Aralık 08, 2009

RE: Dünya Futbolu Çöküşün Eşiğinde


Dar Alanda Uzun Paslar çok güzel değinmiş burada. Ben de yorum yazacaktım ancak çok uzun olduğundan bir postla yazdıklarına birşeyler eklemek istedim.
GKSLSRT'nin de dediği gibi Avrupa Futbolu'nda rekabet yerlerde. UEFA EL'yi kimse kaale almıyor. CL'de eski hazzı vermiyor. Bana göre 2 büyük sebebi var bu çöküşün.
Birincisi, Bosman Kuralı ve yabancı sınırının AB ülkelerinde kaldırılması. Eskiden Milan'da Gullit-Rijkaard-Van Basten, Barca'da Stoitchkov-Romario-Koeman varken şu an binlerce yabancı futbolcu, iyi ya da kötü tüm kulüplere yayılmış durumda. İtalyanların, İngilizlerin, Hollandalıların, Almanların kendine has sistemleri yerle bir. Herkes başka futbol kültürlerinde oynuyor hatta yetişiyor. Del Piero, Baggio, Zidane, Haessler, Moller, Klinsmann, Hierro ve daha fazlası aynı dönemde oynarken, şu an Messi, Ronaldo, Kaka'dan başka yıldız saymakta zorlanıyoruz. Bu 3ü dışındakiler birbirinin kopyası. Romario gibi gol atamıyor, ne Ronaldo ne Ibrahimovic. Zidane gibi görünmeyen yere pas veremiyor hiçbiri ve Baggio gibi yarı sahadan kaleciyi önde görüp vuramıyor. Baktığımızda bu sıradanlaşmanın sebebi, aynı eğitimi alıyor oyuncular, aynı şeyleri yiyorlar dünyanın her tarafında ve en önemlisi kendilerini geliştirmeye gerek görmüyorlar eski maçları izleyerek. Nasıl olsa bir klüp buluyorlar artık. Eskiden sadece kendi ülkesindeki takımlara bakan futbolcular şu an dünyanın her yerinde kendilerine klüp bakabiliyorlar gitmek için. Altyapılarda yabancı dolu. Arsenal'in, Chelsea'nin altyapısında Türkler, Sırpların olduğunu göz önünde bulunrursak, bu çocuklar başka ülke karakterinde oynayacaklar ama nasıl kendi milli takımlarında adapte olacaklar? Olamıyorlar zaten. Euro'da ve WC'de oynanan oyunlar, yıllarca çeyrek finali geçemeyen İspanya'nın kupa alması, bizim yarı finali çıkmamız tesadüf falan değil. Çünkü İngilizler, Fransızlar, Almanlar, İtalyanlar yok ortalıkta. Arshavin İngiltere'de yetişseydi belki Ruslar bile orada olmayacaklardı.
İkinci sebebi de, elbette endüstriyel futbol. Herşey para olduğundan başarı eskisi kadar önemsenmiyor, UEFA EL'yi kimse kaale almıyor. CL'de gruplarda kazandığını kazanıyor EL'yi alırsa. O yüzden geçen sene Milan Werder maçından önce para kazanacağı için Dubai'de maç yapmaya gidiyor. Yorgun futbolcular da 2.yarı Werder'e teslim oluyor. Eskiden liglerin 2.,3. ve 4.leri UEFA'ya giderken şimdi bunların hepsi CL'ye gidiyor. O yüzden UEFA'ya 5.,6. hatta 7.ler katılıyor. Normal olarak da bir kupada bir senede tek favori Bayern, diğer sene tek favori Milan gösterilebiliyor. Eskiden Parma, Juventus, İnter, Lazio, Valencia, Barcelona, Arsenal, Liverpool gidiyordu bu kupaya.
Ve Kupa Galipleri kaldırılınca kupalarında anlamı kalktı. Kazanan UEFA'ya gidiyor. Zaten o kupaları kazanabilenler, genelde kendi liglerinde 5.,6. olabilecek ekipler. O yüzden FA Cup dışında ciddi giden bir kupa kalmadı ülkelerde.
Sonuç ne oluyor? Sonuç, Liverpool'un da arena'dan çekiliyor olması sebebiyle, Chelsea, Barça ve ManU oynuyor futbolu. Chelsea lig 2.sine deplasmanda 3 atabiliyor. Barça ezeli rakibine 6 atabiliyor. Çünkü futbolcular Real'li değil. Bir Casilla bir Raul gerçek Real'li. Belki bir de Sergio Ramos. Nerede Hierro, nerede Michel, nerede Amavisca. Bunların yeteneklerinin yanında bir de takım taraftarlıkları vardı. Şimdi birçok kulüpte bu yok. Olan tek kulüp Barça olunca kupalar ardı ardına geliyor. Cl'de kimse bir Fransız, bir Alman takımına şans vermiyor. Ya İngiliz, ya İspanyol. Porto milyonlarca Euro'yu kasasına atınca kupayla falan uğraşmıyor.
Biz bunun neresindeyiz? Aynı yerdeyiz bizde. Son yıllarda çıkan Türk yetenekleri kaç tane. UEFA finalinde Hakan Ünsal, Ergün Penbe gibi adamlar oynayabilmişken, Baros'lu, Alex'li, Kewell'li kadrolar oynayamıyor. Niye? Çünkü GS o finale çıkarken bunların hiçbiri yoktu. 3 yabancı vardı. Rakip Arsenal 18 yabancılı idi. Hoca da Türktü. Kimsenin ihtimal vermeyeceği adamlarla bu işi yaptı. Süper Kupa'da yenilen Real ve GS'nin kadrosu karşılaştırılabilir miydi? Elbette hayır. Ama yine yabancı sayısı ile çıktı GS işin içinden ve o yabancılarda aslında Türkleşmişti, artık yabancılık çekmiyorlardı. Şimdi gelenler gidicem diye tutturuyor, Milli Takım'da oynamak için buraya geldim diyor. Biz bu yabancılaşmanın zararını göremeyip hala yabancı sınırı kalksın diyoruz.
Altyapısından çıkardıkları ile övünen takım, yabancı alarak sükse yapmaya çalışıyor. Altyapıdan gelenler Anadolu klüplerine gönderiliyor. Ya da her sene yabancı bir forvet alındığından gol krallığı ve EURO2008'de attığı goller unutularak yedekte bekletiliyor. Herşeye karışan yönetimler, kendi oyuncusuna güvenip, oynat bunu diyemiyor hocalara.
Futbol ciddi çoküşte. PSV'nin son maçının özetini izledim EL'de, ortalama takımlar oynuyormuş gibiydi. Sıradan. Bütün yıldızlar 3-4 takıma yayılınca diğerleri doğal olarak elde kalanlarla ya da onlardan kalan eskilerle yoluna devam ediyor.
Bu kadar karamsarlık yeter, iyi ya da kötü oyunla, EL'de ortalama bir rakibi bile yensek bütün hepsini unutuyoruz. Çünkü kendimizi de ortalama görüyoruz. Yukarı çıkarmak isteyenleri hain ilan edip unutturuyoruz ya da siz onu dinlemeyin kupayı alalı 10 sene oldu diyoruz. Sanki ondan önceki 50 sene çok kupa almışız gibi, son 10 senede hiç kupa alamadık diyoruz.

1 yorum:

UzunPaslar dedi ki...

Çok doğru bir yazı olmuş. Özellikle Kupa Galipleri Kupası hakkında söylediklerine ve alt yapı problemlerine kesinlikle katılıyorum. Artık küresel takımlar sahaya çıkıyor ve futbol büyüyeceğine küçülüyor.

Related Posts with Thumbnails