dakika oyunda kalan Fransız oyuncu Seni Camara ve Manisaspor maçında 6 dakika sahada kalan Atilla, en az forma şansı bulan futbolcular oldu.


Ligin ilk yarısını 9 galibiyet, 5 beraberlik ve 3 yenilgiyle tamamlayan Karşıyaka, evinde oynadığı 9 karşılaşmada 20 puan, deplasmanda oynadığı 8 müsabakadan ise 12 puan topladı. Yeşil kırmızılılar 17 maçta 21 gol atarken, 13 golü de kalesinde gördü. Karşıyaka'nın kaydettiği 21 golde, 11 ayrı futbolcunun imzası var. Cihan Yılmaz 6 golle en golcü oyuncu oldu. Cihan'ı, Ferhat(4), Yunus (3), Aydın, Fuat, Kıvanç, Özkan, Serkan, Taha, Timuçin ve Zafer (1'er gol) izledi. Gollerin 8'ini karşılaşmaların ilk yarısında atan Karşıyaka, yediği 13 golün 6'sını da ilk devrede kalesinde gördü.

Karşıyaka'da ligin ilk yarısında sadece Ahmet Çağıran, kırmızı kart görerek takımını eksik bıraktı. 16 futbolcunun, 42 sarı kart gördüğü İzmir temsilcisinde Taha ve Ahmet Burak Solakel 6'şar sarı kartla en fazla kart gören oyuncular oldu. Bu futbolcuları Aydın (4), Fuat, Kerem, Ozan (3), Timuçin, Rıdvan, Serkan, Önder, Cihan, Ahmet, Kıvanç (2), Zafer Demiray, Emre, Ramazan (1) izledi.

O An #25


Estadio Alberto J. Armando a.k.a La Bonbonera (Boca - S.Lorenzo)

Aralık 23, 2008

Karşıyaka Spor Adamları Derneği

Uzun zamandır proje halinde olan ve sonunda hayata geçirilen Karşıyaka Spor Adamları Derneği açıldıktan sonra kendini ve Karşıyaka'yı tanıtmak amacıyla organizasyonlara başladı. Ilk yaptığı tanıtım kokteylinde de bu barkovizyonu gösterdi. İnsan memleketinden uzaklaşınca böyle görüntüler bir başta titretiyor içini...


Bir Millet Uyanıyor mu?

İlk yarı lideri Sivas'ta gazete bayileri Fotomaç satmama kararı aldı.
Kararın gerekçesi Turkcell Super Lig'de ilk yarı sonunda lider olmasına rağmen Sivasspor'a Fotomaç'ta çok az yer verilmesi.Geçen sezon sonu üçüncülük mücadelesindeki gereksiz tavırlarından dolayı Sivas'a kızıyordum.Yine geçen seneki Fenerbahçe maçında kent sarı lacivert süslüydü.Sanki sadece o maça özel kendi takımlarına sırt çevirmişlerdi.Bu sene ne olduysa Fenerbahçe ile aralarına kara kedi girdi.İlk yarıyı lider bitirmeleri sebebiyle tebrik ediyorum.Sessiz sedasiz zirveye kondular.Ama sessizliğin bedeli bu kadar yok sayılmak olmamalı.Tepkilerinde haklılar.Sanırım Sivasspor'un memleketlerinde ikinci değil ilk tutulması gereken takım olduğu konusunda anlaştılar.Büyüklerin gazına gelip hakedilmeyen üçüncülük mücadeleleri yapmaktansa hakederek lider olmaları gurur verici.

Mission Istanbul


Her ay olduğu gibi bu aylık Istanbul günlerim de başlıyor.Şu an arabalı vapurda Kamil Koç'un otobüsünden arak internete bağlıyım. 3-4 gün kadar buralardayım. Rakı içmek isteyenler elime mum diksin

Aralık 22, 2008

"İddia"lı Futbol

Tuğrul Yenidoğan bu gece başladığı yeni tv programında Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören'in perşembe günü yapacağı açıklamayla ilgili bir iddiada bulundu.Açıklamanın özellikle perşembe günü yapılmasının nedenini Yenidoğan yaklaşık şu şekilde açıkladı: "TFF,geçtiğimiz cuma günü MHK Bşk.Oğuz Sarvan'ın ipini çekti.Önümüzdeki günlerde açıklaması yapılacak bu karara yakın bir tarihte açıklama yapıyor ki 'Ben gönderdim'diyebilsin.İkinci yarıya yeni bir MHK Başkanı ile devam edilecek."Bekleyeceğiz ve göreceğiz iddialar yerini bulacak mı?

O An #24

Manchester United (World Club Cup Champion)






*Bu maç hakkında yazacağını söyleyip yazmayan cant130'a selam olsun

Gol Sevinci


Gaziantepspor'un Bursaspor'u 2-0 yendiği maçta ilk golü atan Tabata tribune koşarak kendisini alkışlayan eşini öpüyor.Futbolcuların bekarlarının çapkınlığı kadar evli futbolcuların eşlerine düşkünlüğü de bilinen özelliklerden.İnsanı gülümseten ve mutlu eden bu görüntü için Tabata'ya tebrikler.

Aralık 21, 2008

Cüneyt Çakır @ GS - BJK


Her seferinde istiyorum ki futboldan bahsedeyim.Ama malesef izin vermiyor hakemler. Tribünler "Yıldırım Demirören yeter!" i ne için söylüyor bilmiyorum ama benim gerçekten artık maç seyretmeye hevesim kalmadı.Buraya abidik gubidik yorumlar gelir, gelebilir ama benim fikrim yine değişmez.Yorum yazacaklar önce FIFA kitapçığını gözden geçirsinler öyle yorum yazsınlar. Bir futbolcunun kart işareti yapması sarı kart gerektirmez. Sarı kart için itiraz etmesi dahilinde yaptığı kart hareketi sarı kart gerektirir. Ama Beşiktaş'ın Arjantinli kaptanı, kendine 15 saniyede yapılan 2 faulle ilgili derdini anlatmak isterken Cüneyt'e, kendini dışarda buldu. Bir "Beşiktaş Derbi Ritüeli"'ne dönüştü bu kırmızılar, o da hoş bir ayrıntı. Atılan şutlar/kaleyi tutanlar istatistiği herşeyi açıklıyor zaten. Galatasaray kaleyi tutmuş 3 şutu varken 4-2 öndeydi. Cüneyt'in verdiği 2. penaltıyı da çok beğendim...
edit:Delgado maçtan sonra yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Ben sadece bir faul yaptım ve sarı kart gördüm. 10 saniye içinde bana iki faul yapıldı. Faulden sonra bana neden bu kadar kolay sarı kart gösteriyorsun demeye çalıştım, kart istemedim..."

Iddaa 21/12/2008 #2


Veriyorum sihirli kuponu, alın notu!..

Ali Şen "Beşiktaş kazanır" diyorsa vardır bir bildiği!..
Derbide ilk golü atanın yürüyeceği kanısındayım, gönlümden kimin geçtiğini dillendirmeye gerek olmadığını düşünüyorum.


566: Arsenal - Liverpool: Üstü - 1.90
611: Marsilya - Nancy: Üstü - 1.70
633: Galatasaray - Beşiktaş: 2 - 3.30
634: Villarreal - Barcelona: Üstü - 1.50
641: AC Milan - Udinese: 0/2Ç - 2.55
1x40,77

Lego of God


*credit: cant130

Iddaa 21/12/08


Dunku kuponu Hull taklaya getirince bugune bir kupon farz oldu...
531 G.Birliği - Sivas 2 1.70
542 G.Antep - Bursa 1 1.75
551 Atalanta - Juventus 2 1.55
561 Torino - Napoli 2 2.40
643 R.Betis - A.Bilbao 1 1.80
toplam 1 x20

Aralık 20, 2008

Karşıyaka 1 - 0 Çaykur Rize


Karşıyaka başlı başına, kim oynarsa oynasın, zemine ve rakibe bakmadan ısıran basan yoran bir takım kimliğine büründü artık. Bugünki zeminde 90 dakika basmak demek kuru bir zeminde 130-140 dakikalık kondisyona sahip olmak demek. Öncelikle kredi Reha Kapsal'a gider. Nerdeyse pozisyon vermeden böyle bir zeminde goller kaçırıp -benim kabul etmediğim- bir penaltı ile maçı almak bile çok büyük başarı. Hele ki rakibin seninle aynı puanda olduğunu ve sezonun son maçı o deplasmana gidileceği düşünülürse daha da önem kazanıyor. Karşıyaka bugunki sonuçla lider Kasımpaşa'yı yakaladı maç fazlasıyla. Yarın Manisa'nın Ordu karşısındaki olsası mağlubiyeti Yeşil-Kırmızı'ların ilk yarıyı ilk ikide bitirmesini sağlayacak. Bu takım iyi yolda. Devre arası yapılacak iki nokta transfer Karşıyaka'nın sezon sonuna kadar ilk iki için mücadele etmesini sağlar, hersene oldugu gibi bu senenin ikinci yarısında maddi sorunlar pörtlemezse...

Tata ft. Ferrari



Ferrari ve Fiat'ın yönetim kurulu başkanı Luca Di Montezemolo, noel nedeniyle biraraya geldiği F1 gazetecilerine yaptığı açıklamada, "İlk kez Ferrari'nin üstünde bir hindistan şirketinin ismi yazacak" dedi.

Ekonomik krizin bir çok takımı olumsuz yönde etkilediğini vurgulayan Montezemolo, "Ancak bu kriz ortamında dahi Ferrari takımı önemli bir sponsor buldu" diye konuştu.

Montezemolo, Tata şirketiyle teknolojik açıdan da işbirliğine gideceklerini ve iki şirket mühendislerinin ortak yazılım üzerinde çalışacağını söyledi.

Tata, bir kaç ay önce Ford'dan Jaguar ve Land Rover'ı satın alarak otomotiv dünyasının gündemine oturmuştu.

Tata ile Fiat arasında 2006'da varılan anlaşma sonucu, Fiat'ın bazı modellerinin üretimi Hindistan'da gerçekleştiriliyordu.

Karşıyaka ve Atatürk


Iddaa 20/12/08


Bugün pek maç yok ama 2 gündür yağan sağnak yağmur can sıkıntısına tek alternatifi bahis olarak kılıyor. Belki bir de çıtırından altılı atarım ama ona henüz karar vermedim. Kuponum şöyle:


212 İst B.B. - Kocaelispor 1 1.50
226 Hull City - Sunderland 1 1.80
241 Doncaster - Wolves 2 1.65
355 Lazio - Palermo 1 1.75
362 West Ham - A.Villa 0 3.00
426 R.Madrid - Valencia 1 1.60

Toplam 1 x 37


Bu kuponumu siteye yazmasa da haftanın 5 günü tüm parasını iddaa'ya gömen ama hep sapını alan Cant130'a ithaf ediyorum...

Aralık 19, 2008

Tarih Tekerrürden Ibarettir

Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu.Birinciliği beyaza verdiler - Özdemir Asaf
Deivid'in verilmeyen bariz golüyle mazlumlar sınıfının bir anda en beyazı haline gelen "lider" takımımızın tarihinden kısa bir görsel kesit sunmak istedim.

19.12 Dünya Karşıyakalılar Günü


Bugün 19 Aralık. Yani 19.12. Dünya Karşıyakalılar Günü.

Yeşil kırmızı bu aşkı bu heyecanı taşıyan kalpler için en anlamlı gün bugün.Bu gün 365 günde sadece 1 gün, saat 19.12`de ise 365 günde sadece 60 sn gerçekleşen özel anlar yaşayacağız.Saat 19.12`de 1 dakika boyunca Karşıyakalı olmanın gururu ile Karşıyakamız için içimizden geleni yapalım. Karşıyaka emektarlarını analım, Kafkaf çekelim, hayatımızın Karşıyaka ile dolu güzel günlerini düşünelim, hayal kuralım yada hatıralara dalalım.

Kendimizi 1 dakikalığına tüm dünya işlerinden soyutlayıp Karşıyakalı olmanın farkını içimizde hissedelim.Bu dakika sadece bize özel, bize ait diyelim. 19.12`yi doyasıya yaşayalım.Tüm Karşıyakalıların 19.12 Dünya Karşıyakalılar Günü`nü kutlu olsun.

UEFA Eşleşmeleri!


1. maç Paris SG (Fransa) - Wolfsburg (Almanya)
2. maç Kobenhavn (Danimarka) - Manchester City (İngiltere)
3. maç NEC Nijmegen (Hollanda) - Hamburg (Almanya)
4. maç Sampdoria (İtalya) - Metalist Kharkiv (Ukrayna)
5. maç Braga (Portekiz) - St.Liege (Belçika)
6. maç Aston Villa (İngiltere) - CSKA Moskova (Rusya)
7. maç Lech Poznan (Polonya) - Udinese (İtalya)
8. maç Olympiakos (Yunanistan) - St.Etienne (Fransa)
9. maç Fiorentina (İtalya) - Ajax (Hollanda)
10. maç Aab (Danimarka) - Deportivo (İspanya)
11. maç Werder Bremen (Almanya) - AC Milan (İtalya)
12. maç Bordeaux (Fransa) - GALATASARAY (Türkiye)
13. maç Dinamo Kiev (Ukrayna) - Valencia (İspanya)
14. maç Zenit St. Petersburg (Rusya) - Stuttgart (Almanya)
15. maç Marsilya (Fransa) -Twente (Hollanda)
16. maç Shakhtar Donetsk (Ukrayna) - Tottenham (İngiltere)

CL Eşleşmeleri!


Inter Milan (İtalya) - Manchester United (İngiltere)
Arsenal (İngiltere) - AS Roma (İtalya)
Villarreal (İspanya) - Panathinaikos (Yunanistan)
Lyon (Fransa) - Barcelona (İspanya)
Real Madrid (İspanya) - Liverpool (İngiltere)
Sporting Lisbon (Portekiz) - Bayern Münih (Almanya)
Atletico Madrid (İspanya) - FC Porto (Portekiz)
Chelsea (İngiltere) - Juventus (İtalya)

Zorunlu Açıklama

Yukarıda resmi görülen ben Eric "Cartman"ın herhangi bir milletvekili ile isim benzerliğinden öte bir yakınlığı yoktur.Resimde sergilediğim rol çizgi film icabıdır.Arkadaşlarımın anneleri hakkındaki düşüncelerimi geri alıyorum.Anlayan anlar pisburun yok..

Yaşamdan Futbol Hatıraları-2


Futbol üzerine filmleri incelerken vizyonda pek az kalan romantik komedi tarzı bir filme; "Aşk Tutulması"na rastladım.Film hakkında çıkan yazılara ve röportajlara ulaşmaya çalıştım. Galatasaray derbisi öncesi filmin Fenerbahçeli futbolcular için kulüpte özel gösterimi yapılmış,4-1 yenmelerinde bu filmin futbolcular üzerinde motive edici etkisi olduğu belirtilmişti fenerbahce.org'da.Birçok röportajda da"Soyadı gibi şeker adam"diye tabir edilmişti yönetmeni Murat Şeker.Fenerbahçe fanatiği bir ilaç mümessilinin aşka düşmesiyle gelişen öyküsünü filme çekmişti.Filmin dvd'si de henüz çıkmadığından merakımla öylece kalakaldım.

Ertesi gün katıldığım bir kokteylde benden yarım saat sonra içeri giren genç adama baktım bir an.Nereden tanıyordum diye düşünürken (thanks god!)tanıştırıldık:"Murat Şeker"..

Bir saat geçti geçmemişti ki müthiş bir muhabbet için başbaşa kalmıştık:FUTBOL!

İki sinema ve futbol tutkunu olarak zaman zaman son filmler hakkında konuşsak da gönül rekabetimiz üzerinden atışmadan duramadık.Atıştıkça da keyiflendik.Gerçekten soyadı gibi şeker bir adammış.En uygun zamanda tekrar sohbet etmeye sözleştik.Filmi görmek için sabırsızlanıyorum.Yazımı Murat Şeker'in güzel sözleriyle bitiriyorum:
"Ben kadın olsam, takım tutmayan bir adamla birlikte olmam. Bir takıma bağlanabilen bir adamı tercih ederim. En azından sevebilme yeteneği var, bağlanabiliyor ve onu asla yüzüstü bırakmıyor.Takım tutmak, bağlanabilmenin ifadesi. Bizler bir şeylere gerçekten bağlanabilen adamlarız"

Anelka'yı kaçırdılar!



"Bu 'pembe giyen erkekleri seven kadınlar örgütünün' bir mesajıdır. Sayın Felipe Scolari en iyi golcünüz Nicolas Anelka elimizde. Onu sadece tek bir şartla serbest bırakırız. Anelka'ya pembe kramponları giydireceksiniz yoksa onun Paris'e dönmesine izin vermeyeceğiz. Şampiyonlar Ligindeki Bordoeux maçına kadar düşünüp kararınızı vermelisiniz.".Bu bildirinin özü;Chelsea'nin en formda forveti Nicolas Anelka'nın, bir spor giyim markasının reklam filminde pembe giyen erkekleri seven kadınlar örgütü tarafından esir alınması hikayesi imiş.(Alıntı:Medyaspor)

Aralık 18, 2008

Efsantane

Ertuğrul Özkök’ün bu fotoğrafı Hürriyet Spor’un düzenlediği Efsane 11 yarışması gecesinde barkovizyonda yayınlanmış.1950'den bu yana değişmeyen bu duruşu görmek için fotografa ihtiyaç yoktu aslında.

İşte anlayış farkı!


Championship, League 1 ve League 2 kulüplerinin 16 kişilik maç kadrolarında kendi altyapılarından yetişmiş ve 21 yaşını doldurmamış en az 4 oyuncuya yer vermeleri zorunluluğu getirildi.

Adamlar nerelerde, biz ne zırvalıkların peşindeyiz?
Bizim zihniyette yayıncı kuruluş Arsenal'in gençlerine çoluk çocuk diyor. Bu lafı orada etse maçın son düdüğünü beklemezler kovmak için.

O An #23


Pachuca - Universitaria

Krize Son Kurban: Subaru



Formula 1'in ardından Dünya Ralli Şampiyonası da küresel mali krizden nasibini aldı.

Önce Suzuki ardından da Subaru, krizi gerekçe göstererek şampiyonadan çekildiklerini açıkladı. Böylece WRC'ye büyük önem veren Japon markalarının şampiyonada temsilcisi kalmadı.

Dünya Şampiyonası'nda ilk kez 1989 yılında mücadele etmeye başlayan Subaru, 1995, 1996 ve 1997 yıllarında markalarda şampiyonluk yaşamıştı.

Colin McRea, Richard Burns, Carlos Sainz ve Petter Solberg gibi şampiyon pilotlarla büyük başarılar yaşayan Subaru takımı, 2008 sezonunu Citroen ve Ford'un ardından üçüncü sırada tamamlamıştı.


*kaynak: ntvspor
Bizim Subaru'lar bu gidişle elimizde kalacak
Related Posts with Thumbnails