Nihat Kahveci.

Unutmadık ama sahalarda da göremiyoruz. Avrupa'dan gelen teklifleri değerlendiriyorum dediğinde ümitlenmiştik ama kapanalı çok oldu transferler. Ocak'a kadar ne yer ne içer? Milli Takım'a geri dönebilir mi? Meçhul. Sabah'tan çıkan Beckham'ın yanına gidiyor geyiği var. Doğru olmasını umalım ve bekleyelim. Unutmamaya çalışalım.

14 Yabancı

Portekizliler (5) : Q7, Siamo, Hugo Almeida, Manuel Fernandes, Bebe
Almanlar (3) : Fabian Ernst, Michael Fink, Roberto Hilbert
Brezilyalı (2) : Sidnei, Rodrigo Tabata
İspanyol (1) : Guti
İtalyan (1) : Matteo Ferrari
Çek (1) : Tomas Sivok
Slovak (1) : Filip Holosko

AB Pasaportlu Türk Grubu (4) : Ekrem Dağ, Veli Kavlak, Tanju Kayhan, Burak Kaplan
Brezilyalı Türk (1) : Mehmet Aurelio

Türkler (3) : Rüştü, Toraman, Egemen
Genç Türkler (8) : Cenk, İsmail, Necip, Onur, Ersan, Rıdvan, Mehmet Akyüz, Pektemek

Egemen & Selçuk & Emenike

İstanbul, Şampiyonlar Ligi'ne gitme şansın olsa bile Avrupa'ya gitmeyecek tercihler yaptırıyor insana. Trabzonspor'un işi seneye zor. Umut da giderse, Burak hariç tüm önemli yerli oyuncularını kaybetmiş olacak. 2.lik bile kurtaramıyor. Anadolu kulübü demeyelim diyoruz ama kendi oyuncuları diyor en başta. Hami-Ogün-Abdullah-Orhanlı kadroyu bu yüzden arıyoruz.

Emenike de Fenerbahçe'ye transfer oldu. Başkan Aziz Yıldırım olunca €9m'dan aşağı kontak açmıyorlar Türkiye'de. Türkiye'deki bir yabancıya da €9m ödenmez arkadaş. Hayırlı olsun tabi ama Preko denemesinden farklı olacağını düşünmüyorum.

Gelecek sezonun tadı şimdiden yenmiyor.

Apaçi Her Yerde Apaçi #8

Manuel Fernandes Beşiktaş'ta.

Devre arasını beklemeden transfer geldi. Avrupa'da oynamayacak olması handikap. Devre arası kampına geç katılmayacak olması da avantaj. Aurelio-Ernst-Guti-Fernandes 4lüsü de Türk Futbol'undaki orta saha sorunun gözler önüne seriyor olsa gerek. Fink ve Ferrari de yolcu.

Derbide Son 20 Sezon.

Cihat Yetiş

Şeref Beyli, Süleyman Sebalı kadrodan biri daha bugün hayata gözlerini yumdu. 1950-51-52'nin yenilmez armadasının, eski deyimle santrafı 81 yaşında bugün vefat etti.
Altay'dan Beşiktaş'a ömür boyu siyah beyaz bir yol. Sakatlık sonrası Adana ama erken biten bir futbol hayatı.
Oynadığı her maçı 50 sene sonra bile hatırlayan, eline Beşiktaş almanağını alıp tek tek attığı golleri yaptığı asistleri anlatan, Beşiktaş Galatasaray'a yenildiğinde telefona sarılıp kızdırdığım yegane insan. Zamanında verdiği ayar sayesinde kızdırdığım son kişi.
Nur içinde yat Cihat Yetiş.

Alex & Nobre @FIBA2010

Nokta Transfer Dediğin

Bu sene bana göre Beşiktaş en iyi transferleri yapan takım. Sadece kazanmak için değil, iyi futbol için de bir adım atmış oldu Beşiktaş. Sadece 1 yıldız oyuncu alıp, onu harcamaya çalışmak yerine, yanına iyi adamlar da alarak destekleme yolunu seçti, alışılmadık bir şekilde. Misal;

Bernd Schuster : Barcelona ve Real'de oyunculuk, Real'de teknik direktörlük geçmişi var. Beşiktaş'a ayrı bir hava katacağı gerçek. Del Bosque'ye göre çok daha şanslı bir kadro var elinde. Kasaba da benzemiyor, alabileceği en kötü ünvan surfçü olabilir.

Quaresma : Porto dışında pek bir şey yapmamış olabilir, tribünlere oynamayı sevebilir, Ronaldo'nun yedeği de olabilir ama Süper Lig'deki sayılı maç çevirebilecek adamlardan. Yedek kalma şansı da yok, oynadıkça daha da açılacak.

Guti : 3 CL, 5 La Liga. Boru değil. Maç kazandırma şansı Quaresma'dan çok daha yüksek. Türkiye'de görmek güzel böyle adamları.

Mehmet Aurelio : Marco olarak kalsaydı GS'ye gelseydi bile sevinebilirdim. Türk olup milli takımda oynaması yüzünden kılım ama ön liberoysa, şu an Süper Lig'de üstüne adam yok diyebilirim. Türk olması ayrı bir avantaj zaten.

Fatih Tekke : Hiç sevemedim ama Beşiktaş'ta iş yapmasını isterim ve yapacağını da tahmin ediyorum. UEFA kupası var kariyerinde. Bobo-Nihat-Nobre tıkansa dahi kilit açar Tekke. Tabi son 1-2 senenin açığını kapatması gerekecek.

Roberto Hilbert : Geçen sene sağ kanatta Serdar'ın, Yusuf Şimşek'in oynadığını düşünecek olursak...

Beşiktaş 6 nokta transfer yaptı. Bu da, şu şartlarda şampiyonluğun favorisi yapmaya yeter Beşiktaşı, hala Beşiktaş'ı es geçenler olsa da.

Guti

'Kariyerimde ilk defa UEFA Avrupa Ligi'nde oynadım.'

Delgado da Arap Yarımadası'nda.

Geçen sene dondurulan kontratın etkisinden kurtulamamış olacak ki, erken emekli oldu Delgado. Weah, Cocu ve Kalou'nun eski takımına gidiyor Abu-Dabi'ye. Ülker tarafından kulübe hediye edilen, daha sonra Ülker'in yaptığı hatayı anlayıp bonservisini Beşiktaş'a sattığı Maccoffee reklam yıldızı. Bonservissiz gideceğinden, Beşiktaş'a aşağı yukarı €15m bir maliyeti olmuştur. Türkiyemizin güzide kulüplerinin zengin ettiği başka bir yabancı futbolcu örneği olarak hatırlanacaktır zira oynadığı 3 senede hatırladığım ekstra bir katkısı yok takıma. Bu arada Galatasaray Yönetimi, Beşiktaş'tan bonservissiz ayrılan bir oyuncuyu elinden kaçırmıştır.
Yerine gelecek 10.yabancının Delgado'dan iyi olması dileğiyle güle güle diyeceğiz ve haftaya başlayacak geleneksel büyüklerden giden futbolcu döktürüyor haberlerine hazırlanacağız.

Futbol Gören Masum Köylü

Dün akşam seyrettiğimizden sonra, yıllarca ne seyrettik acaba diye soruyor bünye kendi kendine. Tıka basa futbola doyuracak gibi gösteriyor bu ekip bizi, bir sakatlık olmazsa...

Ali Eren ve Selim ekolü temsilcilerinin azalmış olması Guti,Q7 ikilisi için müjdeli bir haber. Yoksa birilerinin onlara bu durumu anlatması gerekebilirdi...

Atlanmaması gereken konu ise zemin. Bu transferleri yapıyorsan, en önemli hamlen paraya kıyıp zemini kurtarmak olmalı, çünkü bu adamlara güzel zemin lazım...

Tarih Tekerrürden İbarettir.

2007-08 La Liga'nın rövanşı. Bu sahneye tekrar yaşayacağız bu sene. Schuster Beşiktaş'ta. Şampiyon Schuster olmuştu son randevuda. Beşiktaş'a hayırlı olsun. Demirören'e ne kadar dayanacak onu da göreceğiz.

2009/10 Sezonu Ardından 3 Büyükler II.

İlk bölümde daha çok maçlar üzerinden vermiştik istatistikleri. Şimdi biraz da transferler üzerinden değerlendirelim.

Fenerbahçe.
Gelenler:
Andre Dos Santos. 45 maç oynadı ve 11 gol attı. Hızlı başladı daha sonra biraz düşüş yaşadı. Carlos'un gidişiyle biraz daha düzeldi gibi.
Cristian. 40 maçta oynadı. 3 golü var. Emre'yle iyi 2'li oluşturdu denebilir. Ankaragücü maçında golden yaptığı ağlama sevinci tepki çekti.
Özer Hurmacı. Sakatlıklara rağmen 34 maçta forma giydi ancak tam randıman veremedi bu sezon.
Mehmet Topuz. Sene başı ödenen parayı kaldıramayacağı belliydi. Daum'la sıkıntısı, Aziz Yıldırım'ın isteği ile son buldu. 42 maçta forma giydi, 1'i Avrupa'da 2 golü var.
Gökhan Ünal. Fazlası beklenmiyordu zaten, kötü geçen Trabzonspor yıllarından sonra. Toplam 405 dakika oynadı, 2 gol attı. Kontratını uzatmayan Semih'in oynatılmaması için geldi belki de. Son maçta oyuna girse de kurtaramadı takımı.
Bilica. En bomba transfer oldu. Bursaspor maçında yaptığı kung-fu, Galatasaray maçından önceki sıkıntılar, Beşiktaş maçındaki kazıcılığıyla tepki topladı. Lugano'yla oynadıklarında, gol yemedi neredeyse Fener. Ama tek başına iken karıştı defans.
Gidenler.
Edu Dracena. Sakat diye gitti, Brezilya'da en iyi defans seçildi.
Burak Yılmaz. Hayatındaki belki de tek anlamlı golü Fener'e attı, şampiyonluk gitti.
Kazım. Alemci ekipten Brezilyalı kaldı, Kazım kiralandı. Geri geliyor gibi.

Galatasaray.
Gelenler.
Mustafa Sarp. Takımın en çok oynayanı ama son dönemde gözden düştü. Hırsı iyidi ama kalite cacık.
Gökhan Zan. Müzmin cam adam. Yine sakatlandı tabi.
Leo Franco. Yenilecek tüm golleri yedi. Fener'den de yiyince bilet kesildi.
Keita. Hırçınlığı ve sadece Sami Yen'de top oynadığını düşününce aslında pek de yararlı olmadı gibi gelse de 10 gol 12 asisti var. Verilen 1 kırmızısı, 6 sarısı var.
Elano. Lucescu'nun oynatabildiği adamlardan. Pek bi yararı olmadı denebilir. Ben sevmedim. Seneye kalırsa alışır falan diye umutlanalım en azından.
Giovani. Olmadı, olmayacak da.
Jo. O da olmadı. Alemci. Zaten kendi kaçtı.
Lucas Neill. Kewell'dan sonra 2.profesyonel Avustralyalı. Birkaç sene geçiririz gibi.
Gidenler.
Nonda. Baros'la birlikte 16 golle tamamladı sezonu. Gio yüzünden gitti. Kalsaydı sıkıntılı dönemde belki bir kaç golle UEFA'da yola devam edebilirdik.
Lincoln. Bence Bülent gazına gitti. Eto'o, Ronaldinho ile baş etmiş adam onunla da edebilirdi. Hala üzülürüm, hala severim.
Ümit Karan. Gs'de en çok eziyet edilen adamdı, gönderdiler rahatladılar. Bitmişti artık ama Baros'un sakatlığında, Jo'nun yokluğunda Avrupa'da iş yapabilirdi.
Necati Ateş. Zaten 2 senedir yok. Free'den Antalya'ya gitti. Kupadan etti Galatasaray'ı.
Linderoth, Mehmet Güven, Aydın, Yaser, Orkun'dan hiç bahsetmiyorum.

Beşiktaş.
Gelenler.
Fink. Denizli sever Alman dinamolarını.
Tabata. Çakma 10,5 numara. 15 maçta 2 golü var.
Nihat. Ha oldu olacak dedik ama bir türlü eskiye dönemedi. Atamadıkça stres yaptı. 5 golle tamamladı sezonu.
Ferrari. İtalyan olduğunu belli etti. Oyundan çıktığı maçlarda, çıktıktan sonra Beşiktaş gol de yedi, maç da kaybetti. Oynamadığı zaman ne olduğunu siz hesap edin bir de.
İsmail Köybaşı. İbrahim Üzülmez'in alternatifi. Yaşı genç. O kanadı alınca 10 sene bırakmaz diyor herkes.
Gidenler.
Cisse. Geçen sene Beşiktaş'la bu sene Marsilya'yla şampiyonluk yaşadı.
Zapotocny. İnönü'de Bursa maçında Beşiktaş'ı yıkan adam oldu.
Gökhan Zan. Mehmet Demirkol hariç herkese göre Ferrari'den kötü olan adam. İyi de olsa sakat hep.
Beşiktaş'ın gönderdiği gençler saymakla bitmiyor, hala gönderilmeye devam ediyorlar.

Sonuçta gelince çok sevindiğimiz adamların çoğu patlıyor elimizde. 3 büyüklerde 24 yabancıdan 3-4 tanesi belki bu takımlarda oynamalı, diğerlerinin köküne kibrit suyu. Transfer poliitkası diye bir şey yok ortada. GS 2-3 senedir iyi transfer yapıyor ama sadece transferler iyi, adamlar değil. Baros, Kewell, Neill iyi çıktı diğerleri gönderildi. Fenerbahçe Brezilya ekolüne takılmış. Alex-Lugano hariç gereksiz. Beşiktaş'ta Ernst-Sivok-Ferrari. Bobo da belki kısmen. Gerisi gitmeli. Yerliler, yabancıların altında eziliyor hep. Kaybolan yıldızlar oluyorlar. Düzelecek gibi de görünmüyor bu düzen. Belki onlar da haklı. 2 maç genç oynatıp kaybederseniz, taraftar ayağa kalkıyor. Hata yaptı diye çocuğun üstüne gidiliyor. Bu sene de çok gelen giden olacak gibi gözüküyor.

Biraz da CM istatistiği verelim.
Üst üste galibiyet (genel): 7 (GS), 6 (FB), 4 (BJK)
Üst üste galibiyet (lig): 8 (BJK,FB), 6 (GS)
Üst üste namağlup (genel): 15 (GS), 11 (FB), 8 (BJK)
Üst üste namağlup (lig): 11 (FB), 9 (BJK,GS)
Üst üste galibiyetsiz (genel): 7 (BJK,FB), 3 (GS)
Üst üste galibiyetsiz (lig): 4 (BJK,FB), 3 (GS)
Üst üste mağlup (genel): 4 (BJK), 2 (FB,GS)
Üst üste mağlup (lig): 3 (FB), 2 (BJK,GS)
Gol atamadığı maç: 14 (BJK), 8 (GS), 2 (FB)
Gol yemediği maç: 25 (FB), 18 (GS), 16 (BJK)

2009/10 Sezonu Ardından 3 Büyükler I

2009/10 Sezonu Ardından 3 Büyükler.

Geçen sezon gibi futbol adına kötü geçen sezonun ardından, bu sezon bir şeyler düzelir diye beklerken hiç bir şeyin düzelmediğini gördük. Beşiktaş ve Fener yer değiştirdi, ancak Beşiktaş geçen sene son maçını kazanıp şampiyonluğa uzanmıştı, Fenerbahçe onu yapamadı. Beşiktaş'ın rakibi Sivasspordu, Fener'in Bursaspor. Galatasaray ise aynı yerde kaldı. Tek kupa Fener'in aldığı Süper Kupa. TSL ve Türkiye Kupası Anadolu'ya gitti bu sezon.
Deplasmanı zaten kötü olan bir ligde evinizde de başarılı olamayınca zaten şampiyon olma şansınız kalmıyor. Beşiktaş'ın evinde galibiyet oranı %50'nin bile altında. Deplasmanlar zaten feci.
Fener ve Galatasaray'ın hızlı başlangıcına Beşiktaş Kasım'da yetişti ancak bu da yeterli olmadı. Beşiktaş'ın galibiyet alamadığı 3 ay var. Eylül, Aralık ve Nisan. Nisan'da kaybettiği puanlar şampiyonluğa mal olmuş.
Fenerbahçe kara Şubat yaşarken, Galatasaray kara Şubat ve Mart yaşamış. Galatasaray'da Mart'ta yarıştan kopmuş.
Sezonun ilk yarısında daha iyi iken, 2010'daki 2. yarı kötü performans sergilemiş Galatasaray ve Fenerbahçe. Beşiktaş 2010'da kısmen daha iyi.
Günlere bakınca Salı günü Beşiktaş'tan kupa ve CL'yi götürmüş. Pazar Galatasaray'ı, Pazartesi Fenerbahçe'yi yakmış.
Gollerde Beşiktaş'ın 10 golü geçen tek oyuncusu Bobo. Beşiktaş'ın toplam golünün diğerlerinin yarısı kadar olmasının kanıtı, pozisyon sıkıntısı. Alex 20 gol barajını geçen tek oyuncu. Fener'in 95 golünün 50'si Alex, Güiza ve Andre Santos'tan. Galatasaray'da dağılım biraz daha düzenli. Gollerin yarısı 5 oyuncudan. Tabi Kewell ve Baros'un sakatlıklara rağmen bu kadar gol atması, sakatlanmasalar ne olurdu sorusunun da bir nevi yanıtı. Hat-trick sadece 3 futbolcuda. Nonda 1 Avrupa'da, 1 TSL'de, Baros 1 TSL'de, Güiza'da 1 UEFA'da toplam 4 hat-trick var. Zaten tüm TSL'de buna ek bir tek Egemen'in hat-tricki var Trabzon'da.

Devamı için;

Beşiktaş 1995/96

Okul Yılları.

Demirören back in school. Kaynak http://www.siyahcoraplilar.org/

Haldun Boysan #2

Görüntüler bir panelden. 'Ben taraftarım, hep gs'ye fb'ye küfür ediyorum, yönetimde olursam kulübe zarar veririm. Ben Ercan Saatçi değilim.' Yeni fenomenimiz olma yolunda Haldun Boysan. En azından malzeme çıktı medyaya bir hafta idare eder.

Aziz Yıldırım'a Düdüğü Versen Böyle Yönetemez.

Derbinin ardından canlı yayında Haldun Boysan. Bol bipli bir bağlantı. Beşiktaş büyük taştır. Dikkat etsinler adamın başına düşmesin. Devamı için.

Milli Takımın Beşiktaş'a Tevdi Edilmesi

5 Mayıs 1952 Tarihli Türkiye Futbol Federasyon'unun Beşiktaş'a gönderdiği yazı...