Maç için yazacak çok birşey yok. En kısa özeti şu olabilir. Mahmut Özgener'in bir tek Altay forması giyip sahaya çıkması eksik kalmıştır bu maç itibariyle. Koca Olimpiyat Stadı'nda başkanlık yaptığı takıma kulübeler tarafını vermesini dahi hoş görüyle karşılayabilirim ama Karşıyaka taraftarını maraton tribünün alt katına almamak, hepsini üst kata çıkarmak neresinden tutsan elinde kalır.
Kuddusi Müftüoğlu ve yardımcılarının ince eyyamlarını beklediğim maçta, bunlara şahit olmak da rahatsız etmedi beni. Sadece Sayın Müftüoğlu tüm içtenliğiyle penaltı pozisyonunu açıklayabiliyorsa ben susacağım. Tv karşısında pilot kamera uzaklığında bile (150 metre?) yüzbinlerce insan o pozisyonu canlı izlerken anladı penaltı olduğunu ama sen aldığın talimatların etkisinde kaldın ve bir kez daha bize gösterdin ne kadar midesiz olduğunu.
Metonet'in söylediği gibi; Bir de Altay çıksın, Sayın Kızıl ile Sayın Özgener başkanlıkları sırasında yapamadıklarını tamamlamış olsun.
Biz sadece İzmir'in değil tüm eyyamların ve haksızlıkların "KARŞI"sındayız... Ne mutlu ki Karşıyakalı'yız...
1 yorum:
Komplo teorilerinin sonu gelmiyor. Dediğiniz gibi Altay'ın maçları talimat verilmiş ve ayarlanmış olsa, Altay'ın terfi maçlarında işi ne? Çoktan Karabük'ün ardından veya önünden yükselmiş olmaz mıydı? Ayrıca, yine teorileriniz geçerli olsa Konya'nın kazandığı gecede Altay'a da sahte bir penaltıyla 3 puan verilmez miydi?
Dün akşamki maçın ancak 2. yarısını televizyondan seyredebildim. Ne pozisyon almayı bilen, ne pas atabilen, ne de mücadele örneği sergileyen... Sahada sadece top oynamayı bilmeyen 2 takım vardı. İkisi de bu haliyle yükselmeyi haketmiyorlardı. Bu haliyle 0-0 beraberlik de bu oyunun hakkıydı.
(not: FB taraftarı, Altay sempatizanıyım)
Yorum Gönder