Aralık 22, 2010

Alex Efendi


Gidecek mi, kalacak mı derken Alex bu sezon 19u ilk 11, 21 maça çıkmış. 12 gol 3 asist ama oyunda olduğu dakikalarda atılan bir çok golde pozisyonun yakınlarında, golleri tekrar izlerseniz, ya topun üzerinden atlarken, ya da atağı başlatan adam olarak görürsünüz.

Zaten Alex'siz dakikalarda sadece 3 gol atmış Fenerbahçe, hiç oynamadığı Konya ve kupada Ankaragücü maçlarında da 6 gol. Sonradan oyunda girdiği Trabzon ve Buca maçlarında ise skor 3-2 iken girmiş ama Alex de kurtaramamış Fener'i. Oyundan çıkarken galip ya da berabere durumda olduğu Beşiktaş, Kayseri ve Young Boys maçlarında Fenerbahçe gol yemiş. Yani yıllardır oyunu ileride tutacak adam tarifine %100 uyuyor Alex.

Bir dert var ortada. Ama o dert Alex'in gidip kalması değil gibi. Alex yokken gol atmakta bile zorlanan bir takımda, Alex'in tartışılması çok garip. Tartışılması gereken, bu kadroya rağmen bir türlü Alex'siz oynayamayan bir takım oluşturamayan Aykut Hoca olmalı sanırım. 17 maçta 9 gol atan takımdan bir maçta 3 gol yemek tartışılmalı. Eğer bu gidip kalma savaşıysa bu savaştan Alex'in galip çıkması muhtemeldir.

Bir Van Hooijdonk ya da yaptıklarına rağmen bir Lugano kadar sevilmeyecek belki ama Fenerbahçe tarihinin tartışmasız en yararlı yabancısı giderse, bizim Hagi'den beri aradığımız 10 numarayı Fenerbahçe de çok arayacaktır.

O da farkında bunların zaten, kendisi Türkçe konuşmamasına rağmen kızına İstiklal Marşı okutmak ya da Lefter için twitlemek bizim millet olarak en sevdiğimiz hareketlerdir.

Avrupa'da ya da memleketinde kazanamayacağı parayı vermek de bize göre tam. Bunun sebebi sadece vergi almamak bile olsa. Ama sonuna kadar hak ediyor mu deseler, kimlere tonlarca para verdik, Alex'e bundan fazlası bile helal derim. Dikiş tutturamayan yabancıların para kazanma memleketinde kazandığının hakkını veren ve izlenebilir sayılı adamlarından. Yürü Alex Efendi.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails