Kasım 09, 2008

Fenerbahçe 4 - 1 Galatasaray


Bugune kadar yazdıklarımı okuyan ama yorum yapmayan Arkhe, yorumu bugune saklayıp ayırdığım posta birşey yazmadan yorum yapmış.Galibiyet sevincine veriyorum :)
Maça geçelim.Önce skor yazarlarının gözünden bakalım.Zaten uzun değil onların ağzından yazmak."Fener 4 köşe", "Fener ışıl ışıl", "Fener kaldığı yerden".Altına da bolca şişirilmiş boş cümle.Skor yazarlığı bitti.
Aslında yazmak istediklerimin, kafamdakilerin çoğunu Tarkan yorumlarda yazmış.Derbi dediğinin neredeyse yarısı sinir harbidir.Galatasaray bu kadar (2000 yılından beri ilk defa) favori çıktığı maçta bile bunu avantaja çeviremedi.Hem de maça 1-0 önde başlamasına rağmen.Hem de Fenerbahçe'nin tek yapabildiği sahasını iyi paylaşıp kapatmak olmasına rağmen.Selçuk'un(daha kaç kere denese aynısını atabilir acaba?) şans dozu yüksek golünden sonra yine ayaklar birbirine dolandı, takım arkaya yalandı.Ardından Emre Aşık kendi kalesine atınca ilk yarıda maç bitmiş kadar oldu.
İkinci yarı başı yapılan değişiklikleri anlayan varsa beri gelsin zira ben anlayamadım.Fenerbahçeli arkadaşlar yanılıyorsam eğer düzeltsin ama benim gördüğüm R.Carlos geldiğinden beri ilk defa frikiği sayesinde gole sebep oldu.Carlos'dan çok De Sanctis'in payı da var.Geldiği zaman forumlarda bas bas bağırılan, daha iyi kaleci nerde bulunur diye yazanlar da bu pozisyonu bir değerlendirse ya.11 yaşında başladığım kalecilikte bana ilk öğretilenler cepheden gelen şutları ve kanatlardan gelen ortaları tutamayacaksan tehlike hunisinin dışına uzaklaştırman gerektiğiydi.Bu yaşta hala mı öğrenememiş?
Bu 3 golü üstüste koyunca zaten iş formaliteye döndü.Formaliteye imza atan da Deivid oldu.Ben bu adamı çok seviyorum ve nedendir bilinmez gol atınca mutlu oluyorum.

Bir derbi daha beklendiği gibi olmasa da alışılagelmiş şekilde bitti.Maç öncesi postumda yazdığım beklentilerden güzel futbolu göremedim ama 2 takımı da tutmayan biri olarak hakemin yönetimini beğendim.Maç boyunca hiç öne çıkmadı.Aragones ve Skibbe birbirini bu şekilde dengelemeye devam ettikce yukarısıyla makas açılır ve Trabzon Beşiktaş mücadelesine döner bu lig.Onlarda da pek bir ışık yok ama hersene olduğu gibi kötünün iyisi olan takımlar kafaya oynamaya devam eder, bir sonraki yıl CL ön elemede ecel teri döker ya da evine döner.

4 yorum:

Arkhe dedi ki...

...

=)

Adsız dedi ki...

derbi gibi başlayıp dergi gibi biten maç..ikinci yarı fenerbahçe okuduk sadece..illa gol şart değildi ama galatasaray'dan oyun da göremedik ikinci yarı.ve öyle br hataya düşüyorlarki her seferinde;

1-haklı da olsan itiraz ile vakit geçirme..rakip kale önündesin ve şansın evam ediyor (bkz.i.akın in bjk)

2-saraçoğlunda maç ediyorsun.bol itiraz edecek kadar haksızlığa uğradığını düşünüyorsun..e adam takımı neden yakıyorsun.. yarısı hakemden geldiyse yarısını sen istedin o kartların

3- gs'nin kaptanı ne iş yapar? elemanları kavga ederken uzaktan izler mi? lincoln bu şımarılıkğıyla daha çok zarar verir gs'a..

4- derbi demek yarı yarıya psikolojik savaş.. gs sürekli buradan kaybediyor..bunu aşarsa ancak yenebiliyor..fenerde selçuk luganunun psikolojisine gözdikmiş görülüyor mesela.ama gs sanki 5 hasan şaşla çıkıyor sahaya..

Arkhe dedi ki...

Bence o hali de güzel bir yorumdu, Kadıköy'de oynanan ve o skorla biten bir Galatasaray maçı için "..." yeterli olabiliyor, daha ne diyeyim ki gibilerinden.. :)

Tuner dedi ki...

o da doğru aslında =)

Related Posts with Thumbnails