Mart 27, 2009

Milli Mücadele ve KSK


Karşıyaka kurucu başkanı Zühtü Işıl'ın kuruluşu kendi cümleleriyle anlatışı:

“1908 Meşrutiyet İnkılabı olduğunda bizim nesil 10-15 yaşlarında idi. Hürriyet, Adalet, Musavvat, Uhuvvet diye dört inanç doğmuştu…. Memleket bizimdi, fakat hakim olan Türklerden başkaları idi. Ticareti, sanayii herşeyi Türklerden başkaları için bir nimetti. Hürriyet ilan ile “Türküz” diye övünmek ihtiyacını yavaş yavaş duymaya başladık. Her sahada duyulan bu ihtiyaç bizi sporda örgütlenmeye itti…İzmirde Rumların Panyanios, Apollon ve bir çok kulüpleri vardı. Bornova’da İngilizlerin kendi aralarında kurduğu bir takımları vardı. O tarihte biz de aramızda para toplayarak top aldık. Kısa pantolonlarla o günün sahası olan Osmanpaşa Camisini yanındaki ilk mektebin bulunduğu yerin bitişiğindeki arsada oynamaya başladık…Aramızda ilk defa bir topluluk kurmaya beş altı arkadaş o günlerde bu arsada karar verdik. Ağabeyim Kadızade Raşit, teyzezadem Süreyya İplikçi, ben, Refik Civelek, Osman Nuri, Örnekköylü Hüseyin bir zeytin ağacı altında hafif yağmurlu bir günde biz de bir kulüp kurmayı tasarlamıştık. İçimizdeki milli heyecan bir yangın gibi ateş almıştı. Bizlere Hüsnü Tonak, Tahir Bor, Fevzi Fikri Altay, Sezai Çulcu da katıldı. 2-3 ay sonra bu topluluğumuzu daha çok canlandırmayı düşündük. Bu bizim için bir özlem olmuştu. İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne müracaat ettik. Bizi olumlu karşıladılar ve bir oda tahsis ettiler.Bu büyük bir ümit olmuştu. Haftanın birkaç günü akşamları burada toplanıp tasarladıklarımızı büyüklerimize iletiyorduk. Onlardan büyük teşvik görmeye başlamıştık. Bir müddet sonra vilayete müracaatla hukuk müşavirliği kanalı ile kulübümüzü “Karşıyaka Mümaresei Bedeniye Kulübü” ismi altında teşekkül etmiş oluyordu. K.S.K. artık doğmuştu. Tarih 1 Kasım 1328 yani 1912 idi.”



Kulübün forması için uzun tartışmalardan sonra seçilen YEŞİL - KIRMIZI renkler Türklüğü ve Müslümanlığı simgelemekteydi. Bu gençlerin kurduğu K.S.K. Karşıyaka’da “Türk Milliyetçiliği” çerçevesinde toplanmak için can atan gençleri spor tabanlı bir milliyetçiliğe çekmeyi başardı. Kulüp bu şekilde 1912 lerden 1922 lere kadar on yıl, Türk gençliğinin yabancı egemenliğine karşı direnişinin simgesi haline geldi. Cumhuriyetin ilanından sonra ise kulüp bu sefer bir “Kemalist Devrim” savunucusu olarak gençliği Atatürk’ün gösterdiği ilkeler doğrultusunda güçlü, dinamik, kültürlü, çağdaş ve ilerici yetiştirmek için bütün olanaklarını seferber etti.

Kurulan takım 1. Dünya ve Kurtuluş Savaşlarına kadar yabancılar ile kıran kırana maçlar yaptı. Santrfor olarak Adnan Menderes’in de bulunduğu takım Kurtuluş Savaşına da katılmıştır. Takım, Kurtuluş Savaşında Anadolu’da ulu önder MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ün komutası altında çeşitli cephelerde savaştı. Yukarıda anılarını aktardığımız Zühtü IŞIL, Fahrettin ALTAY Paşa’nın süvarilerinden biri olarak İzmir’e ilk girenler arasında yer almıştır. Diğer bir kurucu olan Örnekköylü Hüseyin yine bir İstiklal Harbi kahramanıdır ve İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmiştir.

Kuruculardan Süreyya İplikçi Mili Mücadeleyi desteklediği için bizzat Yunan Kralı Konstantin’in emri ve işgal kuvvetlerinin komutanı Steryadis’işn eliyle Atina’ya sürgün edilmiş ve orada idama mahkum edilmiştir. Bütün bunları rastlantı olmadığı açık. Kulübün kuruluşunun kökeninde yatan sportif heyecan yerine ulusal uyanış coşkusu doğal olarak elemanlarını mili mücadele hareketi içine çekecektir. Karşıyakalılar İzmir’e ilk giren kuvvetler içinde yer alarak vatanlarını ve Karşıyaka’yı düşman işgalinden kurtardılar. 1912 yılında kurulan yeşil kırmızılı kulüp , Kral Konstantin’i çileden çıkaracak başarısıyla , Türk gençliğinin yabancı egemenliğine karşı direnişinin simgesi olmuştur. Karşıyaka 1912 yıllarında azınlık egemenliğine karşı Türk’ün onur mücadelesini verirken , Fenerbahçe , Galatasaray ve Beşiktaş henüz siyasi bir misyon kazanmamıştı.



Futbol ve milliyetçilik

İlk milliyetçilik şuurunu Karşıyaka uyandırmıştır. 3 büyükler Milli Mücadeledeki büyük coşkularının ilk kıvılcımını İzmir’den almışlardı. Bu ülkeye 10 yıl Başbakanlık yapan Adnan Menderes de Karşıyaka’nın zıpkın gibi forvetiydi, golcüsüydü.Savaş bitiminde takım yeniden toparlandı. 1924 yılında Fenerbahçe’nin KARSIYAKA SPOR KULÜBÜ’nün davetlisi olarak maça gelmesi İzmir’de büyük olay olmuştu. Zira o yıllarda Izmir’de sadece Altay vardı. KARŞIYAKA gibi büyük bir camiaya rakip olmaya çalışan, sadece futbol takımından ibaret olan Göztepe daha kurulmamıştı. Kaf Sin Kaf sloganı kuruculardan Bankacı Cemal Ahmet tarafından bulunuyor ve taraftarlarca çok tutuluyor.




ATATÜRK ve K.S.K

ATATÜRK, İzmir’in Yunanlılardan kurtarıldığı ve 10 eylül 1922 tarihinde İzmir’e ilk girdiğinde geceyi Karşıyaka’da İplikçizade köşkünde geçirmiştir. Ve bu eve girişte yere serili Yunan bayrağını kaldırtmış ve tüm dünyaca bilinen “Bir millet istiklalinin timsali olan bayrak çiğnenemez” sözünü burada söylemiştir. Onuruna verilen yemeğe K.S.K. yöneticileri de davetlidir. Kurtuluş savaşı nedeniyle spor faaliyetlerini durduran kulübün yeniden faaliyete geçirilmesi emrini vermiştir.Daha sonra 13 ekim 1925 de kulübü ziyaret ettiğinde kulüp şeref defterine şöyle yazar;“Karşıyaka spor klübünde karşı karşıya bulunduğum gençlik iftihar’a çok şayandir. Bu gençlik muvacehesinde istikbalin kuvveti saadeti ne bariz görülmektedir.”GAZİ MUSTAFA KEMAL (13 TEŞRİNEVVEL 1925)

Ay - Yıldız’ In Ambleme Konulması

ATATÜRK kulübü 2. Ziyaretinde kendisine İsmet İnönü ve Fahrettin Altay eşlik ediyordu. 1. Dünya ve kurtuluş savaşında cepheden dönen Karşıyakalılar yeniden kurdukları takım ile hiç gol yemeden şampiyon olmuştur. Futbolcuları kutlayan Mustafa Kemal bu başarılarından dolayı K.S.K’nın yeşil - kırmızı amblemine ay - yıldız kullanılmasını istedi. (bu onur türkiye’de sayılı takımlarda vardır.)Altınordu, İzmirspor ve Göztepe kurulduğunda KARSIYAKA SK 1926′da İzmir şampiyonu olarak başarılarla dolu tarihinde ilk sayfasını açtı.

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails