Ligde oynanan maç gibi kısır olmadığı kesindi bu maçın ama neresinden tutsan elinde kalacak şeyler vardı.Önce Trabzon'u özetleyelim.Sezon boyu izlediğimiz (3. haftadaki Beşiktaş maçı hariç) görüntüden ne diziliş ne mücadele olarak farkı yoktu.Koşan, basan, alan daraltan, profesyonel fauller yapan bir takım.Maç öncesi yazdığım gibi Ersun Yanal galibiyet üzerine kurmuştu herşeyi ve beklenmedik bir dakikada maçı kaybetti.Maçın skoru ne olursa olsun "hakeden kimdi?" sorusuna cevap vermek mümkün değil.
Beşiktaş'ın saha dağılımında Mustafa Denizli'nin gelişiyle bariz bir değişim var keza serbest adamlar da var o geldiğinden beri sahada.Örneğin, Tello o gün bugündür bir sağda bir solda bir ortada.Ama ben bugün hiçbirşey anlamadım bu takımın dizilişinden.3-4-3 kesin değildi.5-4-1'den bozma yandan çarklı bir 4-4-2 oynadı takım bir süre.3-6-1 gibi de gözüktü zaman zaman.Anlayan varsa bana anlatsın.Tello,İbrahim Üzülmez, Serdar Özkan, Ekrem bazı pozisyonlarda aynı kanattaydılar.Seriç hiç bilmediği ön liberoda başlayınca ne sol açık bıraktı ne sağ bek dolaşmadığı.Hakan Arıkan, Gökhan Zan, ve Bobo dışında yerini belli eden adam yoktu.
Hazır Hakan Arıkan demişken bundan bahsetmeden geçmek de olmaz.Mutfağa gidiş gelişler sırasında kaçırmadıysam eğer Hakan'ın sektirmeden tek hamlede yakaladığı ilk şut 73. dakikada.Beşiktaş'ın da Trabzon'un da yediği goller aynı kaleci hatalarından kaynaklandı.Burada De Sanctis'i eleştirmiştik aynı sebepten.Demek ki bu aralar salgın olmuş bu hata.2 takımın da az forma giyen kalecisi aynı hata ile takımının gol yemesine sebep oldu.
Önceki hafta Kayserispor maçında Serdar Kurtuluş'a yaptığı hata yüzünden demediğini bırakmayan İbrahim Toraman ise sanırım golde yaptığı hatadan sonra biraz daha dikkat eder davranışlarına, zira yaptığı hatanın Serdar'ınkinden farkı yoktu.
Maçta net gol pozisyonu az olsa da önceki randevuya göre daha tempolu daha istekli bir maçtı.Yine istediğimizi alamasak da böylesi bayık bir Salı akşamında nispeten hoş vakit geçirdik.
Trabzon bu sonuçla ikide sıfır çekerken Beşiktaş çıkmayı çok yüksek ihtimalle garantiledi.Bundan sonraki maçlara Trabzon'un daha yoğun eğilmesi ligde umulmadık puan kayıpları yaşanmasına yol açabilir.Zira bugün oynadığı maçtan sonra Trabzonspor cuma günü ankara deplasmanına gidiyor.Bu sezon toplanmış ve kısıtlı olan çekirdek kadro bu yoğunluğu kaldırmakta zorlanabilir.
Yattara çıkarken bir kısım yuhalarken bir kısım alkışladı.Bu adam hayatında göremeyeceği(Trabzonda kazandığının 3 katı) bir teklif aldı Arap yarım adasından.Hem de takımına değerinin çok yukarısında (€10.4m) bir para kazandırma karşılığında.Transfer klüpler arasındaki pürüzden dolayı yatınca takımına geri döndü.Gitse takımı satmış olacaktı herhalde ıslıklayanlara göre.Peki aynı insanlar neden Anorthosis maçı ve onun gibi kritik maçlarda takımını yalnız bıraktı diye ıslıklamadı Yattara'yı?Artık insanların bazı şeyleri anlaması lazım.Evet Yattara (eğer birşey olmuşsa) olduğu Yattara'yı Trabzon'a borçlu, Trabzon ve Türkiye'yi sevdiğini yaptığı basın toplantısında türkçe konuşarak göstermiş.Transfer olmamış o da geri dönmüş.Trabzon'da bıraksa futbolu ondan sonra Trabzon eşrafı mı bakacak hayat boyu Yattara ailesine.Futbol geçmişimiz böyle trajedik hikayelerle dolu.Artık biraz aydınlanma zamanı gelmedi mi?
*:Hep yazılıp çiziliyor ya Bobo'yu avrupadan bu paralara istiyorlar diye.Bobo'ya böyle bir teklif gelse adım gibi eminim Demirören havaalanına kadar sırtında taşır onu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder