Temmuz 06, 2009

Vefa Ne Kadar Zor Olabilir?

Yıllardır dünya kulübü olmayı kafasına takmış büyük kulüplerimiz, hatta zaman zaman kendilerini onlardan sayanlar, taraftar-futbolcu kıyımına devam bu sene de devam ediyor. Hasan Şaş'ı, Ümit Karan'ı, Hüseyin Çimşir'i takımlarından ayrılırken görünce geçmiştekiler de aklımıza geldi. Yıllarca kulüplerine hizmet etmiş, gol atmış, kart görmüş, iyi-kötü bir şekilde yıllarını takımlarında harcamışlar. Yeri gelmiş küfür yemişler, yeri gelmiş omuzlara alınmışlar ama gemiyi hiç terketmemişler, renklerini isteyerek değiştirmemişler. Ama sözde endüstriyel futbolumuz onlara bir türlü bakamadı.
Bu oyuncuları göndermek mi seni ekomonik dar boğazlardan kurtaracak, yapamadığın stadına fon sağlayacak, daha iyi oyuncu almana mı fon olacak? Nedir bu oyuncuları sevdikleri renklerden ayıran? Çok sevmeleri mi, kaptan olmalarımı, profesyonel olamamaları(!) mı? Normalde kaptanlar gemiyi en son terkeder de, fırsat bile verilemiyor. Dünya'da Hakan Şükür'den sonra en çok tanınan Türk futbolcusu yedek oturmasına bile fırsat verilmeden gönderiliyor. Yerli Van Basten denilen de aynı kaderi paylaşıyor. 5-6 senelik kaptanda. Büyüklerimiz bu adamları sığdıramıyorlar 25-30 kişilik kadroya. Bundan önce de gönderildiler, ne değişti. Takımların abileri gidince hangi takım daha iyi olmuş. Hakan Şükür yedekte bile oturmadı UEFA'ya zor gittiler. Aykut'u, Oğuz'u Sakaryalılar dediler gönderdiler, 4 sene ağızlarını havaya açtılar. MAF'ı böldüler, Sergen'i gönderdiler en son 3 büyüklükten çıkıyorlardı. Doğma büyüme safkanları gönderdiler en zor deplasman en tatlı deplasman oldu,4.büyük tarih oluyor.
Yeni değil tabi bu. Benim bildiğim Ali-Feyyaz'la Beşiktaş'la başladı hikaye.Öncesini pek bilemiyoruz yaş itibariyle. 33 yaşlarında yedek kulubenizde bu futbolcular olacak dense hangisi hayır diyecek.

Beşiktaş

Ali Gültiken. Beşiktaş'tan Kayserispor'a. 1 sene sonra futbolu bıraktı. Beşiktaş'a Menejer olarak geri geldi. Yine ayrılmak zorunda kaldı.

Feyyaz Uçar. Beşiktaş, Fenerbahçe, Antalya, Kuşadasıspor. Şimdi teknik direktör.Jübile yapamadı.

Recep Çetin. Az atardı, öz atardı. Yarı sahadan atıp arkasına bile bakmadığı olurdu, Kendi kalesine vole de attığı. Ama takozdu. Beşiktaşlıydı. Trabzon, İstanbulspor yaptı bırakmadan futbolu.

Sergen Yalçın. Beşiktaş, diğer büyükler, yine beşiktaş ve sonrası. Takımı gençleştirmek için gönderildi. Seçim malzemesi oldu Eskişehirde. Şimdi kimseyi takmayan yorumları şov yapan yorumcu.Jübile yok.

Ertuğrul Sağlam. Geldiği takıma döndü. Hoca olarak geri geldi. Adam gibi(!) gönderilemediğinden kendi gitti.

Alpay Özalan. Aston Villa'ya gitti gitmesine ama öncesinde o da Siirt-Fener gitti. Kore,Almanya derken Jet Fadıl'la şimdilerde.Hala Beşiktaşlı Alpay'dır gözümde.

İlhan Mansız. Para Japonya'ya götürdü onu. Olmadı. Sakatlandı, geri geldi, Almanya'yı denedi. Ankaragücü sahip çıktı. İnönü'de gole sevinemeyecek kadar da siyah-beyazdı. Jübilesiz bıraktı futbolu Altın Gol'cü. Şimdilerde geri dönüyor diye haberler çıkıyor.

Oktay Derelioğlu. Yılmaz Vural'ın futbolcu versiyonu oldu. Yurtdışına da bi baktı. Eşi intihar etti, serdar'ın nişanlısını kaptı, gerçek ailesi diye birileri ortaya çıktı, herkesi çalımlayıp gol attı. Sorunluydu ama maç başı 1 gol ortalamayla oynuyordu nerdeyse. Beşiktaş'tan sonra hiçbir yerde eski Oktay olamadı.Sessiz sedasız futbolu bıraktı.

Bu furyaya hemen akabinde Fener'de Sakaryalıları, ya da bir başka deyişle Ali Şen'in ekibini gönderdi.


Oğuz Çetin. Cem Uzan'ın takımlarında oynadı 4 sene daha. Orda devam etti oyun kurmaya.274 maç 166 gol gibi bir oranı var Fener'de 8 senede orta sahadan. Gol krallarında bu ortalama yok yenilerde.Fener'e geldi Hoca olarak gönderilmesi gerekti.Jübile yok.

Aykut Kocaman. O da Cem Uzan furyasıyla gitti. Bir 4 sene de o attı golleri.İyi Hoca oldu. Fener'e genel menejer oldu. Sonu benzemesin.
Rüştü Reçber. Barcelona'da yabancı kontenjanına takıldı, dayak yedi, gitmedi.2002'de UEFA'nın yılın kalecisi. Oynuyor Beşiktaş'ta hala ama sonu meçhul.

Eee.. UEFA-Süper Kupa'yı alan kadro başarıya doydu. Değiştirmek gerekti. Ben Canaydın'ın Galatasaraylılığından şüphe etmiştim. Adnan Polat'da katıldı. Eski başkanları, futbolcuları maçlara getiriyor, ya da gönderiyor.


Bülent Korkmaz. Büyük Kaptan bile takımda tutulamadı. Yerine gelenler birer birer gitti. Ama ona bir kişilik yer yoktu, yedek kulubesinde bile. Başka takıma bile gitmedi. Hoca oldu geldi, Ali Sami Yen'de ter döktüğü renkleri kupadan eledi. Sonra VEFA ortaya çıktı, takımın başına geçirildi, kendinin ve eski arkadaşlarının ipini çekti. Jübilesi bile yapılamadı finalin tek kollu canavarının.

Hakan Şükür. Recordbreaker for all times. Ama o da yorumculuğa terfi ettirildi. Herkesin beklediği Arap Yarımadası transferini bile yapmadı. gönderildi, geri getirildi. O da kaptanlıktan erken emekli edildi. Parasızlıkta finansörlük de yaptı abilik de. O da gelir, gönderilir bir tur daha. Jübilesiz gidenlerden.

Arif Erdem. Çok kaçırırdı. Onu da kaçırdılar. Yardımcı Antrenör.
Ergün Penbe. İstikrar abidesi. Gitmesi gerekti. Antrenörlük yapıyor o da.
Ümit Davala. Gidip gelenlerden. Antrenör oldu PAF'a. A takımda Skibbe'ye söz geçirilimeyince gönderildi. Antrenmanlara da geç geliyordu tabi!
Suat Kaya. Dinamoydu, durmuyordu, durdurmadılar zaten.
Okan Buruk. Bedelsiz gitti, 250.000$ yüzünden Beşiktaş'a gitti dendi. geri geldi. geldiği gibi de gitmek zorunda kaldı. İBB'de oynadı geçen sezon.

Hasan Şaş. 2002 Dünya Kupasında adının dünyaya ezberletti. Türklerin sevildiği her ülkede onun adı geliyor ilk. Geretsle bir daha patladı. Cebinden maaş ödedi. Şampiyonluk 20.45'de geldi. Sakatlandı, kilo aldı, Hamburg maçında bileti kesildi. UEFA'yı kazananlardan son kalandı. Gitmesi gerekti. O da kaptanlıktan emekli edildi.


Ümit Karan. Lucescu geldi. Avrupa'da tüm golleri o attı o sene nerdeyse. Roma'ya, Lazio'ya. Terim'le anlaşamadı pek iyi, ama oradaydı. Hagi geldi Ankara'ya gitti. Gerets'le Necati-Hakan Şükürle şampiyonluk yaşadı. Fener istedi,gitmedi. Doğuştan cimbomluydu ama söylemedi bile. Jeneriklikti çoğu golü. Formsuzluk ve Baros'un yerine oynatılınca Eskişehir'e gitti. Kaptanlıktan terk. Jübile hayal.

Karadeniz Fırtınası da 4.büyük olunca bu fırtınaya o da kapıldı tabi.


Hami Mandıralı. Hız sınırını aşan frikikleri vardı. Lyon'da horon tepti. Schalke'de 3 gol attı geri geldi. Ankaragücünde futbolu bıraktı, İlhan gibi. Jübilesi horonla olamadı.

Ogün Temizkanoğlu. Karadenizde doğdu, Trabzonluydu ama ona da bakamadı hamsiler. Fener'e geldi Türkiye'nin son liberosu da bordo-maviyi giyemedi son maçında.


Abdullah Ercan. Ogün'le aynı kader. Şampiyonluğa en çok yaklaştığı sezonda Fener'e frikik golünü atmıştı Avni Aker'de. Fener'den sonra GS'ye de getirdi milli takımdan hocası ama dikiş tutmadı. Sarı saçlarıyla kaldı akıllarda.

Ünal Karaman. Kaptanlık yaptı yıllarca. Avrupa'da farklı oynadı hep. Ama ona da yar olmadı son maçında o forma. Anakragücü'nde bırakanlardan.

Hüseyin Çimşir. Karadenizli ön liberoydu. Kontratı bitti,yenilenmedi. Belli ki Trabzon'da büyük takım olmayı kafasına koydu.

Hepsinin suçu aynıydı aslında. Sadece futbolcuları değildi takımlarının. Taraftarlarıydı, abileriydi, çoğu kaptanıydı, sorunları çözerlerdi. Ama sorun oldular. Yedek kulubesine bile oturamadan yolculandılar. Yerlerine doğuştan takım tutabilenler getirildi milyonlarca euro'lara. Ama onlara yaranılamadı. Parayı az buldular aylardır kontrat yenilemediler. Yukarıdakiler çoğu zaman boşa mukaveleye imza attı. Ama o zaman mukavele vardı. Kontrat profesyonel işi. Onlar amatördü. Başka formalarla poz verip numara yapmadılar, başkanlar şöförlük de yapmadı onlara. İstenmedikleri yerde de durmadılar. Gittiler adam gibi toplarını oynadılar başka kulüplerde. Kaypak değillerdi en azından.

Bizede dünya çapındaki yıldızlarımızdan abiliği, delikanlılığı beklemek kalıyor.


Yazı uzundu, yanlışlarımız varsa affola. Aralarından iade-i itibar yapılan olmuşsa da benim haberim yoktur, etkisiz olmuşdur zira.

2 yorum:

Tuner dedi ki...

Tek kelime ile "Süper". Eline sağlık

Bahadır dedi ki...

insanın içi acıyor ya futbolcularımızın düştüğü haller yüzünden .

Related Posts with Thumbnails