Mizahseverlerin, özellikle dergicilerin son bir yılda hızla yükselttikleri "Uykusuz" hayranlığı rotayı bir süredir Fırat'dan yana kırmış durumda. Fırat'ın bütün yaşantısı, duyguları, şaşkınlıkları, sözleri, çevresi birçoğumuzun yaşadığı küçüklük anlarından izler taşır. Bu anlamda çizer Uğur Gürsoy'un başarısı o dönemlerde bizim de hissedip yarımyamalak dillendirdiğimiz lafları Fırat'a başarıyla söyletebilmesidir. "Atan Alır" da o çocukluk anlarının önemli bir kuralıdır. Gerçek hayattan olması biçimiyle Fırat'da da karşılık bulur. Fırat ki zaten mahallede mecbur kalınmadıkça oyuna alınmaz. Hayatın yedek kulübesinin en tatlı simgesidir o. "En birinci"yeniktir. Hayalindeki"Uçmalı"kalecidir.
Bu tatlı çocukluk kuralının güzel bir başka resmi Tuner'in seçimiye blogumuzun yeni arayüzü olarak üst kısımda yeralıyor. İsmiyle yakışan bir fotograf olmuş. Benim sevdiğim şekil, eskiye dair bir havası da var. Dijital futbol oyunlarının dünyasında çocukların mahalle maçı yaşamadan büyümemeleri dileğiyle. Fotografla ilgili yorum ve önerilerinizi bekliyoruz.
1 yorum:
Olmuş. :)
Yorum Gönder