Real'deki 3 Türk'ün Almanya'dan yetişmesi ise Türkiye'de futbolcu yetiştiren grubun hala "Amateur" kalmasından kaynaklıdır. Türkiye'deki futbolcular, Tugay gibi kendi yetiştirecek kültüre sahip olmadıklarından da, Süper Lig'de vasat hocalarla vasat performanslar ortaya koymaya devam ediyorlar.
AB dışı yabancı sınırının olduğu büyük Avrupa liglerinde kendilerine Sırp-Hırvat hatta herhangi bir Afrika ülkesi oyuncuları kadar yer bulamamaları büyük başarı öyküsüdür. Hem de çok daha iyi imkanlara sahipken. Bunun altında "Türkiye'de çok erken, çok para kazanıyorlar" önermesini de yeterli bulamıyorum. Bu beceriksiz futbol dünyamızın bahane olabilir ancak.
Şenes Erzik dönemi kurulan Piontek-Fatih Terim-Rasim Kara-Serpil Hamdi Tüzün organizasyonu Türkiye'nin en başarılı dönemi yaşatmış olmasına ve üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen, daha iyiye gideceğimiz yerde, endüstriyelleşme ile birlikte genel başarısızlığa sürüklenmemiz, başarı için hala Fatih Terim ya da Şenol Güneş bekliyor olmamız içler acısı. Elalem, endüstriyel futbolu başarı için tesis ederken, bizim tam ters şekilde anlamamız enteresan.
Endüstriyel futbolun en önemli öğesi olan futbolcuları es geçmemiz, bilgisizliğimizin, tutarsızlığımızın ve gereksiz kibrimizin en önemli simgesi. Ne yapacağını bildiğiniz takımın maçını izlemeye gider misiniz? En ufak yaratıcılık kırıntısı olmayan taktiklerle, istediğini yapmasına izin verilmeyen ve elinden tutulmayan yetenekli futbolcuların yok oluşunu izlemeye mahkumuz.
Tabi ropörtaj vermesi bile yasak olan futbolcuların, maçta hocasının istediğinin dışına çıkması düşünülemez. Kendisiyle aynı fikri paylaşmadığını medyadan öğrendiği oyuncusunu, ilk 11'de oynatma büyüklüğünü gösteren 33 yaşındaki hoca yerine, sakız çiğnediği ya da kendisine kızan oyuncuları kadro dışı bırakma küçüklüğünü gösterenler var çünkü bu ligde.
2 yorum:
takımlarımızın istediği abuk sabuk bonservisler ve futbolcuların alacakları ücretlerden vazgeçememesi asıl sorunumuz. eğer istenilen bu rakamlar olmasa idi şu an muhammed demirci barca'da, batuhan m.city'de, abdulkadir yine chelsea veya mcity'de olabilirdi. ha tabii bi de gidecekleri klupler kendi kluplerinden buyuk (!!!!) olmalı değil mi ama. Tottenham bir Fener ya da GS ya da BJK değil zaten
yüksek bonservis istemek zorunda. çünkü aynısından bir tane daha çıkabileceğine kendileri bile inanmıyor.
büyük takım yalanı da ayrı bir yalan. koca ülkede 50 senede 1 avrupa kupası var. diğer kupaları sadece real, barça, manu aldı onlara göre. zaten kimin aldığından haberleri bile yoktur eminim.
Yorum Gönder