Ekim 18, 2010

Barcelona'yı CL Şampiyonu Yapan Babalar


Alman Milli Takım Teknik Direktörü LÖW,
Real Madrid'i 2 kez CL Şampiyonu ve İspanya'yı Dünya Şampiyonu yapan Yeniköy Kasabı DEL BOSQUE,
İspanya'yı Avrupa Şampiyonu yapan ARAGONES,
Parma efsanesi NEVIO SCALA,
Hamburg'u küme düşme hattından alıp 3.lüğe taşıyan THOMAS DOLL,
Sırada her şampiyonada farklı farklı takımlara yarı final oynatan HIDDINK ve Barcelona ile CL Şampiyonu FRANK RIJKAARD.

Hepsi de futbolu Hıncal Uluç ya da Rıdvan Dilmen kadar bilmedikleri için ve aslında yaşadıkları başarıları Türkiye'de yaşayacak çok adam olduğundan bu ülkeyi terk ettiler. Evet bu adamlar profesyonel, yani iş ahlakı sahibi, belli saatte gelirler, belli saatte giderler ve futbolcularından da bunu beklerler. Ama futbolcular yapmıyorsa da çizerler. Bizde de tam tersi olması beklenir duygusal milletiz en nihayetinde. Yönetimin yabancı hoca ile çalışmayı bilmemesinden bahsetmeyiz.

Bu kadar adamın haricinde başarıya nail olmuş tek kişi Almanya'yı Dünya Şampiyonu yapan JUPP DERWALL'dir. O da bu ülkeyi hiç tanımadan gelmiştir. İlk 2 sene pek bir şey yapamamış ama 3.sene beklenen şampiyonluğu getirmiştir ve bir yabancı hocadan bekleneni vermiştir takıma, bir ekol yaratmıştır. Ancak bir ülkeyi hiç tanımadan, sadece 3 sene sonra bu başarıyı yakalaması sadece O'nun başarısı değildir. Her antrenmanda sahanın yanına sandalyesini çeken, hem Bakanlık hem de Galatasaray Başkanlığı yapan ve dolayısıyla her gün 2 kez İstanbul'dan Ankara'ya uçan bir adamın vizyonu ve yardımı da vardır işin içinde. ALİ TANRIYAR.

Her gün TV'lerde yabancı hoca'nın yanına bir yerli yardımcı verme felsefesini bundan 25 sene önce çözmüştür TANRIYAR. Direk elini taşın altına koymuş ve ordan hiç çıkarmamıştır. Yeri geldiğinde Semih'i neden oynatmıyorsun diye kendi sorgulamıştır hocayı.

Asıl sorun birinin işine karışma ile karışmama arasında yine tam beceremediğimiz bir noktadadır. Ayarı tam tutturamayanların, kontrolü elinde bulundurmayı seven ama onu bile beceremeyen adamların zaferidir aslında bu. 1,5 sene sonra tribünün en sevdiği adamı yerin dibine sokmayı becerebilmektir. Ama yine de 'yenilince bu tepkiler normal' cevabı verirler bu tip adamlar.

Şimdi Terim mi gelecek? Zaten uzun süredir takım içinde 'İmparator geliyor' seslerinden bahsediliyordu. Soyunma odasından bu gelen sesleri 2.Aykut-Daum durumu olarak görmem inşallah kendi vesvesemdir.
Buyursun gelsin İmparatorumuzdur O, O gelince takıma bırakırım diyen adamlar gibi kıvırmanın anlamı yok. Bu ülkede Denizli-Terim gerçeği bakidir. O'nun egosuna tav olan insanlar grubu, Adana'yı bırakın İstanbul'dan çıkıp aynı başarısı yakalasınlar da görelim egolarını. Herkes Şenol Hoca gibi Rijkaard gibi sıfır ego olamıyor. İnsan yapısı böyle bir şey.

Terim'den nefret eden Galatasaraylılar grubu da bunun fazla etkisinde kalmışa benziyorlar. Terim'in de yaşadığı UEFA'yı kazanan yönetimden futbolcusuna herkesi içine alan 'Bu ülkede hiçbir başarı cezası kalmaz' mentalitesinden başka bir şey değil bana göre.

Ancak İmparator aynı hataya düşer ve tam yetki alamazsa bu gelişinin de 2.gelişinden farkı olmayacak bence. Biz de yıllar sonra Löw,Del Bosque isimlerinin yanına Rijkaard'ı ve aslında asıl koymamız gereken adamlardan biri Terim'i koyup yeni hocamız ve yeni transferlerimizden medet umacağız.

Günün Sorusu: Resimdeki Rijkaard'ı bulunuz?

3 yorum:

Adsız dedi ki...

rijkaard yok

Adsız dedi ki...

Fatih Terim'den çok daha büyük işler başarıp patlamış bir ego'ya sahip olmayan çok hoca var.Türkiye'nin en iyi hocası olabilir beni uluslararası konumu ilgilendirir.Bak daha dün rijkaard var görüşemem dedi, bugün ailevi sebepler çıkıverdi.Bence ailevi sebepler degil'de Kadiköy'de kötü bir başlangıç var.

Metonet dedi ki...

vardır egosuz büyük hocalar ki biri bu sabah gönderildi, bizim genel olarak milletçe egomuz yüksek, egosu patlamış profesörler bile var bu ülkede. ama uluslarası konum derken neyi kastettin anlayamadım, o konumda fatih terim'den başka kim var ki bizden?

Related Posts with Thumbnails