Kasım 06, 2011

CR7

106 maç 103 gol 12 hat-trick. Daha ne olsun?

Kasım 05, 2011

Sir Alex Ferguson Stand


25 yıldır United'ın başındaki Ferguson'a, kulubün Ferguson'a hediyesi. Daha iyi büyük bir jest düşünülemez bunun üstüne sanırım. Basit bir şilt ya da heykelcikten çok daha öte. Kim endüstriyel kim değil anlayamadık şimdi.

Kasım 04, 2011

Messi'nin 202 Golü


Barcelona tarihinin en çok gol atan futbolcusu oldu Messi, son Plzen maçıyla. Arkadaşlarım olmasa bu kadar golü atamazdım demiş, doğru demiş, ama 'al da at' golü 50'yi geçmez. Çoğu gol Messi'den başkasının atabileceği cinsten değil. Tüm gollerin videosu aşağıda. 12 dakikada 202 gol. Ziyafet.

Detaylar. 286 maç 202 gol 84 asist. Maç başı ortalama 1 gol atmış ya da attırmış. Bu gollerin sadece 18'i penaltı. Geri kalanın 7'si kafa, 1'i göğüs, 1'i el, 4'ü frikik. İkisi 4 gollü olmak üzere 14 hat-trick. 132 La Liga, 42 CL, 17 Copa Del Rey, 11 gol Süper Kupalar ve Dünya Kulüpler Kupasında.

Sezonlara göre; (Guardiola sonrasına dikkat)
2004/05 : 7 maç 1 gol
2005/06 : 25 maç 8 gol
2006/07 : 36 maç 17 gol
2007/08 : 40 maç 16 gol
2008/09 : 51 maç 38 gol
2009/10 : 53 maç 45 gol
2010/11 : 55 maç 53 gol
2011/12 : 17 maç 22 gol

En çok yaktığı takımlar ise şöyle;
17 gol : Atletico Madrid
13 gol : Sevilla, Real Madrid
10 gol : Racing Santander
9 gol : Mallorca, Zaragoza

İlk golü Albacete'ye, ilk hat-trick'i Real Madrid'e. 19. golü ise 19 numarayı giydiği dönemde Getafe'ye attığı Maradona golü.

Kasım 03, 2011

Antonio Cassano


Bir yıldız daha kayıyor futboldan. Son Roma maçı sonrası hastaneye kaldırılmıştı Cassano. Konuşamadığı ve hareket edemediğinden felç haberleri çıkmıştı ancak teşhis konmuş hastalığına. Kan azlığından beyin hasar görmüş. (Ischemic-based cerebral damage) Ve uzunca bir müddet sahalarda olmayacak, belki de hiç dönemeyecek.

Futboldan çok futbol dışı unsurlarla gündemdeydi hep. Bari'nin mücevherini, Capello istediğinde €30m'luk bir fatura çıkıyordu Roma'ya. 19 yaşında başkente gitti, yaşından bekleneni verdi ilk etapta  ama sonra Capello, Totti derken yönetimle de anlaşamayıp, 4,5 sene sonra Madrid çıktı bahtına. İlk maçta oyuna sonradan girip golü atınca, Madridistalar heyecanlandı ama Madrid kariyerinde attığı 2 golden biriydi bu. 6 ay sonra Real'e Capello gelince, işler sıkılaştı. Yedek kulübesinin müdavimi oldu. Aşırı kiloları takımdan ceza alacak boyutlara ulaştı. Sakatlandıktan sonra da Perez çizdi ismini.

Sampdoria girdi devreye. Önce kiralandı sonra satıldı. Roma'dan daha iyi performansla, Pazzini ile beraber Sampdoria'yı Şampiyonlar Ligi'nin kapısına kadar getirdi. Play-off'ta Werder Bremen'e elenip, UEFA'da gruplarda kalınca, devre arası Pazzini Inter'e gitti. Başkan'la papaz olan Cassano'da Milan'a paketlendi. Ibra, Robinho ve Pato'nun arkasında kalsa da Milan'da memnun gözüküyordu, son maça kadar. İtalya Milli Takımı'na geri dönüşü de kısa sürmüş oldu bu durumda.

BATE-Milan maçında Boateng attığı golden sonra içine giydiği Cassano formasıyla sevinmişti gole salı gecesi. Inter Başkanı Moratti de arayanlardan. Futbolun değeri bu zamanlarda daha iyi anlaşılıyor.


Bir dönem yazdığı kitaptan, sadece '600-700 kadınla beraber oldum.' cümlesi çevrilmişti Türkçe'ye. Sorunlu olmasının yanında eğlenceliydi. Tekrar sahalarda görürüz inşallah, Serie A'nın yayın hakkını birileri alırsa tabi. İtalyan futbolcu candır. Video Cassano'nun Capello taklidi. Oradan da bir golü var.




Ekim 30, 2011

Değişim




2010/11 v. 2011/12. Yabancı v. Yerli.

Premier League 2011/12




Sakin olun şampiyonlar. Daha 10. hafta. Biri bu adamlara, maçlardan sonra Türkiye'de de futbol oynanmaya çalıştığını söylesin. Her hafta aynı sıkıntıyı çekiyoruz.

Ekim 29, 2011

Vitor Baia ve Kappa

Vitor Baia ve Ruud Hesp'in Barcelona forması, Barcelona'nın Kappa giydiği yıllar. Kappa'dan Barcelona kalecilerine bireysel forma. O zamanlar hiç dikkat etmemişiz, yıllar sonra öğrendik. Barcelona gibi Juventus da Kappa giyerdi ama Peruzzi'ye böyle bir güzellik yapılmamış gözüküyor.

Çoğunluğun Adidas, PSG, Arsenal ve Dortmund'un Nike, Inter, Manchester United, Lazio, Parma ve Chelsea'nin Umbro, Blackburn ve Sampdoria'nın Asics, Fiorentina'nın Diadora, Hollanda'nın Lotto ve İtalya'nın markasız forma giydiği dönem. Daha samimiydi futbol.

Umbro'nun Nike, Reebok'un da Adidas tarafından satın alındığını ve Puma'nın da ciddi yatırımlar yaptığını düşünürsek, Kappa'nın Roma ve Dortmund'a (bu sezon son) sponsor olması yine de büyük başarı. Lotto ve Asics'in bu rekabete dayanamaması ise hiç şaşırtıcı değil.

Ekim 27, 2011

TFF Season 1 Episode XXX


Komedide son nokta. Şike, play-off, hakemler, taraftar karantinası derken dün evet dediğine bugün hayır diyebilen TFF. Yönetemediği her süreç için, aslında iyi yönettik diyendir TFF.

Dün Türk futbolu için en kara günlerden biriydi belki de. Önce bilet satılmış olmasına rağmen deplasmana alınmayacağı açıklanan Fenerliler, 2 ay önce belirlenip dün değiştirilen play-off sıralaması ve en son, gece yaşanan hakem faciaları.

Sosyal medyadan yapılan baskı işe yaradı ve deplasman karantinası, valilik-bakan açıklamaları ile kıvrılıverdi dansöz usulü. Sosyal medyanın gücü böyle bir şey ki zaten internet filtrelenmek isteniyor.

TFF korkuyor. Hem de çok. Fener-Beşiktaş'tan korkan TFF kararın değiştirilmesine seyirci. Galatasaray'ın küfürlerinden korkan TFF, Kayseri maçına Cüneyt Çakır'ı atarken, Abdullah Yılmaz'ı dinlendirmeye karar veriyor. Evet, hakemlerimiz kötü, hatta Avrupa'da da çok kötü hakemler var ama kötü olmaları işi bilmemelerinden. Dünkü kötülük başka bir şeydi.

TFF emir kulu. Digiturk'un emir kulu. Geçen hafta Beşiktaş hariç herkesin berabere kalması, bu haftada Galatasaray'ın yenilmesi, Trabzonspor'un berabere kalması tesadüf mü, şans mı? Bence değil. Bu gece Fırat Aydınus'un yöneteceği bilmemkaçıncı 1-1'lik derbiyi izleyeceğiz muhtemelen. Böylece ara çok açılmayacak. Digiturk'un istediği gibi gidiyor rekabet. Verilmeyen goller, penaltılardan geçilmiyor sezon başından beri maçlarda.

TFF yiyemiyor. UEFA'yı yiyemiyor bir türlü. UEFA ve FIFA, aportta TFF'nin ipini çekmeyi bekliyor. O yüzden onlar ne isterse TFF yapıyor. Fener'i CL'ye almıyorum dedi, play-off'u değiştir dedi, hepsine tamam çekti TFF. Bunun bir kanıtı da Sadri Şener'in bugünkü açıklaması. "UEFA iddianame çıktığı gün karar vermek zorunda bırakır TFF'yi, sezon sonuna bıraktırmaz." Zaten Sion davası yüzünden işlerliği tartışılan UEFA, Türkiye ile de uğraşmak istemeyebilir. Yargı-TFF süreci Türkiye'yi direk tüm uluslarası müsabakalardan atabilirler.

TFF hükümet politikası güdüyor. Kanıtları olmayan şike, kimseye sorulmayan play-off sistemi, Trabzon-Fener maçındaki olayları görmemek için verilen ve bugün iptal edilen deplasman karantina kararı. Hepsi aslında aynı anlayışla verildi. Faşizm. Faşizm, başka düşünceleri yok saymaktır. Kafasına göre iş yapması, ben yaptım oldu demesidir TFF'nin. Tıpkı son yıllarda bu ülkenin her organizasyonunda yaşananlar gibi.

TFF herşeyi biliyor. Yeni TFF yönetiminin elinde sanıldığı gibi bomba falan patlamamıştır. Herşey önceden planlanmıştır. Adayların bir anda çekilmesi ve kimsenin kabul etmeyeceği şekilde 1.adamlık yerine 2.adam olmayı kabul etmek, politikacıların bile kabul etmeyeceği bir kıvırmadır.

Türkiye'de kurulmaya çalışılan sistemin tek hatası spora müdahaledir. Avrupa'da da spor futboldur. Talcott Parsons'un sistem yaklaşımında, toplumları istediği gibi yönetmenin ve manipüle etmenin yolu, Eğitim-Medya-Yargı-Din 4lüsünü ele geçirmekten geçmektedir. Hitler'in zamanında yaptığı gibi. Ama spor listede yoktur. Çünkü gizli faşizmin yürütüldüğü ülkelerde, kesinlikle spora müdahale edilmez insanları daha rahat uyutmak için.

ABD en büyük örnektir. Spor (tümüyle showbusiness) bağımsızdır. Ne Las Vegas'taki kumarhanelere, ne celebritylere, ne de MLB-NFL-NBA'e bulaşmaz kimse. Sadece şampiyonlar, başkanı ziyaret ederler sezon sonlarında. Ama sorsanız President hiç bir zaman sporcuları veya takım sahiplerini tek başına kabul etmez. Takım halinde, kupayla görür, resim çektirir ve olay orada biter. Çünkü aşağıda yapılması gereken çok iş vardır.

Türkiye'de yargı futbola müdahele ederek çok büyük bir hata yapmıştır. Futbolu ele geçirip, taraftarları da manipülasyon çemberinin içine almak imkansızdır. Her ne kadar ısrar edilse de taraftarlık olgusu onları yok sayacaktır. Nasıl Mesut Yılmaz, tribünler tarafından yok edildiyse, şu an futbola kalkan eller de kırılacaktır.

Garibandan oy alan grup, garibanın elindeki en büyük eğlencesini elinden almaktadır. Kimsenin kaale almadığı insanlar grubu, tek kaale alındığı yeri de kaybetmek üzere. Sonuçları birbirini dövmekten veya birbirine sövmekten çok daha ileriye gidecektir.

PS: Arena açıldığından beri her maça gittim. Dün gece ilk kez, maçın başından itibaren, tellerin olmadığı yerde, güvenliklerin dışında polis vardı, reklam panolarının arkasında oturan.

Ekim 20, 2011

Recycling Tevez



Derbi öncesi Tevezzedelere müjde. Betfair, United ve Citylilerden Tevez formalarını toplayıp Arjantin'e bağışlıyor. Londra'dan sonra Manchester dar geldi Tevez'e. Menajerler yüzünden futbolu bırakıcam demişti ama zengin etmeye devam edecek menajerleri.
Betfair açıklaması: "Tüm Manchesterlılar Tevez'den sıkıldı, Ocak ayında giderse mutlu tüm şehir mutlu olacak."
Kamyonun Türk malı BMC-Profesyonel olması ayrı bir güzellik olmuş.

Ekim 18, 2011

SSCB 0-2 Türkiye
























Tarih: 16 Ekim 1966. Yer: Moskova Lenin Stadyumu. Fotoğraf o maçtan. Berlin Panteri Turgay Şeren'in 51. ve son milli maçı. Özel maçta, 2,5 ay önce dünya 4.sü olmuş Sovyetler Birliği ile Luzhniki Stadı'nda, o zamanki adı ile Lenin Stadı'nda, oynayıp 2-0 yenmeyi başarmışız. Goller, Fevzi Zemzem ve Ayhan Elmastaşoğlu'ndan.

Maçanıları'nda daha fazla detay mevcut. 45 sene öncede milli takımda sadece 4 takımdan oyuncu varmış ama 4. takım Göztepe'ymiş.
(Foto: Interleaning)

Ekim 16, 2011

Felipe Melo Diye Bir Manyak

Başka bir kelime bulamadım, pitbull falan az kalır. Golü geçtik, basit bir tackle yapınca bile çıldıran birine ilk defa rastlıyoruz sanırım. Önceleri tribüne oynuyor demiştim ki öyle adam severim ama bugün frikikte topu çeldiği için sevinen birine tribüne oynuyor demek ayıp olur. Hırstan başka da bir şekilde anlatamayız bu hareketi. Bir gün çizgiden top çıkarırsa ne yapar tahmin edemiyorum. 2.golde kulübeye koşup, birbirine sarılmış Fatih Terim ve Ümit Davala'yı yıkmaya çalışmasından bahsetmiyorum.

New York Cosmos 2011

Geri dönüş iyi kadro. Cantona başta, Sol Campbell, Patrick Vieira, Robert Pires, Wayne Bridge ve Fabio Cannavaro. Pele, Carlos Alberto, Beckenbauer, Neeskens, Chinaglia kadar olmasa da, MLS'e fazlalar.
 
Ertegün kardeşlerin takımında, bizden birileri de vardı zamanında. Yasin Özdenak (41 maç+1 All-Star) ve okumak için Amerika'ya giden eski Göztepeli Ceyhan Yazar (1 maç). Bir de Galatasaray ve Fenerbahçe'den sonra Cosmos'a giden Kaleci Bülent'i (Kemal Sunal-İnek Şaban/1978) unutmamak gerekir. 

Ekim 13, 2011

Hrvatska

Portekiz hariç tüm seribaşlarını yakmıştık ama 120+2'de yaktıklarımız çıktı karşımıza tekrar. Slaven Bilic, Modric, Petric, Olic ellerini kovuşturmaya başlamışlardır. Hiddink Efendi'nin Doğu Avrupa intikam savaşlarını göz önünde bulundurmasını temenni edeceğiz bundan sonra. Bu maç batılıların maçlarına benzemez. Hayırlısı olsun. Kazakistan ve Azerbaycan zor yenen bir takımı bir yana bırakıp, sakatların 1 ay içinde düzelip, form tutmasından başka şansımız yok.

Ekim 11, 2011

Monaco Hits

Porto'dan öncesi de var. Monaco, Fransız futbolunun pik yaptığı dönemde, çok ciddi futbolcular kazandırdı Avrupa futboluna. Tigana, Puel ve Deschamps dönemlerinde Şampiyonlar Ligi finaline kadar yükselmişti takım. Ancak futbolcuları elinde tutma konusunda sıkıntılar, geçen sezon takımın küme düşmesiyle son buldu. Küme düşen takımdan birçok oyuncu bonservissiz gitmek zorunda kaldı. Altın çağda gidenlerin çoğu, dönemin Fransız Milli Takımı'nın önemli bir parçasını oluşturuyordu.
Satış / Oyuncu / Geliş (€) / Gidiş (€) / Takımda Kaldığı Sezon
92/93 George Weah / 0,15 / 6,5 / 4
97/98 Sonny Anderson / - / 18 / 3
97/98 Emmanuel Petit / - / 3,75 / 3
98/99 Thierry Henry / - / 12,5 / 5
00/01 David Trezeguet / -  / 23 / 4
00/01 Fabien Barthez / - / 11,7 / 5
00/01 Sabri Lamouchi / 1,5 / 7,85 / 2
00/01 Willy Sagnol / - / 7,7 / 3
01/02 Martin Djetou / - / 9,5 / 5
01/02 Philippe Christanval / - / 17 / 4
01/02 John-Arne Riise / - / 6,1 / 3
04/05 Jerome Rothen / 4,5 / 10 / 2,5
05/06 Emmanuel Adebayor / 3,2 / 10 / 2,5


Gilles Grimandi, Rafael Marquez, Lilian Thuram, Ludovic Giuly ve Patrice Evra'nın ucuza gittiğini düşünürsek Monaco'nun yetiştirdiği oyunculardan kurulacak 11 her yerde kafaya oynar. Evra'nın olmadığı listenin ikinci sırasında Christanval'ın olması biraz manidar. Barcelona'nın Monaco patentli futbolcularının en zayıf halkası olup gitti Christanval.
Bonus : Jürgen Klinsmann. Weah'tan boşalan koltuğun bir sonraki sahibi.

Ekim 10, 2011

French Connection Vol.2

1999/00 : Jean Tigana
2000/01 : Louis Saha, Alain Goma, Fabrice Fernandes, Nicolas Sahnoun
2001/02 : Steed Mabranque, Sylvian Legwinski, Steve Marlet
2002/03 : Martin Djetou
2003/04 : Jerome Bonnissel
2004/05 : Ismael Ehui
2005/06 : Philippe Christanval
2006/07 : Franck Qeuedrue
2008/09 : Oliver Dacourt
2010/11 : Gael Kakuta

Kiev Olimpiyat Stadı




Euro 2012'nin stadyumları gecikmeyle de olsa bitiyor yavaş yavaş. Finalin oynanacağı stad Kiev Olimypiyat Stadı. Proje, eski stadın alt ve batı tribünlerinin yenilenmesi ve üstünün kapatılması. Kapasite 70.050. Stadın yanındaki bina Sheraton. Toplam maliyet $550m. Açılış konseri Shakira'dan. Açılışta Yanukovich'i yuhalamak bedava. Çıkarılacak en önemli ders, ille de her yere yeni stad yapmaya gerek yok, rekonstrüksiyon diye bir şey var, aşağıda eski hali mevcut.

Ekim 09, 2011

French Connection Vol.1

1996/97 : Arsene Wenger, Patrick Vieira, Nicolas Anelka, Remi Garde
1997/98 : Emmanuel Petit, Gilles Grimandi
1998/99 : David Grondin
1999/00 : Thierry Henry
2000/01 : Robert Pires
2001/02 : Slyvian Wiltord, Jeremie Aliadiere (U18)
2002/03 : Pascal Cygan, Guillaume Warmuz
2003/04 : Gael Clichy
2004/05 : Mathieu Flamini
2005/06 : Abou Diaby
2006/07 : William Gallas
2007/08 : Bacary Sagna, Lassana Diarra
2008/09 : Samir Nasri, Mikael Silvestre
2009/10 : Francis Coquelin (U18), Cedric Evina (U18)
2010/11 : Laurent Koscielny, Sebastien Squillaci

Ekim 07, 2011

Ekim 06, 2011

Snoop Dogg





Futbola ısınıyor belli ama biri böyle her takımın formasının giyilemeyeceğini söylesin.
Related Posts with Thumbnails